"Gerçekten" haber verir 19 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

M. Latif SALİHOĞLU

1929 ekonomik buhranı



Bundan seksen sene önce, yine bir Ekim ayında, yine ABD merkezli “Kara Perşembe” diye hatırlanan bir ekonomik kriz yaşanmıştı.

Şimdilerde dünyaya dalga dalga yayılan kriz işte bu tarihî olayı hatırlattı.

Gazetelerin ekonomi sayfalarında Amerika’nın çöküş ve yükseliş devrinin en canlı şahitlerinden ünlü ekonomist John Kenneth Galbraith’ın “Crash of 1929” isimli eserine de atıfta bulunan ilginç makaleler yayınlandı.

Patlayan balonlar

Faiz, bankalar, hisse senetleri, borsa oyunları kısa süreli bir refah veriyordu. Adeta ekonomik bir kasırga olan krizler, zahirî refahın yaldızlı balonlarını bir anda patlatıveriyordu.

Krizi ve İkinci Dünya Savaşı sonrasını yaşayan Galbraigt bütün ekonomik sıkıntıların sebebini “İnsanoğlunun kâğıttan para kazanmayı sürekli hale getirmesi” olarak açıklıyordu. Neticede “balonlar ekonomik kriz olarak patlıyordu”.

1929’da “Sen çalış ben yiyeyim” mantığıyla insanlar bütün mal varlıklarını (Hatta bankalardan kredi alarak, evlerini, çiftliklerini ipotek ettirerek) hisse senetlerine yatırarak, borsaya girmişlerdi. Bankalar da halktan topladıkları mevduatı borsaya yatırmışlardı. Borsada hızla değerler düşmeye başlayınca insanlar bir günde bütün mal varlıklarını kaybederek ellerindeki “değersiz kâğıtlarla” kalakalmışlardı. Bankalar da teker teker batmaya başlamıştı.

“Kısa zamanda köşeyi dönme hırsı” bir çok insanı sadece maddî değil, mânevî anlamda da yıpratmıştı. Kariyer ve mal varlığını bir anda kaybedenler boşluğa ve bunalıma sürüklenmişlerdi.

İntiharlar 1929 ve 1939 yılları arasında ABD tarihi boyunca en üst düzeylere çıkmıştı. Öyle ki Galbraith bu tabloyu şu ibretli misalle anlatıyor: “Otel sahipleri, oda kiralamak isteyen müşterilerine ‘odayı geceyi geçirmek için mi, yoksa intihar için mi kullanacaksınız?’ diye sorarak veriyorlardı.”

Büyük şehirlerde açlığa çözüm için ücretsiz çorba dağıtan yerler açılmıştı. Büyük arazi sahipleri sebze ve meyve ekerek bunları muhtaçlarla paylaşmıştı.

Krizin üstesinden yardımlaşma, dayanışma ve daha çok çalışıp, üretmekle gelinmişti. Yani insanı insan yapan değerlerle…

Galbraith, “balonların patlamasına” benzettiği ekonomik kriz sonrasında “iyileşme” döneminin başladığını ve ABD’nin “bilgi toplumu” olmasında, 1929 ekonomik krizinin büyük payı olduğunu ifade etmekte.

Bakalım 2008 yılının mâlî krizi zahiren çirkin görünen perdesinin ardında hangi güzellikleri saklıyor?

Unutulmaya yüz tutmuş hangi değerleri insanoğluna bir kez daha hatırlatacak?

Annelik-babalık mesleği

e yazık ki bu çok önemli mesleklerin eğitimi ve diploması yok. Araba sürmeyi öğrenirken bile bir eğitime tabi tutulurken anne baba olmanın eğitimi insanlarımıza verilmiyor. Pek çok bilgi deneme yanılma yoluyla belki de ağır faturalar ödeyerek yaşanarak öğreniliyor. Ya da çevreden ne görülürse, kendi çocukluğunda neler yaşamışsa aynı geleneksel yöntemler “çala kalem” uygulanmaya çalışılıyor.

Oysa ki yeni nesil, o kadar farklı bir kuşak ki!

Neyse ki son yıllarda sivil toplum kuruluşlarının konu ile ilgili ana babalara yönelik eğitim programları var da, pek çok pedagojik bilgi bu merkezlerde uzmanlarca verilen seminerlerde paylaşılmakta.

Ayrıca çocuk eğitimi ile ilgili birbirinden güzel bir çok kitap da imdada yetişmekte. Yeter ki, ana babalar istesin!

Âyetteki gibi “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”

İlim her şeyi aydınlatıyor ve güzelleştiriyor. Bilinçli bir anne baba olmanın yolu da bilmediklerimizi öğrenme, öğrendiklerimizi de günlük hayatımıza aktarabilme tutarlılığından geçiyor.

Bu bilinç ve ilimle donatılmış evler dünyada, ahirette mutlu bir geleceğin sigortası hükmünde oluyor.

Anneliği yeniden

tanımlamak

Kavramların yeniden tanımlanmaya başlandığı Batı toplumlarında düşünen araştırmacı kadınlar anneliğin de kendini yeniden organize etme ve özgürleştirme anlamında tanımlanması gerektiğini ifade ediyorlar. Geçen yazılarımızda söz ettiğimiz Eva Herman ve Sylviane Agacinski bu konuda başı çekenlerden.

Anneliğin bilinçli bir şekilde yeniden keşfedilmeye çalışılması konusunda ilginç kampanyalar da düzenleniyor. “Emzirmek en iyisidir / Breast is Best” bunlardan bir tanesi. Bebeği olan ünlü san'atçıların anneleri “özendirme” maksadıyla bebekleriyle birlikte yer aldıkları resimler topluma açık alanlarda, gazetelerde, dergilerde sıkça yayınlanıyor. Türlü mamaların üretildiği ve bebek emzirmenin bir yük olarak görüldüğü toplumlar için ilginç bir adım değil mi?

19.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.10.2008) - Bediüzzaman'a "eyvâh" dedirten (2)

  (17.10.2008) - Bediüzzaman'a "evyâh" dedirten (1)

  (16.10.2008) - Bir aksülamel olarak Kürtçülük

  (15.10.2008) - Çözüm, şimdilik maalesef mümkün görünmüyor

  (14.10.2008) - Ehl–i Beyt, AB ve ilkeler

  (13.10.2008) - Büyük Depresyon: 1929

  (11.10.2008) - Kim yabancı?

  (10.10.2008) - Bir günde medenî olmak

  (09.10.2008) - Aktütün'de kara dumanlar

  (08.10.2008) - İttihat–Terakki iktidarının sonu

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır