Aranızda karanlıktan korkanlar vardır. Belki bu korkuyu kendilerine bile itiraf edemiyorlardır.
Kimisi yüksekten korkuyordur, kimisi kapalı bir yerde kalmaktan.
Köpeklerden korkanlar da, böceklerden korkanlar da vardır.
Bunlar sizden başka kimseyi pek ilgilendirmez. Durup dururken aklınızı başınızdan alan, sabahlara kadar uyutmayan korkular da değildir. Ya karanlıkta kalmalısınızdır, ya yükseğe çıkmalısınız, ya bir köpekle, böcekle karşılaşmalısınızdır.
Kimi korkular konusunda ise yalnız değilsinizdir ve her an korkunuzla yaşarsınız.
İşsiz kalmaktan, zaten işiniz yoksa hiç iş bulamamaktan korkarsınız.
Muhtemel bir krizden korkarsınız. Borcunuz zaten çoksa, korkunuz da o kadar artar.
Depremden korkarsınız. Deprem için alınması gereken tedbirleri acı bir gülümsemeyle dinlersiniz.
Kimileri bunu politik kurgu bir romanın konusu olarak görse de, savaştan korkarsınız. Ama Amerika’nın Türkiye’yi işgal edeceği korkunuzda da yalnız kalmazsınız.
Nükleer felâketlerden, küresel ısınmadan korkarsınız. Bu korkularda da yalnız değilsinizdir.
Bu korkular bütün hayatınızı etkileyebilir. Sizi geceleri uyutmayabilir. Gündüzleri kafanıza takılıp, dikkatinizi dağıtabilir.
Ve belki aranızda İran, Suriye, Cezayir, Malezya, Endonezya, Bahreyn, Güney Afrika Cumhuriyeti, Haiti, Myanmar, Avustralya, Çek Cumhuriyeti, Suudi Arabistan olmaktan korkan da vardır.
Benim tanıdıklarım arasında yok. “Bizim bi arkadaş var, Polonya olacağız diye korkuyo çocuk. Geceleri uyuyamıyormuş. Psikoloğa gitmiş, ilâç vermiş. Adam kafayı yiyecek” diye anlatan birine de rastlamadım çevremde.
Sokakta, “Allah’ım Nijerya olacağız” diye ağlayan bir meczubla ise hiç karşılaşmadım.
Ama eminim vardır. Eminim aranızda, “Abi geçen gün yolda bi zenci gördüm. Kesin Bangladeş olacağız. Demedi deme” diyen birileri vardır.
Eminim, dost sohbetlerinde bakışları aniden donup taş kesilen, sorduklarında ise, “Hissediyorum, Solomon Adaları olacağız. Ya abi kesin olacağız bak, zaten üç tarafımız denizlerle çevrili. Bir taraf kalmış. Orayı da açarlar yakında” diyen birileri de vardır.
Şüphesiz, uykusunda “Hayır, hayır” diye sayıklarken eşi tarafından uyandırılıp, “Hayırdır?” sorusunu, “Rüyamda Ekvador Ginesi olmuşuz. Zaten bu yaz çok sıcak geçecek diyorlar. Olur mu olur” diye cevaplayanlar da vardır.
Vodafone reklâmında oğlunun Afrika’ya gideceğini öğrenince sadece “Çok uzak” diyen annenin sanki bir şeyler biliyormuş gibi davranmasıyla başladı şüphelerim.
İtiraf etmeliyim ki, ben de zaman zaman Paraguay, Sri Lanka, Zimbabve, Vanatu olacağız diye çok korkuyorum, ama kimselere söyleyemiyorum.
Kimi okuyucularımın ise, Sierra Leone, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mikronezya, Kiribati olmaktan korktuklarını tahmin ediyorum.
Evet, belki bunlar sadece birer korku. Ama siyaset de korkular üzerine değil midir biraz? (Yoksa kaygılar üzerine miydi? Yok yok salgılar. Hayır buldum: Algılar üzerineydi.)
11.02.2008
E-Posta:
[email protected]
|