2.5 milyona yakın kamu çalışanını-aileleri birlikte 6-7 milyon-yakından ilgilendiren toplu görüşmelerin üçüncü turu yarın yapılacak. Memurların gözü bu görüşmelerde. İlk iki görüşmede malî ve sosyal haklar konularına girilemezken, geçmiş yıllarda mutabakat altına alınan, ancak uygulanamayan kararlar ile sendikal ve demokratik haklar görüşülebildi.
Memurların haklarını savunan üç memur konfederasyonu, bu yıl da tek vücut olamazken, memurların hakları konusunda ortak bir noktada buluşamadılar. Kamu-Sen 7, Memur-Sen 3, KESK ise bir hizmet kolunda masaya oturuyor. Ancak, KESK daha başından görüşmelere katılmama kararı aldı. İlk görüşmede masada 5 dakika oturduktan sonra kalktı. Ancak, şu da var: Bu birliktelik sağlansa dahi, görüşmelerin sonucunu nihayetinde hükümet belirliyor. Memurların isteklerini hükümet isterse yapıyor, istemezse yapmıyor.
Görüşmelerin 30 Ağustos’a kadar tamamlanması gerekiyor. Anlaşma sağlandığı takdirde, taraflar arasında mutabakat metni imzalanıyor ve Bakanlar Kuruluna sunuluyor. Anlaşmazlık durumunda ise, Yüksek Hakem Kurulu Başkanı ve 4 öğretim görevlisinden oluşan Uzlaştırma Kurulu devreye giriyor. Kurulun 5 gün içerisinde vereceği karara tarafların katılmaları halinde, sonuç mutabakat metni olarak Bakanlar Kuruluna sunuluyor.
Bu durumun değişmesi için toplu görüşme geleneğinin toplu sözleşme olarak değişmesi ve grev hakkının sağlanması gerekiyor. Bunun içinde bazı kanunlar ve anayasada değişiklik yapılması gerekiyor. Her yıl AB Müktesebatına uyum sağlanabilmesi için bunun yapılacağı söyleniyor, ancak bu bir türlü gerçekleştirilmiyor. Geçen yıl da olduğu gibi, bu sene de toplu sözleşme ve grev hakkının verilmesi için anayasa değişikliği yapılabileceği söyleniyor. Bu senede konfederasyonlar bu konu üzerinde ısrarla duruyorlar. Ancak bir sonuç çıkar mı? Biraz zor görünüyor. Toplu görüşme yerine toplu sözleşme yapılması durumunda memurların eli daha sağlam olacak. Ne görüşülürse görüşülsün hükümet istediğini yapma konumunda olmayacak.
* * *
Bu yüzden de şu anda görüşmelerin “usulen” yapıldığı görüntüsü var. Pek çok sendika memurların “konu mankeni” durumuna düşürüldüğünü söylerken, kızgınlıklarını dile getiriyor. Çünkü konfederasyonlar ne derse desin sonunda hükümetin dediği oluyor. Bu seneki görüşmeler de bunu perçinledi adeta. Konfederasyonların yıllardan beri dillendirdiği “eşit işe eşit ücret” talebini hükümet daha görüşmeler başlamadan önce açıkladı. Bu da sendikaların elindeki önemli kozlardan birisini alınması anlamına geliyor. Konfederasyon şimdi hükümetin ilân ettiği “memur maaşlarında iyileştirme”nin arttırılması ya da daha da genişletilmesi için çaba sarfediyor. Hükümet bu adımıyla görüşmelere 1-0 önde başlamış oldu.
Kamuda maaş adaletsizliğini son verilmesi için hükümetin açıkladığı ek ödemenin pek çok çalışanı kapsamadığı için de sendikalar tepkilerini dile getiriyorlar. Memur sendikaları “Bu konu bizimle istişare edilseydi, şube müdürleri, sağlık çalışanları mağdur olmazdı” diye tepkilerini dile getiriyorlar. Sendikalar bunun “etik” olmadığı görüşünde birleşiyorlar.
Özetle, bu seneki görüşmeler konfederasyonların yıllardır ısrarla üzerinde durdukları “grevli toplu sözleşme” gerçekleşebilirse bundan sonraki görüşmelerin de bir anlamı olacak.
* * *
Burada hizmet kolunda yetkili sendika olan Diyanet-Sen’in geçtiğimiz yıllarda da ortaya koyduğu, fakat yıllardır bir türlü yapılmayan, “TCK’ da din görevlilerine yönelik yasaklar kaldırılmalı (dinî nikâh gibi), Anasol-M tarafından getirilen Kur’ân eğitimine getirilen yaş engeli kaldırılmalı, hastanelere din hizmeti sunulmalı, Türk Silahlı Kuvvetlerine ‘din subayı’ yeniden alınmalı” gibi taleplerine dikkat çekmek istiyorum. Konfederasyonların bu taleplerin artık yerine getirilmesi için ısrarcı olmaları gerekiyor.
* * *
Son olarak görüşmeler devam ederken memurların durumlarını ortaya koyan bir anketi aktarmak istiyorum. Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu’nun bin memurla yaptığı anket çalışması memurların durumunu gözler önüne serdi. Anket sonucuna göre, memurların yüzde 80’i her ay bankalara 250 YTL ile bin YTL arasında değişen oranlarda kredi taksiti ödüyor. Yani, memurlar borçla yaşıyor. İlgililerin dikkatine…
24.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|