Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, hafta içi önce gazete sonra da televizyonların genel yayın yönetmenleri ve Ankara temsilcileri ile “iletişim toplantısı” yaptı. Toplantı askerî konular başta olmak üzere 28 Şubat kararları, bildiriler, AB, terör, güvenlik gibi konular 3.5 saat boyunca sorular ve cevaplar şeklinde gerçekleşmiş! “Miş” diyoruz, çünkü ne Genel Yayın Müdürümüz, ne Yeni Asya’nın “Ankara temsilcisi” olarak bendeniz dâvet edilmedik, çünkü akredite (!) değildik.
Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olarak basınla yaptığı ilk toplantısı olması dolayısıyla toplantının önemi vardı. Başbuğ’un neler söyleyeceği, performansının nasıl olacağı merak ediliyordu. Bu toplantının bir diğer önemi de yıllardır uygulanan akreditasyonun iki gazete için kaldırılmasıydı. Star ve Yeni Şafak için akreditasyon kalkarken, aralarında gazetemizin de olduğu, Zaman, Taraf, Bugün, Millî gazete, Vakit gibi gazeteler için bu garip (!) uygulama devam ediyor.
* * *
28 Şubat’ın icatlarından birisi olarak başlatılan gazete ve televizyonlar arasında ayrımcılık yapan akreditasyon uygulaması ile en başta haber alma hakkı engelleniyor. Bazı gazeteler toplantılara alınırken, bazılarının da alınmaması yani gazeteler arasında ayrım yapılması hem toplum tarafından, hem de o ayırt edilen gazete açısından rahatsız edici bir durum.
Muhabir olarak 1992-94’lü yıllarda onlarca kez Genelkurmay’ın düzenlediği programlara katıldım, askerî birlikleri gezdim. Sınır karakollarında askerimizin fedakârlıklarını görüp bunları notlar, haberler şeklinde yazdım. Gazetemizde de bunlar yayınlandı. O zaman gazeteler arasında bir ayrım söz konusu değildi. Ne olduysa 28 Şubat sürecinde böyle bir uygulama başladı ve 10 yılı aşkındır da bu ayrımcı uygulama devam ediyor.
Durumu özetlemesi açısından bir örnek vereyim. Başbakan Tayyip Erdoğan Lübnan’ı ziyaretinde bazı gazetecileri yanında götürür. Bu gazeteciler arasında Genelkurmay’a akredite olmayan iki gazete yetkilisi de vardır. Başbakanın heyeti gezi kapsamında Lübnan’da bulunan Türk birliğini de ziyaret edecektir. Bu gazeteciler başbakanla tâ Lübnan’a kadar gitmelerine rağmen, “akredite” olmamaları sebebiyle askerî birliğe alınmazlar.
Şimdi bu uygulama biraz genişletilir gibi oldu. Fakat her an bir daraltma da yapılabileceği açıklandı. Org. Başbuğ da akreditasyonun kapsamının “duruma göre” daraltılabileceğini ve genişletilebileceğini söylerken buna işaret etmiş. Org. Başbuğ, akreditasyonda bundan sonra tek ölçü olarak basın meslek ilkeleri alacaklarını da açıklamış. İnsanın aklına şu soru geliyor. Kendi adımıza soralım. Yeni Asya ne zaman basın meslek ilkesine uymadı?
Yeni akredite olan Yeni Şafak Gazetesinin Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, “Bugüne kadar Genelkurmay’daki toplantılara katılamayışımız bizi yaralıyordu” derken kapalı olan kapıların diğer basın kuruluşlarına da açılmasını ümit ettiğini söyledi. “Şimdi ve sağduyulu davranacağız” dedi. Biz gazete olarak her zaman sağduyulu davrandık. Bundan sonra da böyle olacaktır, akredite olmamak bunu değiştirmeyecektir.
Yeni Asya’nın basın meslek ilkelerine uymadığımızı kimse söyleyemez. Akredite olmak gibi bir derdimiz de yok. Takdir akreditasyon yapanlarda… Fakat, ortada bir haksızlık, bir ayrımcılık varsa buna da itiraz etmek hakkımızdır diye düşünüyoruz.
Akredite olmayan gazeteciler arasında yıllardır bir espri yapılırdı. “Eğer birisi akredite edildiyse ondan şüphelenmek lâzım” denilirdi. Buradan Star ve Yeni Şafak yetkilileri hakkında şüphelendiğimiz anlamı çıkarılmasın. Genelkurmay’ın yeni dönemde bu gibi ayrımcı uygulamalara son vererek bu “kara mizah” esprilerden de, “ayrımcılık” yapılıyor imajından da kurtulmasını temennî ediyoruz.
* * *
Burada yeri gelmişken aynı uygulamanın bir benzerinin hem Başbakan Tayyip Erdoğan hem de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da uygulandığını hatırlatmadan geçmeyelim. Hem Gül, hem de Erdoğan yurtdışı gezilerde genelde aynı gazetelerin temsilci ya da yöneticilerini uçaklarına alarak bir nev'î akreditasyon uyguluyorlar. Bunun aksini kim iddia edebilir? Acaba Başbakanlık ve Köşk’ün kriteri nedir?
Gazeteler ve televizyonlar arasında akredite ayrımı yapanların bu haksız ve ayrımcı uygulamadan bir an önce vazgeçmesini diliyoruz.
19.09.2008
E-Posta:
[email protected]
|