Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın “AKP kapatılmadı, ciddî bir ihtar kararı çıktı” açıklamasından sonra biraz olsun rahatlayan siyaset önümüzdeki dönemde anayasa değişikliklerini tartışmaya başlayacak görünüyor. 1 Ekim’de açılacak Meclis şimdilik tatilde. Ankara’da siyaset pek konuşulmuyor.
Kılıç’ın AKP’nin “kapatılmama” kararını açıklarken söylediği, “Parti kapatılmasından kimsenin mutlu olduğunu söyleyemeyiz… Parti kapatılması konusunda çağdaş, demokratik ülkelerle olan beraberliği sağlamak adına anayasal ve yasal değişikliklerin yapılmıyor. Oysa bunun böyle olmaması gerekir. Siyasî parti kapatma dâvâları daha açılmadan ilgili siyasî partilerimizin bir uzlaşma içerisinde bu konuda yapılması gereken değişiklikleri yapmasını arzu ederdik. Ama maalesef bu güne kadar pek gerçekleşmedi ve bu tartışmalar siyasî parti kapatma dâvâları açıldığı andan itibaren yine canlılığını kazandı. Siyasî aktörlerimize buradan seslenmek istiyoruz, topluma ters gelen kurallar ve anayasa değişiklikleri varsa bu konuda sür'atle uzlaşarak gerekli düzenlemelerin yapılması çağrısında bulunmak istiyoruz” demişti. Yani bir “uzlaşmadan” bahsetti.
Bu konuşmayı fırsat bilen ya da cesaret alan siyasiler Ankara’nın sessizliğini bozarak açıklamalar yapmaya başladılar. Yavaş yavaş anayasa değişiklikleri yapılması gerektiği üzerinde yorumlar yapılmaya başlandı.
Bunlardan birisi de geçtiğimiz günlerde basın toplantısı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. “Yeni dönem”in 10 maddelik yol haritası konusunda partisinin tekliflerini sunarken Anayasa Mahkemesi’nin son kararlarında yetkisini aştığını, siyaset kurumunun buna sessiz kalamayacağını, Mahkemenin görev yetkilerini düzenleyen Anayasa’nın 148. ve 163. maddelerinin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Tabiî bunu söylerken “geniş tabanlı bir mutabakatla yapılması” halinde destek vereceklerini demeyi de ihmal etmedi.
Görüldüğü kadarıyla pek çok insan hem parti kapatma konusunda, hem de demokratikleşme yolunda anayasa değişiklerinin yapılması gerektiğini söylerken “uzlaşmadan”, “mutabakattan” bahsetmeyi ihmal etmiyor. Herkes artık yoğurdu üfleyerek yiyor. Yani, devletin diğer kurumlarından gelecek tepkileri kimse tek başına göğüslemek istemiyor.
Tabiî kiminle ne konuda uzlaşma… Cumhurbaşkanı seçim sürecinden beri AKP ile CHP neredeyse hiçbir konuda uzlaşmaya yanaşmıyor. Birinin ‘ak’ dediğine diğeri ‘kara’ diyor. Sadece AKP ile MHP’nin uzlaşmasının bir çözüm olmadığı üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırdığı söylenen anayasanın iki maddelik değişikliğinin Anayasa Mahkemesinden dönmesi olayında görüldü.
Birkaç gündür, MHP’nin teklifi tartışılıyor. Daha baştan AKP bu teklife temkinli yaklaşırken yıllardır uzlaşmaz tutum sergileyen CHP hemen “uzlaşmamadan” yana tavır aldı.
Peki bu durum nasıl aşılabilir? Önümüzdeki dönemde hükümetin yapacağı her demokratikleşme adımında, her anayasa değişikliği çalışmasında CHP’nin uzlaşmaz tutumunu, ortamı geren davranışlarını, AKP-CHP uzlaşmamasını mı göreceğiz? Ya da iki parti arasındaki uzlaşmayı sağlayacak birileri çıkacak mı?
Burada yeni anayasa teklifi geldiğinden bu yana anayasanın tamamının değişmesini savunan TBMM Başkanı Köksal Toptan’a görev düşüyor. Yeni dönemde Toptan, gerilimlerin düşürülmesinde, milletin hayrına olan işlerde uzlaşma aranmasında önemli bir faktör olabilir.
Bu durum geçtiğimiz gün Toptan’a da soruldu. “Anayasa değişiklikleri konusunda Mecliste geniş bir uzlaşma sağlanıp sağlanamayacağının sorulması üzerine bakın şöyle diyor Toptan: “Daha önce Anayasa değişiklikleriyle ilgili açıklamam olmuştu. Benim hedeflediğim daha geniş kapsamlı bir Anayasa değişikliği. Bunun içinde neler olabilir, bu zaman içinde ortaya konulan görüşler, teklifler, talepler doğrultusunda değerlendirilir. Benim zaman içinde, konuyla ilgili, sadece bu konuyla ilgili değil, uzlaşma adına birtakım girişimlerim olabilir.”
1 Ekim’de Meclis’in açılmasıyla birlikte yeni tartışma konumuz şimdiden belli. Sivil ve yeni bir anayasa yapmaktan vazgeçen hükümet hiç değilse belirli konularda yapılabilecek anayasa değişiklikleri konusunda “mutabakat” ya da “uzlaşma” sağlayabilecek mi?
Başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği “mutabakat” bir türlü sağlanamadı. Bakalım bu konulurda sağlanacak mı? Göreceğiz.
29.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|