"Gerçekten" haber verir 22 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Eğitim

Üniversite tercihi yaparken nelere dikkat edilmeli?

Tercih yapmadan önce tercih kılavuzunun tamamını okuyun. Puan hesaplamalarında kullanılan veriler, puan türlerindeki değişikliklere, testlerin ortalama ve standart sapmalarına göre değişiklik gösterebilmektedir.

Bu sebeple geçen yılın puanlarıyla bu yılın puanları birebir örtüşmemektedir. Bütün bunları göz önünü aldığımızda puana göre tercih yapmanın çok da sağlıklı olmayacağını ve kişiyi yanıltabileceğini söyleyebiliriz. O halde tercihlerde; başarı sırasını esas alarak tercih listesi oluşturmak daha doğru olacaktır.

TERCİH YAPABİLMEK İÇİN KAÇ PUAN ALMAK GEREKİYOR?

Tablo 4’te yer alan lisans programlarını tercih edebilmek için (yerleştirmede meslek lisesi çıkışlı adaylara ek puan verilen programlar hariç) ilgili alandan (ÖSS-SÖZ-2, ÖSS-SAY-2, ÖSS-EA-2 ve ÖSS-DİL’den) en az 165 puan almak gerekiyor.

Meslekî ve teknik ortaöğretim kurumları dışındaki ortaöğretim kurumlarından mezun olan adaylar ve meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olup alanı dışında tercih yapacak adayların Tablo 3A ve Tablo 3B’de yer alan meslek yüksekokullarının önlisans programlarını (sınavsız geçişten boş kalan kontenjanlar da dahil) tercih edebilmeleri için tercih edilen programın puan türünden (ÖSS-SÖZ-1, ÖSS-SAY-1, ÖSS-EA-1 ve ÖSS-DİL’den) en az 145 puan almaları gerekmektedir.

Açıköğretim Fakültesi lisans (İngilizce öğretmenliği hariç) ve önlisans tercihi yapabilmek için tercih edilecek programın puan türünden ÖSS-SÖZ-1, ÖSS-SAY-1, ÖSS-EA-1 veya ÖSS-DİL’den en az 145 puan almak gerekiyor.

Başarı sıranızı kılavuzdaki ek yerleştirmeli başarı sırasıyla karşılaştırın. Birinci bölümdeki (SAY–1, SÖZ–1, EA–1) puanlarınızın yüksek olması sizi yanıltmasın. Bu puan türlerinde yüksek puan alan öğrenci çok ama kontenjan daha azdır. İlk sıralardaki okullarda idealist davranarak gerçekten gitmek istediğiniz ama puanınızın yetmeyeceğini düşündüğünüz yerleri yazabilirsiniz. Son tercihlerinizde daha mütevazi olmanızı öneriyoruz.

Tercihlerinizi yaparken tercih sıranızın büyük önemi vardır. Sırf popüler diye istemediğiniz bölümleri seçmeyin. Çünkü açık öğretim dışındaki okullara yerleştirildiğinizde gelecek yıl puanınız düşebilir. Ek puan verilen programları dikkatle araştırın ve alan dışı tercihlerinizde AOBP’nizin 0,8 yerine 0,3 katsayı ile çarpılacağını unutmayın.

EĞİTİM PROGRAMLARININ ÖZEL ŞARTLARINI DİKKATLE İNCELEYİN

Tercih etmek istediğiniz bölümleri tercih kılavuzu üzerinde işaretleyin. Daha sonra bir kâğıda en çok istediğinizden en az istediğinize doğru olmak üzere sıralayın. Seçtiğiniz bölümlerin eğitim şartlarını (barınma, burs, sağlık raporu, cinsiyet, ücret) dikkatle inceleyin ve size uygun olmayanları hemen listenizden çıkarın. Kalan bölümlerle listenizi yeniden oluşturun.

Yerleştirme işlemi esnasında, öğrencilerin tercih sıralarından ziyade puanları dikkate alınmaktadır. Meselâ; işletme bölümünü birinci tercih olarak işaretlemiş bir öğrencinin puanı, aynı bölümü 24. sırada tercih etmiş bir öğrencinin puanından daha az ise o bölüme öncelikle, 24. sırada tercih etmiş öğrenci yerleştirilir. Ölü tercih yapmamaya dikkat edin: Bir tercihi kendinden daha yüksek puanlı bir bölümün üzerine yazmak ölü tercih yapmak anlamına geliyor. Tercih listenizi teslim etmeden bir fotokopisini almanızda fayda vardır.

ÖZEL YETENEK SINAVI İÇİN BAŞVURULAR

NEREYE YAPILACAK?

Özel yetenek gerektiren eğitim programlarına başvurular doğrudan yükseköğretim programının bağlı bulunduğu yükseköğretim kurumuna yapılmaktadır. Sınav ve değerlendirme işlemleri o yükseköğretim kurumu tarafından yürütülür. Özel yetenek sınavları ile öğrenci alan yükseköğretim programlarına başvurabilmek için 2008 ÖSS’ye girmiş ve ÖSS puanlarının herhangi birinden en az 145 ve üzeri ÖSS puanı almış olmak gereklidir. Bu programlardan her birine, puan türünde sınırlandırma yapılmadan ve en az kaç puan almış olan adayların başvurabileceklerini, başvuru teklifinde sınavı yapan ilgili yükseköğretim programlarınca karar verilir. Bu karar basın yayın organlarıyla adaylara duyurulmaktadır.

ATERCİH SÜRECİNDE REHBERLİK DESTEĞİ

LMALI MIYIM?

Tercih sürecinde bir rehberlik servisinden yardım almanızı tavsiye ediyoruz. Bununla ilgili öğrenciler için ücretsiz sınav tercih çadırları oluşturulmakta, dershaneler ücretsiz rehberlik hizmetleri vermektedir. Aileler ve öğrenciler bu merkezlere giderek bilgi alabiliyor, öğrenciler yetenek ve isteklerine en uygun bölümleri tercih edebiliyorlar. Tercih kılavuzu sadece üniversitelerin şartlarını açıklamakla kalmaz, öğrencilerin aklına takılan pek çok soruya cevap verir. Aklınızda küçük bir şüphe bile kalsa kılavuzun ilgili bölümünü bir kez daha okuyun. Tercih listenize seçtiğiniz bölümlerin kodlarını yazarken dikkatli olun ve birkaç kez kontrol edin. Seçeceğiniz üniversitenin ve bölümün iş bulma, kişisel gelişme, sosyal aktiviteler, barınma, burs, arkadaş çevresi, öğretim sistemi, eğitim materyalleri vb. açısından size uygun olup olmadığını araştırın. Seçtiğiniz mesleği yapan insanlarla konuşun, profesyonel hayatta başarılı olup olmadıklarını izleyin. Sırf üniversite okumak için tercih yapmak, geleceğiniz için yaptığınız büyük bir yanlış olur. Diploma sahibi olmanın tek başına insanı mutlu edemeyeceğini hatırlayın.

Tercihler 23 Temmuz - 4 Ağustos 2008 tarihleri arasında yapılacak…

DEĞERLİ ÖĞRENCİLERİMİZ;

Sayfamız el verdiğince sizlere rehberlik etmeye çalıştık. Merak ettiğiniz konuları rehberlik yazılarını hazırlayan sayfa sorumlusuna elektronik mektupla iletebilirsiniz. Tercih döneminde bütün üniversite adaylarına başarılar diliyor ve sonuç ne olursa olsun, en değerli varlığımızın siz gençler olduğunuzu vurgulamak istiyoruz…

Mustafa OĞUZ

22.07.2008


İçimdeki Ergenekon

Defalarca ihtilâllere, darbelere, muhtıralara maruz kaldım. Artık içimdeki Ergenekon’a da dâvâ açma zamanı geldi.

Hani beni ben olmaktan çıkarıp tanımsızlaştıran, gelişmemi engelleyen, beni kurtarma iddiasıyla daha da batıran o içimdeki Ergenekon’dan söz ediyorum dostlarım.

Ne zaman içimdeki baskıcı duygularımı dizginleyip demokrat olmaya başlasam, hemen içimdeki Ergenekon tarafından bir muhtıra yiyorum. “E yeter artık” diye dilimde tüy bitti ve bu tür muhtıralara “e-muhtıra” adını verdim ben de. Ne zaman demokrat olmaya çabalasam, içimdeki Ergenekon’un sözcülüğünü üstlenen benliğimin telkinleriyle bana karşı yapılan ters davranışlara karşı asla müsamahalı davranamıyorum; bağırıp çağırmaya, bir bardak suda fırtına koparmaya başlıyorum. Ne zaman inandıklarımı yaşamaya başlasam, gerçek “ben” olmaya kalksam, içimdeki Ergenekon hemen “Sen yandın, mürteci oldun!” diye avaz avaz bağırıyor bana.

İçimdeki Ergenekon’un neden ikide bir benim önümü kestiğini çok iyi anlıyorum; içimdeki örgütün niyeti benim AB’lerimle buluşup, onlardan medeniyet öğrenmemi istemiyorlar, anlıyorum. Onlar istiyorlar ki, ben saldırgan olayım; komşularıma düşman kesileyim, dünyayı karşıma alayım, dostlarımı kaçırayım; kısacası ben, aynı zamanda dünyaya geldiğim akranlarımdan yüz basamak geride kalayım. Onlar istiyorlar ki, dünya Türk olsun! Bana yapılan derin baskılar yüzünden sarı saçlarımı siyaha boyattım. Mavi gözlerime kara lensler taktım, gittim denizlerde yandım bronzlaşayım diye; bunların hepsini dünya Türk olsun diye yaptım. Ama inanın hep içimdeki Ergenekon’un yüzünden oldu. Bunları içimdeki ‘ÖZ’ savcıya da bir bir anlatacağım.

Saç, göz derken, içimdeki Ergenekon’un liderini ben de merak ediyordum. Anladım ki, içimdeki örgütün lideri emekli olduğunu sandığım şen şakrak nefs-i emmaremmiş. En büyük yardımcıları da göz, kulak ve ellerimmiş. Hatta bu işe bazı muvazzaf organlarım bile karışmış. Hatta dışa açık organlarım ki, son günlerde bunlara “Gazeteci” adını vermişler; onları bile fişleyip etkilemişler. Rüşvet, iltimas, yiyicilik, tutuculuk her ne istersen, her türlü illegal işler var anlayacağınız. Geçenlerde beni devirmek için hazırladıkları planları, stratejileri, darbe teşebbüslerinin organizasyon şemalarını birer birer ortaya çıkarttım. Ne göreyim! Tam bir stratejik izolasyon taktiği. Amaçları beni her türlü vefalı, zengin ve medeni dostlarımdan uzaklaştıracaklarmış meğerse.

Şimdi ben içimdeki bu derin örgütten nasıl kurtulacağım?

İyi insan olmak istiyorum. Demokrat olmak istiyorum. Birinci sınıf vatandaş olmak istiyorum. Hak-hukuk istiyorum. Mutlu yaşamak istiyorum. Yüzüm gülsün istiyorum. İşin ‘ÖZ’ü içimdeki Ergenekon’u sorgulayacak, dâvâ edecek, yargılatacak ve sonunda beni kurtaracak bir ‘De Pietro’ya ihtiyacım var.

İnanın dostlarım, sizinle yeniden bir araya gelmem için buna muhtacım. Yoksa içimdeki Ergenekon canımı daha önce çok yaktığı gibi, daha da azıp, hayatımla oynayabilir.

Kısacası, bir “Temiz eller” operasyonuna muhtacım. Şu gençliğini yaşadığını sanan, oysa manen ihtiyarladığı için üniter yapısı bozulmaya başlayan bedenimin nefsi, onu yönettiğini sanan gizli aklı ve derin yerlerin gözü-kulağı, eli-ayağından oluşan katmerleşmiş içsel Ergenekon örgütümü söküp atmam lâzım içimden.

Ey içimdeki Ergenekon! Yeter artık, bırak yakamı; bıktım artık beni benlikten çıkarmandan; bürokrat bir insan olmaktan; artık tabiî olmak istiyorum; demokrat olmak istiyorum, demokrat!

B. Sait ÇİFTÇİ

22.07.2008


Tercih zamanı

Sınav sonuçlarının açıklanmasıyla gerek ilköğretimi, gerekse ortaöğretimi tamamlayan öğrenciler daha güzel bir gelecek ümidiyle tercih heyecanını yaşamaktalar. Kendilerine uygun mesleği seçmek ya da bu mesleğe giden süreci oluşturmak adına önemli kararların arefesinde bulunmaktalar. İlerde hayatlarını şekillendirecek bu süreçte, bireyin ilgi, istek ve kabiliyetlerini de göz önünde bulundurarak bir tercihte bulunması sağlıklı sonuçlar ortaya koyacaktır.

Meslek belirli zaman dilimleri arasında sürekli olarak yapılan, bireyin ve toplumun maddî ve manevî ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, ilgi ve kabiliyetlere göre öğrenilmiş bir hizmettir. Meslek seçimi insanın hayatında yaşayacağı tatmin veya tatminsizlik, bağımsızlık ya da bağımlılık, mutluluk veya sıkıntı, kendini gerçekleştirme ya da kendini ifade edememe ile ilgili duyguların yaşanmasında önemli bir role sahiptir. Seçeceğimiz meslek dalının zihnî, bedenî ve duygusal ihtiyaçlarımıza hitap etmesi, ilgi ve isteklerimize cevap vermesi gerekmektedir. Bu noktada nasıl bir hayat yaşamak istediğimiz ve nasıl bir hayatın içinde yer almak istediğimizde cevaplanması gereken önemli bir sualdir. Henüz ilköğretimde bulunan öğrencilerden aldığım cevaplara baktığımızda, ekonomik getirileri çok fazla olan, tanınmışlık ve popülerlik sağlayan, gösteriş ve maddî kazanımlarla ifade edilen maneviyattan yoksun popüler kültürün ortaya koyduğu meslek dallarına olan ilgide eğitim noktasında maddî kazanımlar kadar manevî kazanımlara önem vermediğimizi ya da bu noktada gerekli eğitimi sağlayamadığımızı ortaya koymaktadır. Mütedeyyin ailelerde yetişen çocukların dahi meslek seçiminde popüler kültürün çıktısı olan meslek dallarına yönelmesi, manevî eğitimin eksikliğini ispata yeter gibi.

Günümüzde her meslek dalı, mesleğe uygun kabiliyetler ve belirli nitelikler gerektirdiğinden, birey kendi ilgi, istek, eğilim ve kabiliyetleri doğrultusunda bir tercih yapmalıdır. Birey seçeceği mesleğin gerektirdiği meslek olgunluğuna sahip olup olmadığı noktasında özeleştiri yaparak objektif bir değerlendirme yapmalıdır. Seçeceği mesleğe beden, zihin, duygu hayatı bakımından yeterli olup olmadığını, karakter olarak uygunluğunu sorgulamalıdır.

Mesleğin kazanç durumu hayatını etkileyecek kadar önemli değildir, önemli olan bireyin kendini ifade etmesini sağlayan, sahip olduğu bilgi ve becerilerle insanlığa hizmet ederek bu haz ve mutluluk duygusunu yaşayabilmesine yol açan yaptığı veya seçeceği mesleği tercih sebebi ile o mesleğe olan sevgi ve saygısıdır. Mesleğin ücret dışında sağladığı imkânlar, insanı mutlu eden ve kendine gerçekleştirmesine yardımcı olan, topluma hizmet yönünün de bilinmesi ve hizmet noktasında bize ne gibi dönütler sağlayacağı da araştırılmalıdır. Mesleğin tarihçesi, toplum içindeki statüsü, sosyal çevre ile ilişkisi, mesleğin hazırlık aşaması ve iş imkânları bilinmesi gereken önemli noktalardır. Sürekli değişen ve gelişen teknoloji çağının gerekleri ile mesleğin kapsama alanı arasındaki tutarlılıkta, mesleğin sürekliliği açısından önemli olduğunda meslek ve gelecek ilişkisi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Tercih etmeyi ve eğitimini almayı düşündüğü meslek dalında çalışan bireylerle bireysel görüşmeler yapılarak, mesleğin çalışma şartları, çalışma ortamı, zorlukları, görevde yükselme imkânları, iş imkânları, güzellikleri, artı ve eksileri ile o meslek hakkında özel ve genel bilgiler almaları da karar verme sürecinde önemli bir adımdır.

Birey tercih sırasında kendi gerçekliğini dikkate almalıdır. Anne ve babasının, ya da yakın çevresinin dayatma şeklindeki isteklerine boyun eğmeden, onların bilgi noktasında rehberlikleri ışığında kendi gerçekliğine uygun tercihi yapması gerekir. Bu nokta da ebeveynler çocuklarını bilgilendirme ve doğruya yönlendirme noktasında çocuklarının da ilgi, istek ve kabiliyetlerini göz önünde bulundurarak, başkaları ile kıyaslama içine girmeden çocuklarına destek olmalı ve kendi gerçekliklerine uygun tercihler noktasında müdahale şeklinde değil de tavsiye niteliğinde yardımcı olmalıdırlar.

Tercih sırasında öncelik olarak çocuğun istekleri göz önünde bulundurularak ilgi ve yetenekleri doğrultusunda seçeceği meslek konusunda rehberlik yapılmalıdır. Eğer istekleri ile puanları birbirinden uzak bir görüntü içindeyse, öğrencinin tercih edebileceği meslek dalları hakkında bilgi vererek, öğrencinin yeni istekler ortaya koymasını sağlamak gerekir. Bir sonraki yıl tekrar sınava girecek öğrencinin, bu yıla eş değer veya yakın puanlar alacağından tercihler bir sonraki seneye bırakılmamalıdır.

Tercih sırasında kişisel özelliklerinin yanı sıra seçtiği eğitim kurumunun sahip olduğu yeterlilikler, sağladığı imkânlar, eğitim kurumunun bulunduğu şehrin coğrafî konumu (uzak-yakın), sağladığı imkânlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Kendi gerçekliğini dikkate alarak hayalî tercihlerden uzak, karakter ve kişilik özelliklerine uygun, topluma hizmet yönü olan, faydalı neticeler alınabilecek bir süreci şekillendiren ve insanın faydalı olması noktasında mutlu kılan bir hayatın müdavimi olmaları yolunda onları hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olmalarını sağlayacak hizmetlere vesile olacak hayırlı meslek tercihleri ve sonucu olan hayatların muhatabı olabilme duâ ve ümidiyle tercih yapacak kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Osman AKTAN

22.07.2008


TEBESSÜM

Erir mi?

Kimya dersinde öğretmen, elindeki metal parayı gösterdi:

“Şimdi bu elli kuruşu aside batırıyorum. Ne dersiniz eriyecek mi?”

Metin parmak kaldırıp cevapladı:

“Erimez, öğretmenim”

“Evet erimez, neden erimez?”

“Eriyecek olsa aside atmazdınız da ondan...”

22.07.2008


SÖZ BİRLİĞİ

Sonuçları değil, başlangıçları değiştirmek gerekir

Hayatı sürdüren üç şey vardır; kendine saygı, kendine bilgi, kendine egemenlik (Tennyson). Bireyler kendilerine özgü bir hayat tarzı üretirler; bunlardan dolayı kendi kişiliklerinden ve davranışlarından sorumludurlar. Onlar sadece tepki veren edilgen kişiler değil, üretici birer oyuncudur (Allfred Adler). Bir şeyi içimden gelerek, herhangi bir açıklaması olmaksızın yaptığım zaman, doğru şeyi yaptığımdan emin olurum (H. Frederic Amiel). Açıktır ki, yazgıların en güzeli, bir insanın sahip olabileceği en büyük hazine, tutkuyla yaptığı bir iş için ona para ödeniyor olmasıdır (A. Maslow). Hiçbir şeye cesaret etmeyen, hiçbir şeye ümit beslemesin (Schiller). Her bulutun arkasında bir güneş vardır (İngiliz Atasözü). Hayatta kazananların, daima kaybedenlerin yapmak istemediklerini yapanlardan çıktığını unutma (Jackson Brown). Gerçek bir mutluluk için gerekli şartı birçok insan yanlış bilir. Bu sır kendini hoş tutmak değil, değerli bir amaca bağlamaktır (Helen Keller). Bir insanı bulunduğu değil, göz diktiği mevki ile ölçmek gerekir (Tolstoy).

22.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır