"Gerçekten" haber verir 29 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

Felsefe ve günah problemi



İLAHİYAT son sınıfta okuyan çocuk, elinde Ahlak Felsefesi ile Din Felsefesi isimli kitaplardan harıl harıl imtihanlara hazırlanıyor. Felsefecilerin “kötülük problemine” ve sâir meselelere yaklaşımı, sordukları sorular ve kitap yazarları profların cılız cevapları, bocalamaları onu da şaşırttı. Güya şüphe ve vesveseleri izale edecekler, ne yazık ki, daha da çoğaltıyorlar!

Kısa bir müzakereden sonra, “Onun cevabı şu Risâlede, filânınki şu Risâlede!” diye felsefik meselelerin hepsini Risâle-i Nur’da bulduk. Zira, Bediüzzaman, “kötülük problemi” dahil, bütün felsefik meseleleri halletmiş, şüphe ve vesveseleri izale etmiş.

Meselâ, David Hume isimli filozof Tabii Din Üstüne Diyaloglar adlı eserinde, “Allah kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor? Öyle ise o güçsüzdür! Yoksa gücü yetiyor da, kötülüğü önlemek mi istemiyor? Öyle ise iyi niyetli değildir. Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?”1 diye sorar.

Kelâm, aynı zamanda İslâm felsefesi olarak değerlendirilebilir, demiştik. Varoluşçuluğun da temel problemlerinden birisi olan günah meselesi de Risâle-i Nur’da, çeşitli yerlerde, farklı cephelerden ele alınmış, akıl, kalp, vicdan mutmain olacak şekilde işlenmiş:

Dünya imtihan yeri. İstidat (potansiyel halindeki yetenek) ve kabiliyetlerin gelişmesi için zıtlar biribirine karıştırılmış.2 Zira, her şey zıddıyla bilinir. Karanlık olmazsa ışık bilinmez, lezzetsiz kalır. Soğuk olmazsa hararet anlaşılmaz, zevksiz kalır. Açlık olmazsa yemek lezzet vermez. Mide harareti olmazsa, su içmesi zevk vermez. Hastalık olmazsa sıhhat lezzetsizdir…3

Şeytanların yaratılması da bu çerçevede ele alınır: Madenlere ocaklarda ateş verilip ayrıştıkları gibi, şeytanlar da ateş gibi insanlar üzerine veriliyor; elmas ruhlular ile kömür ruhlular birbirinden ayrılsın. Ateşin, yağmurun yaratılmasında sayısız hayatî faydalar var. Ateşi kazanın altına koyar yemeği pişiriz; sobaya koyar ısınırız; halının altına koyar evi yakarız! Demek yaratılmaları kötü değil; tedbir almamak ve şerre kullanmak şerdir.

İşte şeytanlar, hastalıklar, nefis ve bütün olumsuzluklar da bunun gibi gelişme ve yükselmeyi sağlarlar. Meleklerin ve hayvanların makamları sabittir. Çünkü şeytanlar onlara musallat olmuyor. İnsanda ise, en esfelden en yükseğe kadar mertebeler var. Bu dereceler şeytan ve olumsuzlukların itici gücüyle kat’edilir. Öyle ise yaratılmaları değil, yaratılış istikametinde kullanılmamaları kötüdür. 4

Felsefeci profesörün şöyle bir sıkıntısına daha rastlıyoruz: “Kötülük problemi bize kısaca şunu hatırlatmaktadır. Tanrının ilim, kudret, irade ve iyilik sıfatlarını aynı kuvvetle savunamazsınız. Bunun savunan her teist sistem, büyük bir çelişki içindedir.” 5

Pekâla savunabilir: Zira, Allah’ın ilim, kudret, irade ve iyilik sıfatları gibi, bütün sıfatları, ezelî ve ebedîdir, başlangıçsız ve sonsuzdur. Ve O, Sabur’dur, “Fa’alün lima yürid”, 6 yani Fa’aldir; Mürid, yani “İrade eden, hükmeden, dilediği gibi yaratan” 7 ve Mukaddir (Taktir eden, ölçen, planlayan, programlayan) bir Fail-i Muhtardır. O, sonsuz iradesi ile dilediği zaman, dilediği gibi hareket eder. Meselâ, sizin de cüz’î bir gücünüz, ilminiz var. Bunları her zaman, her yerde kullanmazsınız. Bu, güç ve ilminiz olmadığı anlamına gelmez. Bilâkis hür iradenizi ve istediğiniz zaman kullanma serbestisine sahip olduğunuzu gösterir.

Bu değerlendirmeler bize şunu gösteriyor: Bu zamanda, felsefeye yaklaşım tarzı, mücadele ancak Risâle-i Nur perspektifinde yapılabilir. Gerisi, bir oyalanmak, şüphe ve vesveseleri arttırmaktır!

Dipnotlar:

1- Prof. Dr. Mehmet S. Aydın, Din Felsefesi, s. 153.; 2- İşârâtü’l-İ’câz, s. 194.; 3- Lem’alar, s. 210.; 4- Mektûbât, s. 46-49.; 5- Prof. Dr. Mehmet S. Aydın, Din Felsefesi, s. 153.; 6- Kur’ân, Hud, 106-107., Buruc, 14-16.; 7- A.g.e., Bakara, 17.

29.10.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.10.2008) - Risâle-i Nur’da kelâm ve felsefe

  (25.10.2008) - “Bâkî hakikatler, fanî şahsiyetlere bina edilmez”

  (24.10.2008) - Global kriz, Batı medeniyetinin çöküşünün ayak sesi mi?

  (23.10.2008) - Hakikat mesleğinde şahısların konumu

  (22.10.2008) - Nur mesleğinde şahs-ı mânevî, istişare esastır

  (20.10.2008) - Meşveret ve emir-komuta zinciri

  (19.10.2008) - ‘Kriz İlâhî ikaz’ desem, yine mahkemeye verilir miyim?

  (18.10.2008) - Risâle-i Nur aynı zamanda tefekkür mesleğidir

  (17.10.2008) - Şefkat duygusunu doğru kullanmalı

  (16.10.2008) - Şefkat mesleği

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır