Kelimeler arasında gidip geliyor ömrüm. Bir türlü bir yerde durmayı beceremiyor.
Hangi kelimeyi yan yana getirsem, hep eksik kalıyor anlatamıyor halimi.
Oysa tek sırdaşımdı cümleler, konuştukça dinlenir hatta yazdıkça azalırdı içimde biriktirdiklerim.
Şimdilerde bütün kelimeler kırık kırık geliyor avuçlarıma.
En kırık satırbaşı olarak kalıyor sonra bütün keşkelerim.
Çocukluğumdan kalma bir huysuzluğum var geride.
Ey mazim! Sen benim tek anlamsızlığımsın.
Bütün mutlu anlarımı seninle hesaplıyorum, elimde kala kala sadece hüzün kalıyor. Eğik geçiyorum bütün dünlerimin önünden. Şimdi ki halimle gurur duyamıyorum.
Parmaklarımın ucuna basarak geçtim gençliğimin yanından dün.
Tanımadı beni. Bende bakamadım o tarafa, çekindim mi bilmem...
Belki de kırgınım bu kadar vefasız oluşuna. Bir haber vermeden çekip gidişine içerledim. Oysa ne kadar anımız vardı birlikte, hiç ayrılmayız gibi yaşamıştık her ânı. Ama şimdi tanımıyor bile beni.
«««
Kelimelerin geçmediği bir şehirde yaşıyorum, herkes birbirine bakıp gözleriyle anlaşıyor.
Bu işte tek yabancı ben kalıyorum.
Gördüğüm hiçbir işaret doğru yere çıkmıyor. Bütün köşelerde bir cellât bekliyor beni. Ah ömrüm! Neler ettin sen başıma.
Kaybolmaya mahkûm olmuş, ne aradığımı bilmeden geziniyorum sokak aralarında.
Kimden saklandığımı biliyorum aslında, “boşuna” diyor baktığım bütün gözler. Saklanmak nafile…
“O geldi mi sen gitmiş olacaksın.”
Her gün bir günü azalan, sınırlı bir ömrün başındayım. Ağıtlarımın sebebi, bu ânın kahrı.
Tutuklu kalıp, vazgeçememek düştü ellerime kaderden.
Neye sahip olduysam, hiç kaybetmeyecek gibi tutundum ellerine. Oysa her “Benim” dediğim haber bile vermeden gitti.
Korkusuz olmak gerekiyormuş. Zira kader değişmez, yazılan elbet başa gelirmiş.
Belki yenebilirdim bu korkularımı ancak hiç denemediğimden bilmiyorum sonucunu.
Bana sadece saliselerde bile başkalarını düşünmek düştü. Nedendir yaşadıklarıma karşı bu kadar hassaslığım.
Şu koca şehirde tek kalacağım.
Bu tek kaygım.
Bütün işlerim yarım, hangisine el atsam dikiliyor karşıma, yitirdiklerim. Saatlerce kalakalıyorum her nerede, hangi haldeysem öylece...
Bir ara bütün yeşilleri topluyorum penceremde, benim gözlerim takılı kalıyor camlara. Başka hiçbir şey lezzet vermiyor sonra.
Her gece yağmurlar yağıyor durmadan ve ben bu damlalarla ıslandıkça eriyorum.
Korkuyorum, ya bir daha durmazsa bu yağmur.
Bütün şehri sel alıp gidecek, kalacağım tek başıma bu karanlık yerde.
13.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|