Yaz geldi orman yangınları da arttı. Son olarak Toros Dağlarının eteğindeki Gülnar ilçesinde 3 gün süren yangın kontrol altına alındı ancak, bin hektar kızılçam ormanı kül oldu, 5 köy yandı, 11 köy boşaltıldı. Türkiye’nin içi yandı…
Orman yangınları ile ilgili Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş ilginç bir tesbit yapıyor. Keçilerin orman içinde oluşturdukları seyreltme ve açtıkları patika yollardan dolayı yangın çıkmasını, çıkan yangının da yayılmasının engellendiğini söylüyor.
Prof. Ortaş “Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi” başlıklı yazısında dünya bilim çevrelerinin önerdiği ve Orman Bakanlığının da kabul ettiği “keçiler ormanların fahri dip temizleyicileri” ifadesinin çok anlamlı olduğunu söylüyor. Bu görüşünü ise şu cümlelerle delillendiriyor. Keçiler ormandaki ağaçların diplerini otlardan temizliyor, seyreltme ve açtıkları patika yollar ise yangının büyümesine set oluşturuyor.” Ve keçilerin azaltılmasını isteyenlere de şunu söylüyor: “İnsan olarak tahrip ettiğimiz, yakıp yıktığımız tabiatımızın zararını keçiye yüklemekten vazgeçelim.”
Keçiler ve orman yangını ilişkisini okuduğumda aklıma son günlerde artan kene ölümleri geldi. Kene ile ilgili değişik spekülasyonlar yapılıyor. Türk Sağlık-Sen’in yaptığı bir araştırmaya göre bu hastalık “ölümcül bulaşıcı hastalıklar” sıralamasında ilk sıraya yerleşmiş. 2006 yılında 12 vak’a görülen ve 4 ölüm gerçekleşen kuş gribi hastalığına 2007 ve 2008’de hiç rastlanılmazken, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ise 2006’da 438 vak’a, 27 ölüm; 2007’de 717 vak’a, 33 ölüm, 2008 yılının sadece ilk 6 ayında ise 41 ölüm yaşandı. Bu oranlara bakıldığında KKKA hastalığı artan tek bulaşıcı ölümcül hastalık olmuş. Hıfzıssıhha yoğun bir şekilde aşı bulmak için çalışıyor ama şu anda bu hastalığın bir tedavisi yok. Şu anda yapılacak şey Sağlık Bakanının dediği gibi kırlarda gezerken paçaları çorapların içine koymak ve açık yerlerimizi örtmek…
Bu iki olayda da dikkatimizi çeken ortak yönler var. Keçilerin azaltılması yoluna gidildiği için orman yangınları artıyor. Kuş gribi hastalığı bahanesiyle itlâf edilen tavuk, güvercin ile avlanan keklik ve yaban hayvanları sebebiyle de keneler artıyor.
Yani özetle, Allah’ın kurduğu düzeni değiştirirseniz böyle oluyor.
* * *
KENE(KON)
Kenelerden bahsederken aklımıza bir de Ergenekon soruşturması geliyor. Er(kene)kon iddianamesinin artık Pazartesi günü açıklanacağı duyuruldu. Ondan sonra söz yargının olacak. Ancak hafta içinde yaşanan siyasî tartışmalarda bu konu söz düellosuna dönüştü. Bunlardan bir kaçını “ibretlik” oldukları için yorumsuz aktaralım. Siyasetin hukukî bir konuda dahi olsa ne yorumlar getirdiğini görelim.
Erdoğan: “İtalya’da temiz eller yapıldığı zaman hayran hayran bakanlar, ülkemizde bu adımlar atıldığında neden rahatsız oluyorlar.”
Baykal: “Temiz ellermiş, temiz eller için düğmeye basacak olanın önce kendi eli temiz olacak.”
Baykal: “Bir ülkede başbakan dâvâların savcısıysa ben de o dâvâların avukatıyım.”
Erdoğan: “Biz mafyanın çetenin avukatı değiliz.
Baykal: “Başbakanın bildiği bir şey mi var?”
Erdoğan: “Başbakanın bildiği bir şeyler olması lâzım elbet. Hesap ondan soruluyor. En az senin kadar bilmesi lâzım.”
* * *
BAYKAL ŞARTTIR GİBİ OLDU…
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın siyasetteki üslûbunu bilmeyen yoktur. Uzlaşmaz, ortamı geren, her şeyi eleştiren fakat çözüm yolu göstermeyen, yeri gelince yargıyı, yeri gelince iktidarı tehdit eden bir politikası vardır.
Ama geçtiğimiz bir hafta bir lâf etti ki, ağzından çıktıktan sonra kendisi bile şaşırmıştır.
“Dâvâ reddedilirse Türkiye rahatlar” dedi. Bahsettiği dâvâda hep kavgalı olduğu AKP’nin Anayasa Mahkemesindeki kapatma dâvâsı. “Tansiyonu düşüren açıklama” diye takdim edilen açıklamasında bakın neler dedi: “Dâvâ reddedilirse AKP ferahlayacak. Dâvâyla (Ergenekon) hesaplaşma ihtiyacı ortadan kalkacak. Türkiye siyasetinin iç gerilimi ferahlayacak. Bugüne kadarki uygulamalarından ders alacaklar…”
Biz şaştık kaldık. Söyleyecek söz bulamıyoruz. Bakalım arkasından ne çıkacak.
* * *
NOT: “Portre” isimli dünkü yazımızı yazdığımız saatlerde Abdullatif Şener henüz istifa etmemişti. Bu yüzden “istifa etmedi”ğini yazmıştım. Düzeltir özür dilerim.
13.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|