On sekiz yıldan beri Avrupa meskenimdir,
Ne ben Avrupalıyım, ne Avrupa benimdir.
Bir öğretmen olarak vazifemle meşgulüm,
Resulullah’a ümmet, Cenâb-ı Hak’ka kulum.
***
İşçilerin bir kısmı, sonra “işveren” olmuş…
Kendisini uygarlık çarşılarında bulmuş…
Oh ne âlâ memleket, doluyor mide ve cep!
Buradaki varlığının sebebi bu mu acep?
***
Hedef ve gaye yoksa, bu kıt’ada durulmaz…
Nefis, mide uğruna kalbe darbe vurulmaz…
Rezzak-ı Kerim rızkı her tarafta gönderir,
Hiç ummadığın yerden, hem de bire bin verir…
***
Para için gurbetin zor çilesi çekilmez,
Bu çilenin derdini gelip çekmeyen bilmez…
Ayrı düşmüş nesiller, parçalanmış aile…
Ancak bunu yaşayan bilir bu nasıl çile…
***
Avrupa’da gözünü dünyaya açan bebek,
Batı örfüyle büyür ve değişir giderek…
Onun dili ve dini orada sana kalmış,
Çocuğun ruhundaki temiz vicdana kalmış…
***
Dikkat et o saf vicdan orada bozulmasın,
Canından bir “bumerang” gelip seni bulmasın…
Saklayayım gurbetin bu karanlık yüzünü,
Biraz da göstereyim aydınlık gündüzünü…
***
Mümkündür bu kıt’ada yaşamak hep insanca,
Sana dokunan olmaz, yaşarsan Müslümanca…
Kilisenin yanında bir de cami bulursun,
Mevlâ’dan yetişirse hidayet, kurtulursun…
***
İnsanlığa âmade karası, denizi var…
Maddede ve mânâda ceddimizin izi var…
Doğudan batıyadır ceddimizin seferi,
Onlar ma’mur etmiştir, mesken tuttuğu yeri…
***
İlimle ve imanla cahili eğitmiştir,
Çorak olan her yere, yeşil ağaç dikmiştir.
Mazlûmlara hakkını, zalimlere haddini,
Bildirerek, Batıya tebliğ etmiş hak dini…
***
Temiz ruh, temiz gaye ve hedef insaniyet,
Ondan da hasıl olmuş hakikî medeniyet…
Viyana kapısından o zaman geri dönmüş,
Lâkin ne gaye bitmiş, ne o meş’ale sönmüş…
***
Kader yine nazarı bu kıt’aya çevirmiş,
Ecdadın temiz nesli gelip buraya girmiş…
Hem çok kolay, elini kolunu sallayarak,
Tuttukları her işi allayıp pullayarak…
***
Ne elde kılıç varmış, ne tutan yeniçeri…
Uzanan dostluk eli, maharet ve beceri…
Artık Batı Doğuya, Doğu Batıya muhtaç…
Elini çeken taraf kalır yalnız, sefil, aç…
04.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|