H. İbrahim CAN |
|
ABD, Irak'tan Türkiye üzerinden çekilecek! |
Amerikan Başkanı Obama’nın, Türkiye ziyaretindeki gizli gündem maddelerinden birisi daha ortaya çıkıyor. 1991 yılından bu yana bulunduğu bölgeden çekilmeye hazırlanan Amerikan ordusu, bu çekilmenin önemli bir kısmını Türkiye üzerinden yapmak için resmen başvurdu. ABD Büyükelçisi James Jeffrey, ABD askerlerinin çekilmesi esnasında Türk limanları ya da askerî üslerin kullanımı konusunda Türk yetkililerle teknik müzakerelere başladıklarını açıkladı. Özellikle büyük çaplı malzemelerin Irak’tan çıkarılmasında bu yolun kullanılacağı anlaşılıyor. Ülkemiz 1 Mart tezkeresi ile önemli bir sınav vermiş ve lütf-u İlâhî ile hükümetin iradesine rağmen tezkerenin geçmemesiyle, kendi din kardeşlerine saldıran düşmana yardım etme sorumluluğundan kurtulmuştu. O zaman tezkere geçmediği için ABD’nin bize düşman olacağını, Irak’a girip ganimetten pay alma tarihi fırsatından yoksun olduğumuzu iddia ederek veryansın edenler acaba şimdi ne düşünüyor? Amerika’nın planlarında hiçbir zaman Türkiye’ye Irak’tan pay vermek, hele de Kerkük ve Musul’u vermek gibi bir hususun yer almadığını artık anladılar mı? Amerika şimdi dünyanın bilinen petrol rezervlerinin yüzde dördüne sahip olan Kerkük’ü hamisi olduğu Kürtlere bile vermek istemiyor. Bu yüzden bütün tarafların söz sahibi olacağı bir yönetim planları yapıyor. Kaderin işine bakın ki; şimdi Türkiye yeni bir tezkere olayı ile karşı karşıya. Ancak bu kez hayırlı bir iş için, Irak işgalinin sona ermesine yardım için devreye girecek. Bu çekilmenin 2011 yılına kadar tamamlanması planlanıyor. Oradaki birlikler ve malzemenin önemli bir kısmı Afganistan’a gönderilecek. Zaten Obama’nın Irak’ının da –Allah göstermesin- Pakistan ve Afganistan olacak gibi görünüyor. Zaten ABD’nin Irak’taki bütün varlığını çekmesi de beklenmiyor. Peki Amerika, Irak’ta gerçekten demokrasi, huzur ve güvenliği sağlamış olarak mı çekiliyor? Buna evet diyebilecekler yalnızca Amerikalılar olsa gerek. Bazı hesaplamalara göre 1 milyon 320 bin Iraklı sivil vefat etti işgalin başladığı 2003 yılından bu yana. Harap olan ülke, çalınan petrol miktarı, kaybolan ülke içi istikrar, kayıpların ülkenin hayatta olan nüfusunda oluşturduğu ve birkaç nesil devam edecek ruhî yıkım bu işgalin sonuçlarından yalnızca bazıları. İşte biz bu bedele ortak olacaktık o tezkereyi kabul etmemiz halinde. O zaman şimdi bölgede üstlenmeye çalıştığımız ‘merkez ülke’, ‘arabulucu ülke’, ‘Kuzey Irak Yönetiminin Hamisi Olan Ülke”, “örnek ülke” unvanlarının hiçbirisini iddia edemeyecektik. Amerika ve İngiltere kendi kayıplarının bedelini Irak ve Suudi Arabistan’a petrol ve nakit olarak fazlasıyla ödetirken, biz kendi kayıplarımızla ve manevî sorumluluğumuzla kalacaktık. Şimdi ise Amerika’nın “izzet ve ikbal ile” Irak’tan kaçışına yardımcı olan ülke olacağız. Savaş sonrası dönemde Irak’ın bu işgalin izlerini silip silemeyeceği, ülke içinde körüklenen Şiî-Sünnî çatışmasının ne hale geleceği maalesef bugünden kestirilemiyor. Temennimiz İngilizlerin Hindistan’dan çekilirken ektikleri nifak tohumları yüzünden binlerce insanın ölümüne ve ülkenin üçe bölünmesine yol açan gizli entrikalar, bu ülkede de uygulanmaz. Amerika ile bu çekilme konusunu görüşürken, ülkemizin üsleri ve limanlarını kullanmasında süre sınırlamasının önemli olduğunu hatırlatıyor, bu işe yalnızca ekonomik kaygılarla bakılamayacağına dikkat çekmek istiyoruz. 22.06.2009 E-Posta: [email protected] |