Bırakıp bırakıp gittin.
Bazen yıllar, haftalar, bazen günler, bazen saatlerce...
“Geçmişim” derken, şimdilerde neredesin hiç bilmiyorum. Sahi, hatırlıyorum da senin için “Söz geçmez” demişlerdi. “Lâftan anlamaz. Kafasına buyruktur, canı ne isterse onu yapar” inanmamıştım. “Olur mu canım! O kadar da değil” diye diklenmiştim bütün söylenenlere inat.
Yine de seni oturtmaya, izinsiz, sorgusuz bir şey yapmayasın diye kollamaya başlamıştım. Ancak sen inatçıydın, taktın mı yapıyordun, gördün mü kanıyordun.
Bir bakış, bir gülüş yerinde durdurmuyor ha bire dikleniyordun.
Senin ardına düşüp şehirlerinden, yollarından, diyarlarından olanları gördükçe kızardım “Bu kadar basit mi hayat” diye ne çok söylenmiştim. İrade, akıl ve hiçbir yaratılmışta olmayan bu kadar cihaz varken, nasıl olur da tek başına hareket eder, nasıl olur da takılıp götürür peşinden bizi. O efendi, biz köle oluruz. “Şimdilerde seninle beraber şu hallerimi gördükçe hak veriyorum.
Peşinden geldiğim şu şehre, yüzlere, tanımadığım bu kadar çok insana, hele hiç yaşayamam dediğim bu uzaklığa baktıkça…
Yaşayarak anlıyorum, yaşadıklarımız hakkında büyük sözler etmememiz gerektiğini.
Şimdilerde bir türkü dilimde hem seni arıyorum hem söylüyorum.
Söylesene neredesin?
Kimin kapısında kimin dilindesin?
Kime söz anlatıyor, işve yapıyorsun?
Ya da bir çıkmaz sokağa düştün de ağlıyor musun?
Yoksa yine mi incindin?
Eğer öyleyse lütfen ses ver.
Sana hiçbir şey demeyeceğim inan. Seni bulunca ilk işim sarılmak olacak. Ya da yok yok sen en iyisi koy başını dizlerime, ben ağlayayım sen ağla. Zaten en iyi yapabildiğim şey ağlamak.
Biz seninle çok eski iki dostuz. Kim bizi bizden daha iyi tanır ki.
Gel saralım yaralarını beraber.
“Kaçıncı bu” deme, mahçup bir sesle. Olsun, bak artık ellerim titremiyor akan kanları temizlerken, demek ki alıştık. Hafife alıp, gülme “Alışılır mı hiç? “ diye.
Unuttun mu? Alışmakta güzel bir yaşanmışlıktı. Hem de en iyisinden bir teselli “E ben biliyordum.” demek de rahatlıyor bazen insanı.
Tamam, konuşmayacağım bu defa. Söz ağlamayacağımda öylece dikip gözlerimi saatlerce sana bakıp dinleyeceğim. Gözlerim dolarsa yutkunurum hemen, birşeyler söylemek isterse dilim merak etme hemen ısırırım.
Oldu mu şimdi gelecek misin?
Lütfen ses ver nerelerdesin?
Ey kalbim neredesin?
30.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|