Orta Doğu Forumu Direktörü Daniel Pipes, geçenlerde Türkiye’de İslâmı yeniden yorumlamaya yönelik bir girişimden bahsetti. Pipes, bu girişimin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından organize edildiğini belirtiyor.
Pipes’ın yazdığına göre üç yıldır sistemli bir şekilde yürütülen ‘Hadis Çalışmasında’ 162.000 hadis incelenmiş ve bunlarla ilgili raporlar hazırlanmış. İçlerinden 10.000 tanesi, 14 yüzyıldır biriken asılsız hadisleri ayırmak ve aslına uygun hale getirmek için elenmiş. Pipes’e göre, bu İslâm’ın reformize edilmesi adına umut verici bir gelişme.
Bütün Müslümanların bildiği gibi Hadislerin tamamı Peygamberimizin (asm) söyledikleri ve yaptıklarıdır.
Pipes makalesinde, bu projede 85 ilahiyat profesörünün yer aldığı tesbitinde bulunuyor. Pipes, projede yer alan profesörlerden biri olan Ankara Üniversitesinden İsmail Hakkı Ünal’ın “Kur’ân bizim ana rehberimiz. Hiçbir şey onunla kıyaslanamaz, biz sadece dini batın şeylerden arındırmaya çalışıyoruz” sözlerini de makalesinde aktarmış.
Projenin internet sitesinde yer alan bir röportajda, gerçekleştirilen bu projenin İslâm’ın Peygamberinin evrensel mesajını 21. yüzyıla iletmekte önemli bir adım olduğuna değinilmiş.
Projenin direktörü Mehmet Görmez, Pipes’ın belirttiğine göre, çalışmanın tamamıyla ilmî bir çalışma olduğunu, amaçlarının sadece hadislerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak olduğunu söylemiş.
Görmez şöyle devam ediyor: “Yeni bir hadis derlemesi yapmaya karar verdik, gerekirse hadisleri yeniden tercüme edeceğiz.” Ve ekliyor: “Bu proje insanlara İslâm’ın olumlu yönünü göstermek üzere hazırlandı”.
Görmez’e göre, “bu projenin amacı, insanlık onuru, insan hakları, adalet, fazilet, kadın hakları ve insanlara saygı gibi konuları ön plana çıkarmakmış.”
Doğrusunu söylemek gerekirse bu cümleleri okuduğumda biraz sarsıldım. Bu cümleler canımı sıktı. Çünkü bu profesörlerin neden bahsettiklerini tam olarak anlamış değilim. Bu kişiler İslâm’ın olumlu yönünü mü arıyorlar. Bu da ne demek oluyor? Müslümanlar için pratikte İslâm’ın negatif yönü de mi var? Biz Allah’ın Müslümanlara en mükemmel dini verdiğini söylerken, nasıl oluyor da bu dinin bir olumsuz yönü olabileceğini düşünebiliriz? Kur’ân Allah’ın kelâmıdır. Allah’ın gönderdiği dinde olumsuz yan olur mu?
Görmez ve projede yer alan diğer profesörler, kadınları ikinci sınıf gibi sunan hadislerin aynı zamanda erkeklerin kadınlar üzerindeki hakimiyetini sağlamak için uydurulduğunu savunuyorlar. Bu insanlar bu tip mesajları içeren hadislerin reforme edilmesi gerektiğini iddia ediyorlar. Bunu da çok garip buldum. Çünkü Müslüman kadını Müslüman erkekten aşağı gören veya bu mesajı veren bir hadise rastlamadım.
Allah bir sûresine ‘kadın’ mânâsına gelen bir isim (Nisa Sûresi) vermiştir, hem başka bir sûre de adını yine bir kadından Hazreti Meryem’den almıştır. Ayrıca Mücadele Sûresi de kocasını Peygamber’e şikâyet eden bir kadının hikâyesi ile başlar. (Gerçekten Allah, eşi konusunda seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü işitti. Allah, aranızda geçen konuşmaları işitiyordu. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir. -Mücadele, 1-)
Kadını ikinci sınıf yahut üzerine hakimiyet kurulması gereken bir varlık gibi gösteren bir hadise de rastlamadım. Peki, o zaman bütün bu söylenenler ne anlama geliyor?
Hadislerin yeniden tercüme ve yorumlanmasını sevinçle karşılayanlara göre, yapılan bu çalışmalar modern bir toplum oluşturmak için gerekliymiş. Dertleri buysa, onların mantığına göre Amerika’nın anayasasını baştan yazması gerekir. Hepimiz biliyoruz ki; bu anayasa modern bir Amerika’yı tahayyül dahi edemeyen kişilerce ikiyüz yıl önce yazılmış, antika bir belgedir. Hiç 200 yıl önceki özgürlük anlayışı ile bugünkü özgürlük düşüncesi bir olabilir mi?
Peki bir hadisi olumlu ya da olumsuz yapan nedir?
Hıristiyanlık dört şubeye bölünmüş durumda. Biliyoruz ki, Protestan reform hareketlerinin ortaya çıkardığı sadece Lutherizm değişti. Aynı zamanda Lutherizm’in karşıtı olan ve Roma Katolik ve Yunan Ortodoks kilisesinin de katıldığı Kalvinizm’i de ortaya çıkardı.
Şimdi bütün bunları düşününce aklıma tek bir soru geliyor: Acaba reformcular aslında İslâm’ı bölmek mi istiyorlar?
TERCÜME: FARUK SAİM AKHAN
06.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|