Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ahmet DURSUN

Muhasebe zamanı



Bu yazı; toplumu şu veya bu şekilde yönlendirebilme gücüne, farklı inanç kodlarına ve dünya görüşüne sahip parti, grup, kurum ve benzeri yapıların; her türlü basiretsizlik, vurdumduymazlık, adamsendecilik, işbilmezlik, beceriksizlik, kendini beğenmişlik, çok bilmişlik, tutarsızlık ve ölçüsüzlüklerine karşı, gelinen bu noktada, bir iç değerlendirme, öz eleştiri ve özür davetidir.

Anayasa Mahkemesinin ülkenin üzerine karabasan gibi çöken, hukukî olarak ülkeyi çıkışı olmayan bir labirentin içine atan son kararından sonra bir özeleştiri kaçınılmazdır. “Bu noktaya nasıl gelindi? sorusuna özeleştiriyle verilecek cevaplar, bize çıkış yolunda yardımcı olacaktır. Bu sorunun cevabının önemli bir kısmını, başörtüsü kararını sert bir dille eleştiren Uluslararası İnsan Hakları Örgütü’nün (Human Rights Watch-HRW) bir tesbitinde bulmak mümkündür. Örgüt, AKP’nin seçimde söz vermesine rağmen Anayasa’yı değiştirmekte ve anayasa içinde insan haklarını korumakta başarısız olduğu yorumunu yapmaktadır.

Siyasal İslâm anlayışı ve onun bir devamı sayabileceğimiz AKP, iktidara talip olan ve iktidarda olan parti olarak sorumludur. Ülkenin geleceğini siyaset kurumlarının ele geçirilmesine endeksleyenler, bu yolda ömürleriyle birlikte onca parayı, genç beyinleri, insan enerjisini harcayanlar, Bediüzzaman’ın siyasetle ilgili tesbit-teklif ve uyarılarını dikkate almayanlar, küresel siyaset mühendislerinin oyunlarına gelerek, şeair-i İslâmiyeden olan başörtüsüyle birlikte, temel hakların kullanımını tehlikeye atanlar bu noktada bir iç muhasebe yapma inceliğini gösterebiliyorlar mı acaba?

AKP, Türk siyasetini normalleştirme, rayına oturtma, demokratikleşme gibi tarihî bir fırsatı millete sözünü verdiği şekilde yakalamış, iç ve dış desteklerle önemli sayılabilecek bir rüzgârı arkasına almıştı. Nedense sözler tutulamadı. Bu durumda AKP, yandaşlarına ve partililerine ihale kotarmanın, onları önemli mevkilere atamanın ülkenin en önemli meselesi olmadığının, yüzde kırk yedinin bizim gibi ülkelerde hiçbir şey, demokrasinin her şey olduğunun farkına varmış mıdır? Dindar cumhurbaşkanı diye tutturarak ülke konjonktürünü dikkate almadan hareket edenler, sabık cumhurbaşkanının görev süresini uzatarak yargının önemli isimlerini Sezer’in atamasının önünü açanlar neye hizmet ettiklerinin farkında mıdırlar; yoksa gelinen bu noktada da gene mağduriyet hesapları içinde midirler?

Temmuz seçimleri öncesinde AKP’nin merkez sağın partisi, demokratikleşmenin tek adresi olduğunu iddia edip yıllarca Risâle-i Nurlardan öğrendikleri prensipleri es geçenler, şimdi de AKP’nin tek çıkış yolu olduğunu düşünüyorlar mıdır? Dinî argümanları siyaset sahnesinde pervasızca kullanmanın dine en büyük zararı verdiğini herkesten iyi bilenler bir sonraki seçimde de iktidar partisine şartlı desteklerini devam ettirecekler midir?

Başörtüsü meselesinde dinin izzetine yakışır şekilde bir duruş sergileyemeyerek iki farz (ilim-başörtüsü) arasından birincisini tercihle ikincisinin füruat olduğu yönünde içtihad yapıp sisteme entegre olanlar; temel kırılma noktalarından birinin bu “duruş” olduğunu fark etmişler midir? “Cebrail parti kursa oy vermem” diyerek haklı bir şekilde siyasetten ictinab edenler; bu söylemlerinin aksine, ölçüsüz bir şekilde her seçimde bir sağa-bir sola, en son da AKP’ye eklemlenmelerinin sonuçlarını idrak edebiliyorlar mıdır?

Cumhurbaşkanlığı seçimi esnasından tarihî misyonunu zedeleyecek tarzda bir görüntü veren Demokrat Parti’nin ülkeyi muhalefetsiz bırakan bu sorumsuzluğu yapacak lüksü var mıydı? Demokrat Parti idarecileri, bu süreçten gerekli dersleri çıkararak özüne dönmeyi başarabilecek iç muhasebeyi gerçekleştirmekte midirler?

Tarihsel görevini; bu ülke adına olabilecek bütün güzellikleri engellemek, insanlarını kutuplaştırmak, gerginleştirmek, milletin inançlarıyla alay etmek, yine de utanmadan ortalarda gezinebilmek olarak belirleyen CHP’nin muhasebe yapmasına gerek yoktur. Onun muhasebesini millet, bilâhare, sandıkta yapacaktır.

Her alanda yozlaşmanın, bozulmanın, bayağılaşmanın yaşandığı bir toplumda, temel güvencelerden biri olan hukuku ayaklar altına alan yüksek yargı üyeleri ve hukukçular; bu hukuk dışılıklarıyla tarihe kara bir leke olarak geçeceklerini, gelecek nesiller tarafından tiksintiyle anılacaklarını düşünüyorlar mıdır? Ülkeyi göz göre göre hukukî bir kaosa sürüklediklerinden ötürü bir vicdan muhasebesi yapabilecekler midir?

Her şeye rağmen, Anayasa Mahkemesinin milletin kalbi hükmündeki Meclisin iradesini hiçe sayarak verdiği kararın uzun vadede hayırlara vesile olacağına inananlardanım. Şöyle ki; bu kararla Anayasa Mahkemesi gibi dünyalılaşma olgusunun dışında kalan, varlık sebebi olan hukuku kendi milletinin değerleriyle çatışmak pahasına ayaklar altına alan bir yapının zamanla demokrasi çarkının kendi işleyişi içinde dışlanacağını, hürriyetçi bir demokrasinin tesisi için gayretlerin artacağını, fertlerdeki demokrasi bilincinin yaygınlaşacağını düşünüyorum. Karabasan gibi üzerimize çöken bu kâbustan gereken dersleri çıkartabilirsek eğer.

10.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.06.2008) - HAZİN BİR MAĞLÛBİYET ÖYKÜSÜ

  (27.05.2008) - Ankara kriterleri

  (20.05.2008) - İçimizdeki Ergenekon

  (13.05.2008) - Üzücü sorular

  (06.05.2008) - İslâm âlemi neresi?

  (22.04.2008) - Konjonktürel İslâmcılık

  (15.04.2008) - Temel yanılgımız

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır