"Gerçekten" haber verir 03 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Vehbi HORASANLI

Unutulan zafer



Bir televizyon programında herkesin unuttuğu fakat Genelkurmay Başkanlığının hatırlattığı bir zaferden bahsedildi. Birinci Dünya Savaşı esnasında 29 Nisan günü kazanılan “Kut Zaferi”.

Bu zafer, belgesel programına değil de niçin bir haber programına konu olmuştu? Sadece zafer günü 29 Nisan olduğu için mi?

Hayır, bu zafer aradan geçen 94 yıl sonra bile bir haber değeri taşıyor. Zira İngilizler yine Irak topraklarındalar ve yeni bir bozgunun eşiğine gelmiş durumda bulunuyorlar. En önemli fark yanlarında Fransızlar değil de Amerikalılar var.

Yakın tarihimiz ne yazık ki çok çarpıtılmıştır. Gerçekler bazen tersine çevrilmiş, kahramanlar hain, işbirlikçiler ise kahraman ilân edilmişlerdir. Bunun bir delili de bahsetmiş olduğumuz Kut-ül Amare Zaferi veya kısaca tarihte Kut Zaferi olarak geçen bu savaştır.

Niçin bu savaş unutulmuş veya 2008 yılına kadar hatırlanmamıştır. Bunun elbette bir sebebi vardır. Hoş ben yazılarımda defalarca bu zaferden bahsettim. Okuyucularımın ve tarihe ilgi duyanların bilgisi dâhilinde olan bu zaferin üzerinde durulmamasının en önemli sebebi “Enver Paşa” düşmanlığıdır.

İyi de “Savaşın muzaffer komutanı Enver Paşa değil, Halil Kut Paşadır, ne alâkası var!” demeyin zira Halil Paşa, Enver Paşanın amcasıdır. Enver Paşaya düşman olanlar, amcası bu zaferi kazandığı için onu çağrıştırır endişesi ile bu zaferi unutturmaya çalışmışlardır.

Evet, kolay değil, bir İngiliz Tümeni, başındaki generalleri ile birlikte esir alınmıştır. Ben “20 bin İngiliz askeri esir edilmiş ve o güne kadar İngilizlerin teslim olmuş en büyük birliği” diye konu etmiştim. Lâkin haberde 13 bin askerin esir alındığı ifade edildi. Belki savaşın diğer safhalarındaki esirler ilâve edilmediği için bu fark ortaya çıkmıştır.

Gerçek rakam ne olursa olsun elde edilen zafer büyüktür. Bu ve Çanakkale zaferleri sayesinde İngilizlerin savaş azmi kırılmış, Türk askeri karşısında bu eski düşmanımızın gözü büyük ölçüde korkmuştu. Zaten İstiklâl Savaşı’na İngilizler direkt olarak katılmamış, Yunanlıları kışkırtarak üzerimize göndermişlerdir. Unutulan bu zaferlerin önemi işte şimdi ortaya çıkmaktadır.

Yeni Asya gazetesi ve neşriyâtı kimsenin cesaret edemediği yakın tarihimiz ile ilgili konularda kamuoyuna ve okuyucularına büyük bir hizmet sunmuştur. Yakın Tarih Ansiklopedisi bunun en güzel delilidir. Kamuoyunun bilgisine sunulan tarihî gerçekler aradan yıllar geçmesine rağmen bir bir ortaya çıkmaktadır.

Maalesef bu güzel hizmetimizin reklâmını yeteri kadar yapamıyoruz. İşte “Kut Zaferi” buna sadece bir örnektir. Gerçi haber yapılırken bunu Genelkurmay Başkanlığının ortaya çıkardığı ileri sürülmektedir. Ziyanı yok, gerçeklerin ortaya çıkarılmasında varsın bu kurumumuz öne sürülsün. Önemli olan, hakikatlerin gün ışığına çıkmasıdır. Bugün sadece bir hakikat ortaya çıkmıştır, fakat daha yüzlerce hatta binlerce konu ettiğimiz fakat tartışmaya açamadığımız nice gerçekler unutturulmaya çalışılmaktadır.

Peki, niçin gerçekler örtülüyor veya ters bir şekilde önümüze sürülüyor? Özellikle resmî tarih kitaplarında birçok örneği bulunan bu haksızlık neden yapılıyor?

Bu sorunun cevabı uzundur, kısaca bu hamur çok su götürür. Lâkin birkaç hususu dile getirerek yazımıza nihayet verelim.

Efendim, yeni bir nesil ortaya çıkarılmak istenmiştir. Bu neslin dine düşman olması ve geçmişine sövmesi için elden gelen bütün gayret esirgenmemiş, hatta hâlâ bunun için çalışmalar devam etmektedir.

Fakat mızrak çuvala sığmaz. Gerçekler muhakkak ortaya çıkacaktır. Buna engel olmak için tarihimizi ne derece değiştirmeye de çalışsalar da buna muvaffak olamazlar. Yeter ki biraz cesaret ve çalışma azmi olsun, vesselâm…

03.09.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.08.2008) - Şehit sınıf arkadaşlarım

  (30.08.2008) - Bir darbe, ülkemizi 48 yıl geriye götürdü

  (26.08.2008) - Kafkaslardan esen yeller

  (23.08.2008) - Meçhul kahraman

  (21.08.2008) - “O goley”

  (14.08.2008) - İstiklâl Savaşı tarihi yeniden yazılmalıdır

  (28.05.2008) - Her şeyden evvel bize lâzım olan nedir?

  (24.05.2008) - Romanya Türkleri

  (07.05.2008) - Brezilya Müslümanları

  (20.04.2008) - Gine’den selâmlar

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır