"Gerçekten" haber verir 07 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Abdil YILDIRIM

Boş durmak değil, koşturmak zamanı



Ömür kısa, yüküm ağır, yolum uzun

Çok engeller var üstünde yolumuzun.

Bir karınca yuvasına baktığımız zaman, binlerce karıncanın hareket halinde olduğunu görürüz. Küçücük karıncalar, büyük bir telaş içinde durmadan sağa sola koşarlar. Belli ki hayvancıkların acelesi vardır. Kimi gelir, kimi gider, kimi küçücük ağzında kocaman bir tane taşır, kimisi de yaralı ve hasta arkadaşına yardım eder. Yani sürüdeki her karınca büyük bir şevk ve gayretle bir şeyler yapmaktadır.

Kıl gibi bacaklarına rağmen akşama kadar koşuştururlar, hiç yorulmazlar. Karınca sürüsüne dikkatle bakarsanız, hiçbir karıncanın bir an bile olsa durup dinlendiğini göremezsiniz. Onlar iş yaparken, cüsselerinin küçüklüğüne, güçlerinin azlığına, yollarının uzunluğuna bakmazlar. Kimisi ağzına aldığı bir zerre su ile yangın söndürmeye koşar, kimisi minicik adımları ile hacca gitmeye kalkar.

Karıncaların çalışkanlığı, insanlar için de ibret dolu mesajlar taşımaktadır. Bir karınca, bir buğday tanesi ile ömür boyu karnını doyurabilir. Zaten karıncaların ömrü ortalama 50 gün kadardır. Buna rağmen, “hiç ölmeyecekmiş gibi” çalışmaktadırlar. İnsan ise, hem çok çeşitli erzak ve iâşeye, hem hayatını idame ettirmek için lüzumlu bilgi ve becerileri öğrenmeye, hem de ebedî hayatını kazanmaya muhtaç olduğu halde, karınca kadar gayret ve hamiyet taşımıyorsa, oturup insanlığını sorgulaması gerekir.

Özellikle hayatın gayesini bilen, bu dünyaya kim tarafından ne için gönderildiğinin idrâki içinde olan, Risâle-i Nur gibi mukaddes bir dairenin içinde bulunanlar, taşıdıkları yükün sorumluğu içinde, çok daha fazla çalışmak, çabalamak, koşmak ve koşturmak zorundadırlar. İman hizmeti gibi bir vazifenin şerefini taşımak, boş durmakla olmaz, koşturmakla olur. Bu hizmetin hadimleri, her an hareket halinde olmalıdır. Hareketsiz kalan bisikletin devrileceğini hepimiz biliriz. Hizmet erbabı olanlar da, boş durdukları zaman tökezleyecek, belki de düşeceklerdir.

İnsanların hamiyet ve hizmet duygularını canlı tutmak için sürekli şevk ve heyecana ihtiyaç vardır. Bu bakımdan seyahat ve ziyaretler büyük bir önem taşımaktadır. Kardeşler bir araya geldikleri zaman, sohbetlerinde ve sözlerinde zevk, simalarında ve gözlerinde şevk yayılır. Gayret ve hamiyet duyguları coşar.

Hizmet etmek için koşturmak gerektiğini söylemiştim. Bir haftalık kısa bir tatil münasebetiyle ziyaret etmiş olduğum İzmit, Gölcük ve Karamürsel gibi merkezlerdeki fedakâr kardeş ve bacılarımızın nasıl bir koşturma içinde olduklarını görmekten son derece mutlu oldum. Tatil mevsimi olmasına rağmen, en güzel tatilin hizmet etmek olduğunu idrak eden insanların karıncalar gibi çalıştıklarını gördüm. Bunaltıcı Temmuz sıcaklarına aldırmadan, sürekli ziyaretlerde bulunmak ve “müfritâne irtibat” düsturuna uymak için büyük bir gayret sarf ettiklerine şahit oldum. İzmit, Gölcük ve Karamürsel’deki hizmet mensuplarını tek tek tebrik ediyorum.

Üstâdımız, “Kardeşlerinizin meziyetleri ile iftihar ediniz” diyor. Biz de şahit olduğumuz güzel hizmetleri nazara vererek, kardeşlerimizin meziyetleri ile iftihar ediyor, böyle güzelliklerin hepimiz için numûne-i imtisal teşkil etmesini diliyoruz.

Gönül sana yakışmıyor boş durmak,

Senin işin gece gündüz koşturmak.

07.08.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.08.2008) - Biz kaybettik, o kazandı

  (13.06.2008) - Namaz hem ibadet, hem ticaret, hem nezakettir

  (27.05.2008) - İstinat noktamız

  (20.05.2008) - Siz hiç baharla sohbet ettiniz mi?

  (06.05.2008) - Yalnız değilsiniz

  (29.04.2008) - Elimden gelse

  (25.04.2008) - Evham ve hayâlat bulutlarına sarılmış hakikatler

  (03.04.2008) - İbadet ve ticaret

  (26.03.2008) - Zindanlardan saraylara

  (11.03.2008) - Korkulardan kurtulmak

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır