Hafızalarımız çok zayıfladı. Hararetle tartıştığımız konuları bir bir tozlu raflara kaldırmakta üstümüze yok.
Daha bu yılın başında “Artık ihtilâl anayasasından kurtuluyoruz” diye düşünmeye başlamışken, üzerinde çokça tartışılan, sivil toplum kuruluşlarınca paneller, açık oturumlar, mitingler yapılan hatta taslaklar hazırlanan yeni ve sivil anayasa hazırlıkları ne aşamada, bilen var mı? Artık konuşulmadığına göre karanlık bir köşeye atılmış gözüküyor.
Meclis tatile girdiği sıralarda hükümet sivil anayasa hazırlığından vazgeçtiğini, bunun yerine 40 maddede düzenlemeler yapılacağını açıklamıştı. Bu konuda da bir çalışma gözlenmezken, bir hazırlığın olup olmadığı da bilinmiyor.
Hükümet böyle bir adım atmıyorsa, bu durumda sivil toplum kuruluşlarına görev düşüyor. Geçtiğimiz dönemde bu konuda hazırlıklar yapanlar da suskun. Sanki bir yerlerden düğmeye basılmışcasına kimse konuşmuyor.
* * *
Başta Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, Hak-İş ve Memur-Sen olmak üzere 300’den fazla sivil toplum örgütü, yazar, akademisyen Türkiye’nin sorunlarının çözümünün özgürlüklerin genişletilmesi ve yeni bir anayasa ile sağlanabileceğini söyleyerek yola çıkmışlardı. Önce “Yeni Anayasa ve Demokrasi Platformu” kurulmuş, sonrasında “Ortak akıl projesi”ni başlatmışlardı.
Yeni Anayasa ve Demokrasi Platformu Manifestosu yayınlanmış ve şöyle denilmişti: “Özgürlüklerin ve demokrasinin teminatı da gerçek bir hukuk devletidir. Yeni demokratik bir anayasa hem hukuk devletinin gerçekleştirilmesinde, hem de özgürlüklerin ve demokratik işleyişin güçlendirilmesinde en önemli ve acil bir adımdır. Türkiye’nin sorunlarının çözümü, özgürlüklerin genişletilmesi ile, özgürlük demokrasi ile, demokrasi ise yeni bir anayasa ile sağlanabilir.”
Tam da bugünlere işaret edilen sözler… Bu harekette de şu anda bir kıpırdanma gözükmüyor. İlk mitingini 28 Haziran’da Malatya’dan başlatan Ortak Akıl Hareketi, 5 Temmuz’da Samsun’da, 20 Temmuz’da da Bursa’da “sivil anayasa” taleplerini haykırmıştı. Plânlara göre “ortak akıl” Türkiye’nin yedi bölgesinde mitingler yapacaktı. Ancak Bursa mitinginden sonra başka bir toplantı olmadı.
Ne oldu bir türlü anlam veremiyoruz. “Darbelere karşı olunmalı, sivil anayasa acilen hazırlanmalı, antidemokratik oluşumların karşısında durulmalı, özgürlükleri daraltan her türlü girişimin karşısında yer alınmalı. Millî iradeye sahip çıkılmalı…” deniliyordu. Peki, Türkiye tam demokrasiye mi kavuştu? Özgürlükler alabildiğine genişledi mi? Antidemokratik oluşumlar birdenbire yok mu oldu? Ne oldu da kimse yeni anayasayı ağzına almıyor?
* * *
Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu sık sık dile getiren Meclis Başkanı Köksal Toptan bu konuda inisiyatif ele almak istiyordu. 12 Eylül ihtilâlinin izlerini taşıyan bu anayasanın sivilleşmesi için liderler turuna çıkıp, “uzlaşma komisyonu”nu hayata geçirmeye çalışıyordu. Henüz bunu gerçekleştirebilmiş değil. Meclis tatile girmeden önce herkesin üzerinde “mutabakat” sağlayacağı bir metinle anayasa değişikliğinin öncelikle ele alınmasını isteyeceği söyleniyordu. Umarız en kısa zamanda bu gerçekleşir.
Başbakan Tayyip Erdoğan, bu haftaki grup toplantısında Meclis’in çalışma saatlerinden şikâyet ederken bir gerçeği ortaya koymuştu. Meclis genel kurulu haftada üç gün çalışıyor. O da 15.00 ile 19.00 saatleri arasında. Yani 4 saat… Üç gün çalıştığına göre topu topu 12 saat… Erdoğan, “Bu ne demektir? Normal bir çalışanın bir buçuk günlük mesaisidir” demişti. Gerçekten haklı… Meclis Türkiye’nin ihtiyacı olan demokratik adımları atmak, yeni bir anayasa hazırlamak için daha çok çalışması gerekiyor. Meclis’in hafta içi hergün çalışmasını sağlayacak bir içtüzük değişikliği yapılmalı.
Şunu unutmamak lâzım ki, sivil anayasaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu ortamda yeni bir anayasa hazırlanır mı? Herkes üzerinde mutabakata varırsa elbette hazırlanır. Hükümetin, siyasî partilerin, sivil toplum örgütlerinin bu yönde –tozlu raflarda- çalışmaları var. Bunlar o raflardan indirilip TBMM Anayasa Komisyonuna getirilip, kısa zamanda ortak bir metin hazırlanıp genel kuruldan çıkartılabilir. Yeter ki, istensin, yeter ki irade olsun.
19.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|