Filistin halkının başına gelen felâket beşer tarihinde hiçbir milletin başına gelmemiştir. Bu millet topyekûn yok sayılmış; toprakları gasp edilmiştir. Yüzyıllardır topraklarını ekip-biçerek yaşayan Filistin halkı, Edward Said’in dediği gibi “sinek sürüsü” hükmünü alarak yurdundan kovulmuştur ne yazık ki.
Yahudi Millî Fonunun (Jewish National Fund) Yahudilerin Filistin’e yerleştirilmesiyle görevlendirdiği Yosef Weitz, 20.12.1940 tarihinde bu Tehcir Stratejisini şöyle açıklıyor:
“Şu iyice bilinmeli: Bu ülkede iki halka yer yoktur. Araplar terk ederlerse, ülke yeterince genişleyecek ve bize yetecektir. Arapları komşu ülkelere sürmekten başka çare yoktur. Bir köy, bir bedevi kabilesi dahi bırakılmamalıdır geride. Tehcir; Irak’a, Suriye’ye ve Ürdün’e doğru yapılmalıdır. Ve bunu gerçekleştirmek için yeterli fon bulunacaktır. Bu tehcirden sonra, ülke milyonlarca kardeşimizi barındırmaya yetecek ve ‘Yahudi problemi’ son bulacaktır. Bundan başka çözüm yoktur.” (İmage and Reality of İsrael-Palestine Conflict, s. 86) Yosef Weitz 1940’da dile getirdiği Tehcir Stratejisinin resmî planını 5 Haziran 1948 tarihinde ise şu şekilde açıklar.
a- Askerî operasyonlar yoluyla Filistinlilerin en büyük köyleri yıkılacak.
b- Arap kasaba ve köylerinin arasına Yahudi yerleşimciler yerleştirilerek aralarındaki bağlantılar kesilecek.
c- Mültecilerin geri dönüşünü engelleyecek gerekli hukukî düzenlemeler yapılacak.
d- Geri dönüşü engellemeye yönelik propaganda yapılacak.
e- Arap ülkelerine mültecileri içine alması ve entegre etmesi için yardım yapılacak. (Filistin: Çıkmazdan Çözüme, s. 338
Siyonistler ve yandaşları “Filistinliler yoktur. Yani Filistin’de kendini Filistinli sayan ve bizim gelerek onları dışarıya atıp ülkelerini ellerinden alacağımız bir Filistin halkı yoktur” diyerek dünyanın gözü önünde muazzam bir gasp olayı gerçekleştirmiş ve koca bir ülkeye el koymuşlardır. Bu gasp siyasetini, İsrail’in ilk eğitim bakanı ve Ben Gurion’un yakın dostu olan Prof. Benzion Dinur şöyle dile getiriyor:
“Ülkemizde Yahudilerden başkasına yer yoktur. Araplara ‘Çekilin!’ diyeceğiz. Eğer razı olmaz ve direnirlerse onları kuvvet kullanarak geri atacağız.” (Siyonizm Dosyası, s. 48)
Siyonistler, Filistin köy ve kasabalarında vahşice katliamlar yapıp, direnmek isteyen halka gözdağı vermiş ve onları göçe zorlamışlardır. Halil’de, Hiram’da, Hayfa’da, Tantura’da ve daha nice kasaba ve köylerde binlerce suçsuz insan hunharca katledilmiştir. Biz bu korkunç katliamlardan sadece birisini, 254 kişinin öldürüldüğü Deir Yassin’i örnek vermek ve çekilen acının boyutunu düşündürmek istiyoruz.
Biri eski Mossad ajanı,diğeri de Stern Gang Örgütü teröristi olan iki siyonist, Deir Yassin’de neler yapıldığını bakın nasıl anlatıyorlar:
“Deir Yassin genelde muharip bir köy değildi. Hatta 1942 öncesinde Yahudi komşularıyla karşılıklı saldırmazlık anlaşması dahi imzalamıştı. Buna rağmen soğukkanlı bir şekilde katliam yapıldı kendilerine. İki Arap sırt sırta bağlanarak başlarına dinamit kondu. Sonra da dinamit ateşlendi. Kafaları parçalanarak havaya uçtular. Cesetler bir hayli fazla olduğundan onları defnetmek zordu. Bu yüzden kuyuya atıp üzerine gazyağı döküyor ve ateşliyorduk. İçinde büyük bir ateş yakılmış olan bir evin çatısından cesetleri içeri atıyorduk. Bu yüzden dayanılmaz bir koku sarıyordu etrafı. Ve kadınları avret yerinden vuruyorduk. Çünkü bize Arap mücahitlerin kadın kıyafetine girdikleri söylenmişti. Bunu kontrol etmek istiyorduk (!)” (İmage and Reality of İsrael-Palestine Conflict, s. 224)
Siyonistler yukarıda vasfedildiği gibi korkunç katliamlar yapıp köyleri boşaltıyor, sonra da Yahudi yerleşimcileri yerleştiriyorlardı buralara. Filistin olaylarını yerinde incelemek üzere BM tarafından aracı tayin edilen Compte Bernadotte, 16 Eylül 1948’de BM’ye sunduğu raporunda bu konuda şunları söylüyor:
“Filistin’e dolan Yahudi muhacirler derhal gidenlerin yerlerini alıyorlar. Yüzyıllardan beri bu topraklarda kökleşmiş olan Arapları söküp atıyorlar. Siyonistler her yanı yağmalıyorlar, hiçbir askerî gerek bulunmadığı halde köyleri yakıp yıkıyorlar.” (Siyonizm Dosyası, s. 61)
Siyonistler bu raporun takdiminden bir gün sonra Bernotte ve asistanı Serot’u 17.Eylül 1948’de öldürdüler. Böylece hakkı savunmak isteyenlerin tümüne gözdağı vermiş oldular.
İsrail devleti kurulmadan yapılan sistematik katliamlar yüzünden, ilk etapta yaklaşık 800 bin Filistinli yerinden edilmiştir. Zamanla bu rakam gittikçe artmıştır. UNRWA’nın 31 Aralık 2007 kayıtlarına göre, Ürdün’de 1.903.490, Suriye’de 451.467, Batı Şeria’da 745.776, Lübnan’da 415.962, Gazze Şeridinde 1.048.125 olmak üzere toplam 4.5 milyon Filistinli mülteci vardır. Bunlar, sizlerin de bildiği gibi çok zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmektedirler. Özellikle Gazze şeridi, Lübnan ve Suriye’dekiler.
Siyonist Yahudiler, kinlerini, nefretlerini kendilerine insan muamelesi yapmamış olan Batıya kusacağına, Filistinli olmaktan başka suçu olmayan masum insanların üzerine kusmuştur. Ve kusmaya devam etmektedir!
Micheal Hoffman ve Moshe Lieberman yazmış oldukları ‘The İsraili Holocaust Against the Palestinians” adlı kitapta, İsrail’in Beytlehem’de, Ramallah’ta, Cenin’de ve daha başka yerlerde Filistinlilere karşı yapmış oldukları katliamlara genişçe yer verdikten sonra, bunun sebebini şu kısa cümlelerle açıklıyorlar.
“İsrail ordusunun Bethlehem’i kuşatma altına alması gibi, ‘Zenciler Manhattan’a bomba yerleştiriyorlar’ iddiasıyla tüm Harlem halkı kuşatma altına alınsa, dünya buna sessiz kalmaz. Oysa insandan aşağı sıfat almış olan Filistinliler, yani ‘Amalik’* için bu iş arsız bir şekilde uygulanmıştır... İsrail’in nazarında her bir Filistinli Eski Ahid’de geçen millet olan Amalik’in bir ferdidir.Tanrı bu milletin kadın, erkek, memedeki çocuk olmak üzere toptan imha edimesi için İsrail’e emrettmiştir.” (The İsraili Holocaust, s. 45)
*Filistin’in ilk sakinlerinden olan Amaliklerden Kur’an-ı Kerim de bahseder. Bakara Sûresi 246-251. âyetlerinde konu edilen savaş Calut’un kavmi Amalika ve İsrailoğulları arasında geçmiştir.
Kaynaklar:
Roger Garaudy, “Siyonizm Dosyası,” Pınar Yayınları, 2000
Norman G.Finkkelstein, “İmage and Realty of The İsrail-Palestine, Verso, 2003, London
Michael Hoffman and Moshe Lieberman, “The İsraeli Holocaust Against the Palestinians.
“Filistin Çıkmazdan Çözüme,” Küre Yayınları, 2003
www.un.org/unrwa/refugees
24.07.2008
E-Posta:
|