Tuzla’da meydana gelen ve üç kişinin vefat etmesi ile ilgili kaza, ülkemizde insan hayatının ne kadar değersiz olduğunu bir kere daha ortaya çıkardı. Öyle ki kum torbası veya su dolabilen torbalar kullanmak yerine insanlar kullanılmıştır.
Üstüne üstlük birde hatalı dizayn sonucu düşme tip (free fall) filika mapaya takılmış, belirli bir açı ile düşmesi gerekirken dik olarak suya girmiştir. Ayrıca Norveçli bir firmanın ürettiği can salının camı yerinden çıkmış, işçilerimiz bütün bu hataların bedelini canları ile ödemişlerdir.
Kapalı tip can salı veya filikaların camları, düşmeye dayanıklı olmalıdır. Üretici yeterlilik standartlarına uymadığı için Norveç firmasından da hesap sorulması gerekmektedir.
Düşme tip can sallarını eğitim maksadı ile ben de kullanmıştım. Bu tip filikaları kullanırken önce bütün personelin filikaya yerleşmesi sağlanır daha sonra atılmadan önce filika boşaltılır. Zira gemiyi terk eğitimlerinde filikanın denize indirilmesi esnasında sık sık arızalar olabilmektedir. Daha fazla insan hayatını riske sokmamak maksadıyla böyle bir tedbir birçok kaptan tarafından uygulanmaktadır.
Eğitim esnasında, düşme tip can salı en az üç denizci ile indirilmek zorundadır. Çünkü bir personel serdümen (dümen yelpazesine kumanda eden denizci), iki personel de halatçı olarak bulundurulması gereklidir.
Nitekim ben de üç personel ile filikayı denize indirdim. Filika tamamen suya gömüldükten sonra tekrar su yüzüne çıktı. Motorunu çalıştırdıktan sonra gemi etrafında bir müddet testler yaptık ve tekrar gemiye çıkardık. Bu eğitimler, kullanılan malzemenin standartlara uygun olması sebebi ile daima başarılı bir şekilde icra edilmiştir.
Gemiyi terk eğitimlerinden farklı olarak bir de “ağırlık testi” adını verdiğimiz bir uygulama daha vardır. Bu maksatla can salına binmesi gereken maksimum sayıda personel için su torbaları kullanılır. Bu torbalar yerleştirildikten sonra su ile doldurularak olması gereken ağırlık ile denize indirilir. Bu sayede insan hayatı riske edilmeden gerçek şartlara uygunluk test edilmiş olur.
Gelin görün ki bütün bu saydığımız maddeler ihmal edilmiştir. Bunun en önemli sebebi yukarıda zikrettiğimiz gibi insan hayatına verilen değerin azlığı, bir başka deyişle insan hayatının ucuz olmasıdır.
Buna güzel bir örnek olması bakımından gerçek bir hikâyeyi anlatayım.
Eskiden milletvekili seçimleri esnasında iki partinin borusu ötermiş. Güneydoğu illerinde de bir ilde genellikle iki milletvekili seçilirmiş ve iki parti arasında bölüşülürmüş.
Bu seçimlerden birinde, bir ağa aday olmuş fakat sonradan anlaşılmış ki kendisini ikinci sıraya yerleştirmişler. Tabi ikinci sıradaki bir adayın seçilmesi neredeyse imkânsız gibi, zira nispi temsili sistem uygulanıyor. Fakat bizim ağa bu durumu kabullenememiş. Ne yapıp edip seçilmeyi kafaya koymuş bir kere.
Ne kadar uğraşmış ise aday listeleri belli olduğu için bir şey yapılamamış. Bu işlerden anlayan parti yetkilisine durumu anlatmışlar. Adamcağız “hiçbir şey yapmak mümkün değil” demiş. Tam odadan çıkacak iken parti yetkilisi tek bir yol olduğunu söylemiş.
Bizim ağanın gözleri dört açılmış. “Nedir?” diye sormuş. “Eğer ecel gelir de birinci sıradaki aday ölürse, o zaman seçilebileceğini” söylemiş.
Bizim ağa çok rahatlamış ve “Kardeşim daha önce bunu söyleseydin ya. O goley (O iş kolay)” demiş.
İşte bu olay, insan hayatının ne kadar ucuz ve değersiz olduğunu gösteriyor. Başta kız çocukları töre cinayeti olmak üzere insanlar, adeta cahiliye devrinde olduğu gibi kolaylıkla öldürülüyor.
Hâlbuki Kur’ân’da, bir masum insanın öldürülmesinin bütün insanları öldürmek gibi olduğu zikredilmektedir. Dinimize göre insan hayatı en kutsal değerlerin başında yer almaktadır. Bütün bu saydığımız olaylar, dinden ne kadar uzaklaştığımızı bize bir kere daha göstermektedir. Eğer dinî inancımız yüksek olsa, insana vereceğimiz değer de artar. Onları kum torbası gibi kullanmak yerine şefkatle, merhametle yönetmek gerektiğini anlarız.
Fakat heyhat… Ahirzaman fitne ve belâları o kadar çoğalmış ki. Üç kuruşluk mal ve para için insanları diri diri ölümün kucağına itiyoruz. Allah bütün milletimizi inançlı ve dinine uygun hareket eden kullarından eylesin...
21.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|