"Gerçekten" haber verir 05 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ahmet DURSUN

Faydacı siyasetin sonuçları



Amerika başkanlarından Roosevelt’in yüksek mahkeme ile arasında çıkan bir çatışma sonrasında söylediği “anayasayı mahkemenin elinden kurtarmalı” sözü, bizim gibi antidemokratik ilkeler içeren bir anayasaya sahip ülkeler için çok daha geçerli bir söz olmalı. 22 Temmuz seçimlerinin üzerinden bir yıl geçti; ancak Türkiye’nin gündemini son iki yıldır temel meseleler yerine yüksek yargı meşgul ediyor. 367 krizi, başörtüsüyle ilgili düzenlemenin iptali ve son olarak da kapatma dâvâsının sonucunu belirleyecek olanın yine AYM olması Türkiye’de bir yargı iktidarından (juristokrasi) söz edilmesine yetti. Nihayetinde AYM kapatma dâvâsını geçen hafta sonuçlandırdı.

AKP kapatılamadı. Umur Talu, AKP’nin neden kapatılamadığının fotoğrafını çok iyi çekmişti geçen haftaki yazısında. Buna göre “AKP’nin ABD gölgesinde rasyonel bir politikacı olması”, ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarları için “Türkiye’de askerî müdahaleci, darbeci maceralara mesafe koyma” isteği derin bir mutabakatla bu sonucu ortaya çıkarmıştır. CNN’in kararın açıklanmasından üç saat önce dâvânın sonucunu bildirmesi de bunun göstergesiydi. Netice olarak siyasî olan bir dâvânın sonucunu iç ve dış siyasetin dinamikleri etkiledi ve AKP direkten döndü. Sadece bir üyenin oyu; bir ülkenin, belki de bu derin mutabakatın, kaderini belirledi.

Bundan sonra neler olacak? Bugüne nasıl gelindiği sorusu geçmişi kurcalamak adına değil, geçmişten ders çıkarmak ve bundan sonra ne olacağını kestirebilmek adına önem kazanmaktadır. Bu noktaya gelinmesinde AKP iktidarının faydacı siyaset anlayışının önemli rolü olduğunu düşünüyorum. 2002-2004 yılları arasındaki AKP, hürriyetçi-liberal politikalar izleyerek AB yolunda önemli adımlar atan, demokratikleşme taleplerine cevap vermeye çalışan bir görüntüdeydi. AKP’nin birçok kesimde sempati uyandıran bu adımları siyasette ve ekonomide yüz güldüren gelişmeleri netice vermişti. Sonraki dönemde ise AKP’nin, hangi saiklerle olduğu bilinmez, devletçi geleneğe yaslandığını, milliyetçi politikalara ağırlık verdiğini, kabadayılaşarak AB karşıtlarının elini güçlendirdiğini, demokratikleşme taleplerine karşı faydacı bir siyaset ürettiğini görürüz. Bu faydacı siyaset anlayışının 367 krizini doğurmasından sonra uzlaşma mesajları veren AKP, bu krizden 22 Temmuz’da güçlenerek çıkınca kendisini bu sürece götüren antidemokratik yapılarla mücadele etmek yerine faydacı siyasetine geri dönüverdi. Bu da çok önemli bir hata idi. 22 Temmuz gecesi toplumun bütün kesimlerini kucaklayıcı mesajlarla sivil anayasa sözü veren Başbakan’ın konjonktür müsaitken bu sözünde durmaması, başörtüsü meselesine de “siyasî fayda” anlayışıyla yaklaşması yeniden bir yargı krizine yol açmıştı. Başörtüsü meselesi üzerinden hürriyetlere bakmayı tercih eden AKP, hak ve hürriyetlerin tamamı üzerinden hareket ederek bu meseleye eğilebilseydi, sivil anayasa sözünü tutsaydı bugün çok farklı şeyler tartışıyor olacaktık. AKP’nin yüzde kırk yedilik oyuna çok fazlaca güvenmesi, devletçi yaklaşımlarını sürdürerek—Başbakanın futbolcu kişiliğine uygun olarak—türbinlere oynaması, Süleyman Soylu’nun ifadesiyle AKP’nin demokrasiyi de istismar ettiği sonucunu ortaya çıkardı. Bu istismar demokratikleşmenin ötelenmesine yol açmış, siyasetin alanını daraltmış, kadim sorunların çözümünü belirsiz tarihlere ertelemiş, böylelikle Türkiye’nin kaderi bir üst iktidarın (yüksek yargı) inisiyatifine bırakılmıştır.

Haşim Kılıç kapatma dâvâsının sonucunu açıklarken yaptığı açıklamada bunun ipuçlarını sunarak yargı üyelerinin de bu durumdan rahatsız olduğuna dikkat çekti ve anayasa değişiklikleriyle işlerin bu noktaya gelmeden çözülmesinin önemine değindi. Kılıç, adeta “Anayasayı yüksek mahkemenin elinden kurtarın” der gibiydi.

Bundan sonrası için şunları önerebiliriz: AKP bir iç muhasebeyle 22 Temmuz akşamına geri dönmeli, faydacı siyaset gütmekten vazgeçip kaybedilen yılların telâfisini sağlamaya çalışmalıdır. Bu noktada ‘AKP bu gücü kendinde bulabilecek midir?’ sorusu da önemlidir. Çünkü, son bir yılda iktidar partisi—en güçlü olduğu bir dönemde— çok güçsüz bırakılmış ve yıpratılmıştır. Şöyle ki: AKP hak ve hürriyetleri işmam eden temel meselelerde—meselâ sivil anayasa sözünde—artık, derin mutabakat izin vermediği sürece, elini dahi kıpırdatamaz. Zira toplumsal ve siyasi mutabakatın en yüksek olduğu 22 Temmuz ertesinde işi savsaklayan AKP, bu kapatma dâvâsından sonra—üstelik çetrefilli bir karardan sonra—o gücü artık kendinde bulamaz.

Yargı kararları ve mağduriyetlerin yerine; zamların, ekonomik sıkıntıların, siyasetin konuşulduğu normal bir erken seçim en makul çözümlerden birisi gibi gözükmektedir. Ancak AKP, bahsi geçen mutabakatın gereğini yerine getirme(me)k uğruna seçime gider mi? Bunu da zaman gösterecek.

05.08.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.07.2008) - Mi’râc ve gerileme

  (22.07.2008) - İki Türkiye

  (15.07.2008) - Derin gündemin kıskacındaki eğitim

  (08.07.2008) - Ergenekon adaleti ya da adaletsiz hukuk devleti

  (01.07.2008) - Futbol asla sadece futbol değildir

  (24.06.2008) - Bezdiren film

  (17.06.2008) - Kapitalizmin fendi, vicdanı yendi

  (10.06.2008) - Muhasebe zamanı

  (03.06.2008) - HAZİN BİR MAĞLÛBİYET ÖYKÜSÜ

  (27.05.2008) - Ankara kriterleri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır