21. yüzyılın fütüristlerce (gelecek bilimci) “kadınların yüzyılı olacak” dediği günleri yaşamaktayız. Kadınlar kilit noktada ve tesettür tartışmaları kıyasıya devam etmekte…
Bediüzzaman Hazretlerinin, içinde Tesettür Risâlesi’nin de yer aldığı Hanımlar Rehberi’nde hadislerden çıkardığı bir netice de aslında başka bir açıdan fütüristleri doğrulamakta.
“Gayet ehemmiyetli bir hakikate kısa bir işaret” başlıklı bölümde bakın ne diyor: “Bazı ehadis-i şerife ile işaret var ki, ‘Ahirzamanda, kadınlar taifesinde hakaik-i imaniye ziyade inkişaf edecek. O zamanın dalâlet tehlikelerinden bir derece mahfuz kalacaktır.”
‘Ahirzamanda ihtiyar kadınların dinlerine iktidâ ediniz’
‘Kızların babasının rızkına bereket düşer’
“Demek kız çocukları ahirzamanda çoğalır. Hem mübarek ve rızıkları bereketli olur. Ben çok zaman evvel bu hadislerin sırrını bilmiyordum. Cenâb-ı Hakka şükür ki bu âhirde o sırrı anladım… İktidarsız yavrulara ve zayıf validelerine tam yardım ve himaye etmek hikmetiyle erkeklerde haysiyet ve namus seciyesi fıtratında dercedilmiş. Bu namusta halis ve ücretsiz mukabelesiz samimî bir kahramanlık derc edilmiş. Fakat o seciye bazı esbab ile bir derece bozulduğu için samimî ve halis kahramanlık seciyesi ekseriyette zayıflamış. Fakat kadınlarda o seciye-i fıtrî olan şefkat kahramanlığı bozulmamış. Bu seciye-i fıtrî ehl-i İslâmda ahirzamanda büyük bir hizmet ve hayat-ı içtimâiyede İslâm dairesinde bir esas olacağına o gibi hadis-i şerifler işaret edip remzen haber veriyorlar.”
Evet, ahirzaman kadınlarına Bediüzzaman’dan bir müjde!
TESETTÜRDE EHL-İ SÜNNET ÇİZGİSİ VE BU TOPRAKLAR…
Tesettür tartışmaları ve sefih medeniyetin Kur’ân’ın bu emrine açıkca muhalefeti Osmanlı’dan günümüze devam edegelmekte.
Evet, problem bu topraklarda çıktı, çözüm de bu topraklarda üretilecek. “Yiğit düştüğü yerden kalkar” misâli İslâm âlemindeki tesettüre dair şüphelerin çözümlendiği yer de bu topraklar olacak başka bir yer değil.
Tesettür Risâlesi de işte tam da bu noktada çözümün anahtarı olacak.
Risâle-i Nur’un bu asrın itirazlarına aklî delillerle cevap veren orijinal metodu, sadece sefih medeniyet mensuplarının değil Kur’ân’ın tesettür emrinde ifrat ve tefrit uygulamaların yaşandığı İslâm âleminde de örnek model oluşturacak.
Kadınların baş örtmeleri konusunda köşeye sıkıştığını hissettiği anda “Arabistan’a ya da İran’a gitsinler istiyorlarsa” diyenler “Vehhabi ve Şiî” modelinin tarihte olduğu gibi bugün ve istikbalde de bu topraklarda hâkim olamayacağını anlayacaklar.
Kadınların zorla başlarını örttürürken, beri yanda özgürlük adına uluslar arası spor ve san’at çalışmalarına destek veren İran modeli, ya da kadınların araba kullanmasını dahi yasaklayıp, “dokunmak haram” düşüncesiyle yangında bile müdahale etmeyen Suudi modeli kendi içlerindeki çelişkiyi ehl-i sünnet çizgisi ile aşacak, dengeli orta noktayı bulacak.
Tesettür konusunda ehl-i sünnet çizgisini asrın anlayışına sunan en önemli kaynakların başında da Bediüzzaman’ın Tesettür Risâlesi gelmez mi?
Tunus, Fas, Cezayir gibi ülkelerde, kadınların örtünmesi ile ilgili uygulanmakta olan sömürgeci zihniyete teslim metotlar da iflâs edecek. Fransa modeli laikliği, Katolik Fransızlar bile kendi aralarında tartışmaya başladıklarına göre tezgâhların tamamen bozulmasına sayılı zaman kaldı.
Güneşin artık Batıdan doğmaya başladığı, İslâmın Batıda hızla yayıldığı günümüzde Kur’ân’ın tesettür emrinin kadınları hürriyetine kavuşturan fıtrî bir dâvet olduğunu Tesettür Risâlesinden daha güzel ispatlayan başka bir eser var mı?
VEBAL…
O halde, böylesine bir yeni dünya düzeninde Risâle-i Nurlardaki hakikatleri bilenler, farkında olanlar kendilerine bir iyilik yapsınlar. Bu eserlere sımsıkı sarılıp, çekirdeğin ruh-u aslîsini incitmesinler. Derin anaforların yaşandığı hayat denizinde, yolunu kaybedenlere bir deniz feneri, bir pusula olsunlar.
Evet, Allah nurunu tamamlayacaktır…
03.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|