Rektör atamalarıyla ilgili en dahice(!) yorumu o yaptı. Yine bizi mahcup etmedi! Huylu huyundan vazgeçmedi. Ondan aksi de beklenmezdi.
Sıkı durun! Bakın ne demiş:
“Üniversitesinde en çok oy alan adayın rektör olarak atanması, dünyadaki gerçeklerle ve yüksek öğretimin temel ilkeleriyle bağdaşmaz. Önemli olan rektör atamasının nasıl olacağından ziyade, atamayı kimlerin ve hangi ortamda yaptıklarıdır.”
**
Bu muhteşem yorumun sahibi Kemal Gürüz. ODTÜ Kimya Mühendisliği’nden mezun olan Gürüz, YÖK Başkanlığını yaptığı 8 yılda üniversitelerin kimyasını yerle bir etmişti.
Açıklamalarından anlaşılıyor ki, kendisinin de kimyası artık dağılmış. Ee bu kadar yaptıklarından sonra dikiş tutturması zor olurdu.
**
Problem Gürüz’ün şahsıyla sınırlı değil. Bir zihniyet ve anlayış problemi var ortada. Bu familyaya göre metodun ne olmasından çok, kimin karar verdiği önemlidir.
Tek bir oyla rektör olsa bile, eğer atayan isim “bendense” yapılan doğrudur.
**
Bu hastalığa yakalananlar millete güvenmez. Kendilerine de güvenleri yoktur.
Her an altındaki koltukların kayacağından korkarlar. Her an ayaklarına çelme atılacağı kuşkusunu taşırlar. Her an bir ihanete maruz kalacakları paranoyası içindedirler.
At gözlüğünü taktıkları halde kendilerine göre âleme nizam vermeye çalışırlar. Sürü psikolojisi ile hareket ettikleri için milletin güdülmeye muhtaç mahlûklar olduğuna inanırlar.
Sadece kendilerini kandırırlar da farkında değillerdir. Geçen her an aleyhlerine işler de farkına bile varmazlar.
**
İşin diğer garip tarafı da yıllarca bu manzarayı görüp eleştirenlerin aynı hataya düşme tehlikesidir.
Eline fırsat geçme körlüğü ile aynı familyanın değişik versiyonunu sahneleme yanlışlığıdır.
**
“Biz yapınca doğru, siz yapınca yanlış” mantığı ırkçılığın tâ kendisidir.
İlke ve prensip hüküm sürmezse intikamlar sırayla alınır.
İntikamda akıl yoktur. Duygu yoktur. Kalıcılık yoktur.
Hırs, öfke ve nefret vardır. Geçicilik vardır.
**
Şimdi, üniversitelerin silkinip kendine gelme zamanıdır. Bilimin, demokrasinin, hürriyetin eğitimde hayata geçme zamanıdır. Üniversitelerin üniversite olma zamanıdır. Cumhurbaşkanının, Başbakanın, YÖK Başkanının bunu anlama zamanıdır.
Son söz: Zamanı geçiren geçilir.
13.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|