“Ekonomik suçlu”ları cezaevleri almaz
Ekonomik dünyasını çepeçevre saran ve Türkiye’nin de nasibini çokça aldığı ekonomik krizden kurtulma yollarında, her devlet çareler aramakta ve ekonomik paketleri yürürlüğe sokmaktadır. Bu krizin, baştan takdim edildiği gibi, iki üç aylık bir olay olmayacağı, Türkiye’nin nasibini bundan az alacağı ve az etkileneceği sözlerinin hiç de ciddî olmadığı şimdiden anlaşılmış bulunmaktadır.
Çıkarılan işçilerin, kapanan fabrikaların sayısının vahamet ölçüsünde olduğu görülmektedir. İşsizlik çok ciddî boyut ve rakamlara ulaşmıştır. 1950 yıllarından bu yana yaşanan bazı siyasî ve ekonomik krizler etkinlik itibariyle çok gerilerde kalmıştır. Anayasayı fırlatıp atma olayı ile başlanıldığı sanılan, ülkemizde yaşanan 2001 yılı krizini, artık yavru kriz demek durumundayız.
Enflasyonun, yaşanan bu krize paralel olarak pek yükselmemesi, banka faizlerinin dikkati çekecek şekilde artmaması, piyasaya sürülen mallarda hiçbir azalma olmaması, taksitle satılan mallardaki beş, on, on beş taksitlerin sürmesi bizi kesinlikle yanıltmamalıdır. Pek görünmemek ve hissedilmemekle birlikte bankalar, ticarî kredilerinde epey ciddî kısıtlamalar ve azaltmalar yapmaktadır. Müşterilerin peşinden koşan tavırlar ve yapılan propagandalar gerilerde kalmıştır. Eskiden uygulanan anlayış ve toleransla karşılayıp geçiştirmeye çalışılan ihtarname ve protestolar, şimdi noterlerin önünü ciddî olarak doldurmaya başlamıştır. Ödenmeyen ticarî senetler, bonolar, çekler yine protestolar halinde ticaret piyasalarında yerini almaktadır. Hatta rekorlar seviyesine ulaşmıştır. Çeklerin yenilenmesi, bonoların yenilenmesi artık gündemden düşmüştür.
Hükümet getirdiği bir nev'î malî afla, içerde ve dışarıda bulunan aklanmamış paraların girmesi halinde yüzde 3’lük, yüzde 5’lik faizlerle piyasaya para getirme ve doldurma yoluna gidilmektedir ve buradan ciddî sonuçlar alınacağı tahmin edilmektedir.
Hükümet yine çıkaracağı ekonomik pakette, bu sefer hiç de olumlu olmayacak bir atılım içinde olduğu duyulmuştur. Burada ödenmeyen çeklerin ödememeleri karşısında verilen para cezalarının ve onlarında ödenememesi halinde çevrilecek hapis cezalarına hiçbir çare getirilmediği öğrenilmiştir. Bugün yağmur damlaları ölçüsünde yüz binlerce ve milyonlarca çek ödememe yüzünden protesto olmakta ve karşılıksız damgaları basılmaktadır. Öyle ki, ödenen çeklerin sayısı adeta istisna olmuştur. Çekleri ödemeyenler, binlerce, on binlerce iş adamı önümüzdeki aylar içinde cezaevlerinin kapılarında görülmeye başlarsa bunların sayısını kimse azaltamayacaktır. Hükümet ne yapıp yapıp, yüz binlerce hatta milyonlara varacak ülke düzeyine yayılan tüccar, sanayicilerimizi hiçbir şey yokmuş gibi, cezaevlerine girmelerine ve ödenmeyen her bir çek için üç, beş, on defa aldıkları mahkûmiyetleri infaz etmeye kalkarsak, bugünkü cezaevleri bunları almaz. Resmî binalarla, hatta camilere kadar çek hükümlüsünü, ekonomik suçluları doldurmaya kalkarız.
|
AV. TURGUT İNAL
03.12.2008
|