KİMDEN ya da neden tarafa olduğumuzu belirtmemiz istendiğinde elbette ki hangi tarafta olduğumuz açıklamaktan asla çekinmedik. İhtiyaç hasıl olduğu için tekrar hangi tarafta olduğumuzu açıklamakta yarar var. Üstelik bunun tam da zamanı.
Öncelikle eskilerin deyimiyle “Bî taraf olan bertaraf olur” sözünden yola çıkarak bu söze taraf olduğumuzu açıklamalıyız. Her konuda ve her meselede haksız olanın değil, haklı olanın yanındayız ve haklının tarafındayız. Haklı ile haksız arasında tarafsız kalmanın da haksızlık olduğunu ve haksızdan tarafa olmak sayılacağını temel felsefe yapmışız.
Doğrulardan yanayız ve doğru olana tarafız. Ancak her doğru söyleyen doğru yerde durmayabilir. Yanlış yerde duran doğru ile doğru yerde duran yanlışı asla karıştırmamalıyız. Kimin doğru yerde durduğu ve doğru olduğu hususunda ise delile, akibete ve neticeye bakmalıyız. Gerisi kellim kellim la yenfa’. Yani konuş konuş boş..
Zulme ve zalime karşıyız. Hakkını alıncaya kadar mağdur olana, mazlum olana tarafız. Mağdur ve mazlum olan kişinin veya kişilerin milleti, dini, devleti, kılığı kıyafeti, rütbesi veya mesleği bizi bağlamaz. Mazlum ve mağdur tarafındayız. Zalimin tarafında değiliz.
Demokrasiden, insan haklarından, hürriyetten ve evrensel hukuktan yanayız ve tarafız.
”Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” görüşünü şiar edinenlerden tarafız.
Hukuk devletine tarafız, kanun devletine değil. Düşüncelerini ve fikirlerini meşru çerçevede açıklayanlara fikir ve düşünce hürriyeti verenlere tarafız, onları dağ kanunlarına benzer gerekçelerle susturanlara, ağızlarını kapatanlara taraf değiliz. İşkencecilere, baskıcılara, korkutuculara, kaleme silâhla karşılık verenlere taraf değiliz.
Kimden ve nereden gelirse gelsin insanlığa yarar sağlayan, barış ve huzur sağlayan her söz ve faaliyete tarafız. Ama kendi öz kardeşimden, meslektaşımdan, vatandaşımdan, yoldaşımdan da gelse huzuru sükunu bozan, haksızlığa, yalakalığa, sahtekârlığa, duygu, emek ve maddî menfaat sömürüsüne yol açan her türlü uygulamaya karşıyız. Ve bütün bunlara karşı olanlara tarafız ..
Vatan, millet, devlet kavramlarının içini aşağılık menfaatleri için boşaltanlara değil, bu değerleri birbiriyle karıştırmadan yerli yerinde samimi olarak kullananlara tarafız. Söz gelimi hakimiyetin kayıtlı ve şartlı değil, kayıtsız ve şartsız millette oluşuna tarafız. Askerî ihtilâl ve darbelere kimin adına ve kimden yana olursa olsun karşıyız, taraf değiliz. Milletin kul ve köle olarak görüldüğü otoriter bir devletten tarafa değil; milletin emrinde ve hizmetinde olan sosyal adaletçi bir devlete tarafız. Adalete taraf olurken müsavat içinde olan bir adalete tarafız. Müsavatsız adaletin adalet olmadığı görüşüne tarafız. Kısaca herkesin eşit olduğu bir adalete taraf iken “Herkes eşittir, ama bazıları biraz daha eşittir” anlayışına asla ve kat’a taraf değiliz.
Sahi, birileri hâlâ neden bu tarafta değil acaba?
17.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|