İki yıllık konteyner hayatından sonra yeniden dökme yük gemilerinde çalışmaya başladım. Bu vesile ile seyahat hatıralarını aktarma ve yazma fırsatım oldu.
“Nasıl yani, konteyner gemileri ile seyahat notları yazılmıyor mu?” demeyin, zira bu gemiler limanda çok kısa süre kaldıkları için gittiğiniz ülkeyi gezip görme ve gezi hatıralarını aktarma fırsatı bulamıyorsunuz. Durumu ifade edebilmek için şu hususu söylemek gerekirse; konteyner gemilerinde 7 günde 7 limana uğrarken, dökme yük gemilerinde 7 ayda 7 limana uğrama imkânınız oluyor. Birkaç saat içinde gezip tozma ve bir iki satır bir şey yazma imkânı konteynerde neredeyse yok gibi bir şey. Fakat diğer gemiler bazen bir, hatta iki ay bir limanda kalabiliyor. Gemi faaliyetleri ile beraber gezip gördüğümüz yerleri anlatma imkânı mevcut. Okuyucularım da zaten daha ziyade gezi notlarını aktarmamı istiyor.
Gine, Batı Afrika’da bir devlet. Yaklaşık 10 milyon nüfusu olduğu söyleniyor. Bunun yarısı Müslüman.
Devletin yöneticisi aynı zamanda bir kabilenin de reisi, aksi takdirde bu bölgede devlet başkanı olma imkânı yok. Siz bakmayın cumhuriyet, demokrasi laflarına. Silâhlı gücü elinde bulunduran kimse o devlet başkanı oluyor. Genellikle sömürgeci Fransızlarla işbirliği yapan kabile reisleri en şanslı adaylar. Rakiplerini bertaraf eden başkan oluyor.
Zenci Afrika’da hemen hemen her yerde durum aynı. Halk eğlenmeyi ve gününü gün etmeyi biliyor. Çalışmak, bir şeyler üretmek ve başkalarına faydalı olmak, öyle takdir edilecek, beğenilecek bir davranış değil. Bir fırsat verilse zenciler hemen dans etmeye ve eğlenmeye başlıyorlar.
Batılılar ve başta Fransızlar, onların bu zafiyetlerini çok iyi değerlendiriyorlar. Kurmuş oldukları sömürge çarklarını 2008 yılında dahi acımasızca devam ettiriyorlar. Hastalıklardan ve kötü beslenmeden dolayı ölen binlerce insan, kimsenin umurunda değil.
Cehalet ise ne yazık ki Afrika’nın en önemli sorunu. Hâlâ taşa toprağa tapan insanlar var. Bazı devletler (Güney Afrika Cumhuriyeti gibi) semâvî dinlerin yayılması için her türlü teşviki veriyorlar. Meselâ okul alanlarını ücretsiz ve vergiden muâf olacak şekilde tahsis ediyorlar. İster Müslüman, ister Hıristiyan olsun, yeter ki animist olmasın yani taşa toprağa tapmasın.
Bu vesile ile Türkler bu talihsiz kıt'ada çok güzel faaliyetlere imza atıyorlar. Bazen Kur’ân Kursları, bazen çeşitli seviyelerdeki okullar aracılığı ile İslâmiyet, zenci Afrika’da hızla yayılıyor.
Gine’de de bir Türk Okulu var. Kur’ân kursu açmak için gayret eden başka bir Türk kardeşimle tanıştım. Bu okulu beraberce ziyaret ettik. Bizleri görünce çok memnun oldular. Bu ülke ile ilgili birçok sorumuza cevap verdiler. Onların şevk ve gayreti gerçekten de görülmeye değer. Buradaki insanlara medeniyeti ve insanlığı öğretiyorlar. Bunu yaparken sömürmek amacını taşımıyorlar. “Bir insanın Müslüman olmasına vesile olmanın sahralar dolusu kırmızı koyunu sadaka vermekten hayırlı olduğu” hadisine masadak olmak için Allah rızası için bu işleri yapıyorlar. Zaten aksi olsa yani dünyevî maksatlar için burada çalışmak her babayiğidin harcı değil. İstediğiniz kadar para pul harcayın, bu ülke-lerde bu ulvî amaçlar asıl maksat yapılmazsa, muvaffak olmak mümkün değildir. Dünyanın en zor eğitim yapılacak bölgesi burası olsa gerektir. “Cenâb-ı Allah bu kardeşlerimizi muvaffak etsin” duâsıyla diğer bir meslektaşımdan bahsetmek istiyorum.
Bir kaptan arkadaşımız dört beş yıldır bu ülkede yaşıyor. Bize liman işlerinde yardımcı oldu. Burada bir yerli hanım ile evlenmiş. Kız çocuğu her zaman esmer karakter baskın olmasına rağmen beyaz doğmuş. Eğitimi için Türkiye’ye akrabalarının yanına gönderecekmiş. Burada hayat şartlarının ne derece zor ve güç olduğunu bu arkadaşımızı dinleyerek daha iyi anlama imkânım oldu. Bu vesile Türkiye’de yaşayan bizlerin ne kadar şikâyet etsek de Allah’ın birçok nimetine sahip olduğumuzu fark etmemiz zor değil.
Küçücük sorunlardan dolayı şikâyet eden bazı gençlerimizi düşündüm de ne büyük bir nankörlük olduğunu gördüm. Bu kardeşle-rimizin sahip oldukları nimetleri fark etmeleri için çok değil bir hafta bu ülkelerde yaşamaları yeterlidir, diye düşünüyorum. Baki selâmlar.
20.04.2008
E-Posta:
[email protected]
|