H. İbrahim CAN |
|
Silâh ticaretinde dünya rekoru! |
Geçen yıl dünya silâh ticareti rekor düzeye ulaşarak 1 trilyon doları aştı. Bunun 607 milyar dolarını ABD harcadı. En çok dikkat çeken ülke ise; herhangi bir savaş hâli içinde bulunmayan Suudi Arabistan. Bu ülkenin geçen yılki askerî harcamaları 38,2 milyar dolar. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI)’nin silâhlanma konusunda yayınladığı yıllık rapora göre, son on yıl içinde küresel askerî harcamalar yüzde 45 arttı. Bu artışın yarısından fazlasını ABD’nin askerî harcamaları oluşturuyor. Çin ve Rusya ise son on yılda askerî harcamalarını hemen hemen üç katına çıkardı. Özellikle Çin, silâhlanması en büyük artış gösteren ülke. Enstitü bunun sebebini hem ekonomik büyümeye hem de bu ülkenin süper güç olma arzularına bağlıyor. Bölgesel güç oluşturan ülkeler arasında en büyük silâhlanmayı ise Hindistan, Brezilya ve Cezayir gerçekleştirmiş. Afganistan ve Irak’taki savaş ABD’ye son on yıllık dönemde 903 milyar dolarlık ilâve askerî harcamaya mâl olmuş. Şimdi de silâh satan ülkelere bakalım. En büyük silâh satışı yapan 20 şirketin tamamı Amerikalı veya Avrupalı. Zirvede ise 30,5 milyar dolarlık silâh satışı ile Boeing şirketi yer alıyor. Enstitünün kaygı verici tesbitlerinden birisi de nükleer silâh başlıklarına dair. Dünyada toplam 8400 adet işler hâlde nükleer silâh başlığı bulunuyor. Bunların 2000 adedi birkaç dakika içinde ateşlenebilecek şekilde hazır tutuluyor. Depolarda tutulanlar ve sökülmesi planlananlar da dahil edilince 23.300 nükleer silâh sekiz devletin elinde bulunuyor. İlk üç ülke ise ABD, Rusya ve Çin. Ekonomik kriz bile bu silâhlanma yarışını pek etkilemişe benzemiyor. Peki en büyük silâh satıcısı kim? Dünya çapındaki bütün silâh satışlarının yüzde 36’sını yapan bu ülke aynı zamanda gelişmekte olan ülkelere satış yapan en büyük silâh tüccarı. Aynı zamanda en büyük barış havarisi de bu ülke. Hâlâ bulamadınız mı hangisi olduğunu? Elbette milletlere rağmen, onların canları pahasına, onlara barış ve demokrasi getirmek için Irak ve Afganistan’ı—şimdi de Pakistan’ı—kan gölüne çeviren Amerika. Peki en çok silâh nerelere gidiyor? Ortadoğu, Doğu Asya, Kafkaslar ve Pakistan’a... Amerika’nın sattığı silâhların yüzde 37’si Ortadoğu’ya gidiyor. Bir yandan Obama, İsrail-Filistin sorunu çözülsün derken, öbür taraftan ülkesi bu bölgede istikrarın bozulmasına ticarî olarak katkıda bulunuyor. Bir başka ibretlik olay daha. Afrika’daki çatışma bölgelerine yasadışı silâh taşıyan hava kargosu şirketlerine, BM dahil uluslar arası kuruluşlar tarafından aynı zamanda insanî yardım taşıma işleri de yaptırılıyor. Yani uçaklar bir seferinde kaçak silâhları sokup, uyuşturucu, soygun, vs. yollarla elde edilen paraları bu zengin silâh üreticisi ülkelere geri götürüyor. Aynı uçaklar bir sonraki seferinde ise, bu paraların zekâtını, daha önceki gönderdikleri silâhlarla vurulan, yurdundan edilen, açlığa mahkûm edilen insanlara gönderilen insanî yardımları taşıyor. ABD başkanlarından Dwight D. Eisenhower bu durumu ordu-sanayi kompleksi olarak tanımlamıştı. Yani silâhlı kuvvetler, ticaret ve politikanın birbiriyle yakın bağlantı içinde bulunduğu bir durum. Böyle bir durumda dünyada çatışmaların tamamen sona ermesi demek bu bir trilyon doları aşan ticaretin ortadan kalkması demektir. Sizce silâh tüccarı devletler buna izin verir mi? Bu kirli oyunları bozmak ise ancak insanları, huzur ve refahın ancak barışla geleceğine inandırmakla mümkün. Yoksa bir eliyle kurşun satıp, öbür eliyle sargı bezi uzatan düzenbazlar daha çok kan akıtacak. 10.06.2009 E-Posta: [email protected] |