Yedekli çalışılmalı bu ülkede. Kapatılma ihtimaline karşı yedek parti bulundurmalı.
Yasaklanacak lider ihtimaline karşı, yedek kukla lider. Düşünmeye yasak getiren bir madde varsa, bunun da yedeği olmalı. Aslı kaldırılırsa, uygulanmazsa, devreye girmeli.
Yasaklar için bir asıl bahane olmalı ve birden fazla yedek bahane. Asıl bahane kimseyi ikna etmemeye başlayınca, sırayla yedekler yürürlüğe girmeli.
Yalanların bile yedekleri bulunmalı. Yalanlanan her bir yalandan sonra yeni bir yalan piyasaya sürülmeli. Hiçbiri yeterince inandırıcı olmasa bile, bir noktadan sonra kimse neye inanacağını bilememeli.
Darbecilerin de yedeği olmalı. Askerler yapmazsa, yargı yapmalı. Yargı da yapmazsa, başka yedekler düşünülmeli. Ahali yalnız ve darbesiz bırakılmamalı.
Kavramların da yedeği olmalı. Kimi zaman laiklik, kimi zaman kuvvetler ayrılığı, kimi zaman çoğulculuk birbiri ardına, aynı amaç için seferber edilmeli.
Düşünceler de yedekli olmalı bu ülkede. Biri biraz sertse, daha mülâyimi de devreye girebilmeli zaman zaman. Biri fazla baskıcı ise, daha orta yolcu başka bir fikir katılmalı ülke fikir deryasına. Aşırının, mutlaka ılımlı yedeği bulunmalı.
Bürokrasiye yıkılmamalı her şey, meselâ bürokrasinin “sivil toplum örgütü” yedekleri de olmalı. Zaman zaman asıl olan bürokrasi, zaman zaman “sivil toplum örgütleri”, hatta zaman zaman “siyasî” partiler akmalı, ziyadesiyle “sivil” ve “siyasî” hayatımıza.
Bu işin yazı var, kışı var. Liberallerin de yanına, Avrupa’nın da arkasına alındığı zamanlar var.
Her biri için yedek planlar, yedek söylemler bulunmalı. Kimi zaman Avrupa’yı örnek göstermeli, kimi zaman 1930’ları. Kimi zaman Avrupa örnek alınmalı, kimi zaman Avrupa’ya kafa tutmalı.
Kimi zaman evrensellikten dem vurulmalı, kimi zaman Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığından.
Özetle…
Her şeyin bir yedeği olmalı, bu ülkede…
21.04.2008
E-Posta:
[email protected]
|