Yeni Asya olarak okulların açılması ile gündeme gelen İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük kitabındaki darbelerin meşrû gösterilmesi ve Millî Güvenlik Bilgisi ders kitabında da “irtica” ile ilgili öğrencilerin anlamayacağı ve kafalarının karışacağı bölümlerin değiştirilmesi ile ilgili yayınlar yapıyoruz.
Bu yayınlarımız ses getirdi. Birinci kitap düzeltiliyor, ikinci kitap ise incelenmeye başladı, o kitabın da düzeltileceğini ümit ediyoruz.
Bugün de eğitim camiasının başka bir sorununu gündeme getirmek istiyorum. Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES) öğretmenlerin hayata bakışı ve beklentilerini ortaya koyan bir araştırma yaptı. BES Genel Başkanı Gürkan Avcı, öğretmenliğin günümüzde maalesef ekonomik ve sosyal haklar yönünde kenara itilen bir meslek olduğunu söylerken, ortalama öğretmen maaşının 975 olduğunu söyledi. Dört kişilik ailenin açlık sınırının 726 YTL, yoksulluk sınırının da 2 bin 366 YTL olduğu düşünülürse bu rakamın ne anlama geldiği kolayca ortaya çıkar. Ayrıca daha önce yapılan araştırmalara göre gelişmiş ülkelere bakıldığında diğer memurlar gibi öğretmenlere de verilen maaşın çok düşük olduğu da ortaya çıkıyor.
* * *
Sendikanın aktif olarak görev yapan bin 247 öğretmenle yüz yüze yaptığı araştırmasında çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. İşte bunlardan bir kaçı…
“Öğretmen olarak hayat standardınızın 2008 yılı içinde aşağıdakilerden hangisine uygun bir şekilde değişikliğe uğramasını bekliyorsunuz?” sorusuna artacak diyenlerin oranı yüzde 3.41 olurken, azalacak diyenlerin oranı ise yüzde 87.40 olmuş.
“Toplumsal yaşantınızda genel memnuniyetsizliğiniz hangi konu üzerine yoğunlaşıyor?” sorusuna ise gelir, yaşam standardı, tasarruf ve yatırım gibi memnuniyetsizlikler sıralanmış.
Bir taraftan öğretmen olmak için binlerce üniversite mezunu sırada beklerden, şu anda öğretmenlik yapanların yaklaşık yüzde 64’ü tekrar seçme şansları olsaydı öğretmenliği seçmek istememeleri oturulup düşünülmesi gereken bir sonuç.
Araştırmaya göre eğitimcilerin yaklaşık yüzde 67’si öğrencilere sunulan eğitimin niteliğinden memnun değil. Sadece yüzde 8.3’i “çok memnunum” cevabını vermiş.
Türkiye’de insanlara sunulan sosyal haklardan ve sosyal güvenlik sisteminin işleyişinden “memnunum” ya da “çok memnunum” diyenlerin oranı toplam yüzde 20 civarında olurken, “memnun değilim” ya da “hiç memnum değilim” diyenlerin oranı yüzde 73’i geçiyor.
“Türkiye’nin Avrupa Birliği, Amerika ve komşu ülkelerle sürdürdüğü mevcut ilişkilerinden memnun musunuz?” şeklinde yöneltilen bir soruya karşılık şu sonuçlar ortaya çıkmış. “Çok memnunum” diyenler yüzde 30.25, memnunum diyenler yüzde 38.09, “memnun değilim” ya da hiç “memnum değilim” diyenlerin toplam oranı yüzde 25’i bulmuyor.
Araştırmadaki ilginç sorulardan birisi “Genel olarak Türkiye’de demokrasinin işleyişinden memnun musunuz?” sorusu oldu. Bu soruya verilen cevaplar da ilginç. “Çok memnunum” yüzde 24.85, “memnunum” yüzde 53.27, “memnun değilim” yüzde 8.13, “hiç memnun değilim” yüzde 4.47.
Bir ilginç sonuç da “Türkiye’de bireylere tanınan din ve vicdan hürriyetinden memnun musunuz?” sorusuna verilen cevaplarda ortaya çıkmış. 58.15’i “çok memnunum”, yüzde 26.1 “memnunum” karşılığını verirken, “memnum değilim” ya da “hiç memnum değilim diyenlerin toplam oranı yüzde 11’i bulmuyor.
* * *
Millî Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Zekâ Vakfı’nın birlikte düzenlediği Zekâ Oyunları’nın 13.’sü olan “Oyun 2008” yarışmasının tanıtımını yaparken, insanlığın “3K” döneminden geçtiğini ifade eden Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Tarım toplumlarında kas, sanayi toplumlarında kasa önemliydi. Bilgi toplumlarında kafa önemlidir” demişti.
Bu araştırma sonuçlarının analiz edildiğinde, öğretmenlerimizin de kafalarını toplamaları, bilgi toplumunu olmaya katkı sağlamaları için kafalarındaki sorunların ve beklentilerinin karşılanması gerektiği ortaya çıkıyor. Çünkü kafasında “kirayı nasıl ödeyeceğim… Faturalar cezaya kalmadan bir ödesem. Akşam çocuğuma ekmek götürebilecek miyim?” sorusu olursa verimli olabileceğini düşünmek mümkün olmaz.
Yanlışlıkların yapıldığı kitapları ya düzelten ya da incelemeye alan MEB Bakanı Çelik’in öğretmenlerin durumlarının düzeltilmesi konusunda çalışmalar yaptığını biliyorum. Ancak araştırmaya göre de bu iyileştirme için daha da çok çaba gösterilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
28.09.2008
E-Posta:
[email protected]
|