Günlerin, gecelerin ve ayların sultanı yaklaşıyor. İçinde rahmetin, bağışlanmanın ve azaptan kurtulmanın kucaklar dolusu bulunduğu ibadet ayı yaklaşıyor. Allah’a her el ve gönül açanın kabul edildiği, her doğru adımın fazilet sayıldığı, her yönelişin makbûliyetle mukabele gördüğü sevap değeri eşsiz Ramazan ay’ı yaklaşıyor.
Gönüllere müjdeler olsun! Arınmak isteyenlere müjdeler olsun! Tövbekâr olmak isteyenlere müjdeler olsun! Yepyeni ve günahsız bir hayata doğmak isteyenlere müjdeler olsun! Rahmete gark olmak isteyenlere müjdeler olsun! Âhiret için adım atmak isteyenlere müjdeler olsun! Allah’a yaklaşma fırsatı arayanlara müjdeler olsun! Nefsini ve şeytanını ibâdet ile şoklamak isteyenlere müjdeler olsun! Cehennem ateşinden kurtulmak isteyenlere müjdeler olsun! Her türlü dertten ve ıstıraptan Allah’a sığınmak isteyenlere müjdeler olsun! Allah’tan Cennetini ve Cemalini isteyenlere müjdeler olsun! Kucağını, cebini, elini, avucunu sayısız müjdeler ile doldurmuş mübarek bir ay geliyor.
Biz Cennet istiyoruz. Tam Cenâb-ı Hakk’ın vaad ettiği evsafta: Ebedî, cismânî, emîn, bereketli, latîf, enîs, hoş, nimetleri sonsuz, mevcûdâtı hayat ve şuur sahibi, cezb edici, iştihâ duyulacak lezzetlerin kaynağı ve içinde Allah’ın rızâsının ve selâmının bulunduğu bir memlekete tutkunuz biz. Tıpkı şu âyetteki gibi:
“Rablerinden korkanlar bölük bölük Cennete götürülürler. Oraya geldiklerinde Cennetin kapıları açılır ve Cennetin görevlileri onlara: ‘Selâm sizlere! Hoş geldiniz! Ne mutlu sizlere! Ebedî olarak Cennete girin!’ derler. Onlar: ‘Bize verdiği sözde duran ve bizi bu yere vâris kılan Allah’a hamd olsun! Şimdi Cennette dilediğimiz yerde oturabiliriz! Salih amel sahiplerinin ecri ve mükâfâtı ne güzelmiş!’ derler.”1
Biz ne dünyayı, ne dünyanın malını, servetini, makamını, şöhretini, namını, şânını, şerefini istiyoruz. Biz Cennet istiyoruz. Bütün emellerimizi kuşatan, bütün ihtiyaçlarımızı karşılayan, bütün arzularımıza bakılan, bütün isteklerimize ilgi gösterilen, bütün dileklerimize cevap verilen Cenneti istiyoruz biz. Bakmayın bütün bunları dünyadan beklediğimize. Yanlış kapı çalıyoruz, farkında değiliz.
Cennete bir de en muhteşem kapıdan girmek var ki, şerefi, onuru, izzeti, haysiyeti, büyüklüğü, güzelliği, erişilmezliği, üstünlüğü, cazibesi tarif edilmez. Onun şerefini ne göz görmüş, ne kulak işitmiş, ne insan kalbine doğmuş!
Peygamber Efendimiz (asm) buyurur ki: “Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Bu kapıdan Kıyamet Gününde yalnız oruçlular girer. Onlarla birlikte başka kimse giremez. ‘Nerede oruç tutanlar?’ diye çağırılır ve oruç tutanlar oradan Cennete girdirilir. Sonuncusu da girdi mi, artık kapı kapanır ve o kapıdan kimse giremez.”2
Ya oruçla ilgili şu müjdelere ne dersiniz?
* Peygamber Efendimiz (asm) bildirdi ki: Allah ü Zülcelâl Hazretleri şöyle buyurdu: “İnsanoğlunun her işi kendisi içindir. Ancak oruç değil. Oruç Benim içindir. Ve onun mükâfatını Ben veririm. Oruç, günahlardan koruyan bir ameldir. Oruç tutmaya başladınız mı, oruçlu olan kimse kötü söz söylemesin, bağırıp çağırmasın! Biri ona söverse yahut bağırıp çağırırsa, sadece, ‘Ben oruçluyum!’ desin. Allah’a yemin ederim ki, oruçlu kimsenin ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun iki sevinci vardır: Biri iftar zamanında, diğeri orucunun sevabı ile Bana kavuştuğu zamandadır.”3
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Ramazan ay’ı gelince Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapatılır. Ve şeytanlar bağlanır.”4
* Allah Resûlü (asm) buyurdu ki: “Ramazan Ay’ının ilk gecesi geldiğinde, şeytanların ve cinlerin azgınları bağlanır. Cehennem kapıları kapatılır. Ve hiç biri açılmaz. Cennet kapıları açılır ve hiçbiri kapanmaz. Bir münâdî şöyle seslenir: ‘Ey hayır isteyen! Kollarını sıva! Ey şer isteyen! Vazgeç bu ayda şerden.’ Ramazanda Cehennem ateşinden kurtulan nice insan vardır! Bu her gece böyle devam eder.”5
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Kim inanarak ve Allah’tan sevap umarak Ramazanda oruç tutarsa geçmiş günahları affedilir.”6
* Bir adam geldi ve Peygamber Efendimize (asm) şöyle sordu:
“Yâ Resûlallah! Üzerime farz olan namazları kılıp Ramazan ayında oruç tuttuğum, helâli helâl bilip haramı haram bildiğim ve bunlara başka bir şey ilâve etmediğim zaman Cennete girer miyim?”
Peygamber Efendimiz (asm):
“Evet!” buyurdu.7
Dipnotlar:
1- Zümer Sûresi, 39/73, 74
2- Buhârî, Müslim, Nesâî
3- Buhârî, Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvûd, Nesâî
4- Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî
5- Tirmizî
6- Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî, Ahmed
7- Müslim
28.08.2008
E-Posta:
[email protected]
|