H. İbrahim CAN |
|
Pakistan’ın teslim ettiği bin Ladin’i Amerikalılar niye serbest bıraktı? |
Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari’nin 11 Eylül 2001 saldırısından üç ay sonra el-Kaide liderini yakalayarak Bush yönetimine teslim ettikleri, ama kısa süre sonra serbest bırakıldığı iddiası dünyada yeterince yankı bulmadı. Halbuki çok önemli sözler söylüyordu Zerdari. Çok açık bir şekilde Tora Bora mağaralarında Amerikan ordusu ile birlikte operasyon yapan Pakistan güçlerinin bin Ladin’i yakaladığını ve teslim ettiğini söylüyor. Benzer bir iddia daha önce Sudan’dan gelmişti. 1996 yılının 6 Şubatında Sudan’daki ABD büyükelçisi Tim Carney Sudan Dışişleri Bakanı Ali Osman Muhammed Taha ile buluşur. O dönemde bin Ladin Sudan’da, bu görüşmenin yapıldığı evden bir kilometre uzaktadır. Sudan, ABD ile ilişkilerini düzeltmek için bin Ladin’i teslim etmeyi teklif eder. Ama Clinton tam o günlerde bir stajyerle gönül eğlendirdiği için bu teslimi değerlendirmemiş. “Çünkü bize karşı suç işlememişti” diyor. Bahaneye bakın! Tabiî beş yıl sonra kullanacakları çok değerli adamlarını neden yakalasınlar? Nitekim teslim almayı reddettikleri bin Ladin, asıl görevi için 18 Mayıs 1996’da 150 militan, ailesi ve silahlarıyla Afganistan’a uçtu. 11 Eylül saldırısından tam bir gün önce Taliban, Usame bin Ladin’i tarafsız bir ülkeye yargılanmak üzere teslim etmeyi teklif etti. ABD yine reddetti. 2008 yılında Amerika’nın Puştin’lere yönelik baskıları üzerine, bu bölgedeki kabile temsilcilerinden bir kısmı Barışın Sesi (voice of peace)’ne bin Ladin’i teslim etmeye hazır olduklarını söylediler. Ama olmazdı; Amerika elindeki en önemli kozunu kaybedemezdi. En son Svat Vadisindeki katliâmı andıran saldırılarının gerekçeleri arasında bin Ladin’in bu bölgede saklandığı yok muydu? Amerika Saddam’a saldırırken de en temel gerekçelerinden birisi, onun bin Ladin ve el-Kaide ile ilişkisi değil miydi? Ve ABD hâlâ bin Ladin’in yerini bulamadığını söylüyor. 1996 yılında teslimini kabul etmedikleri, Zerdari’ye göre 11 Eylülden üç ay önce kendilerine teslim edildiği halde serbest bıraktıkları, zaten asıl karargâhı olan Tora Bora’yı inşa etmesine yardım ettikleri, şimdi onu sakladığını ileri sürdükleri Peştun bölgesindeki Taliban medreseleri ve bölgelerini geliştirdikleri bin Ladin’i hâlâ yakalayamıyor Amerika. Bir devlet başkanının yaptığı açıklamalara ise karşı cevap bulamıyor. Yalnızca Zerdari’nin bin Ladin’in ölmüş olduğuna ilişkin açıklamasını yalanlıyorlar. Çünkü ölmüş olduğunu kabul etmeleri Afganistan’a—ve şimdi de Pakistan’a—saldırma gerekçelerini ellerinden alacak. Zerdari bunun gerekçesini de gayet veciz bir şekilde izah ediyor: “Washington ve müttefiklerinin bin Ladin’in hâlâ Tora Bora’da bulunduğuna dünyayı inandırmak istemelerinin ardında başka planlar var!” Unutmayalım ki; süper güçler gözlerine kestirdikleri ülkelerde saldırmak için gerekli sebepleri de kendileri üretmekte ustadırlar. Saddam’ı Kuveyt’i işgal etmeye kim teşvik etti? Sonra da Kuveyt’in kurtarıcısı olarak Orta Doğu’ya kim girdi? Süper güçlerin dostu olmaz. Yalnızca çıkarları olur. İttifakları da işleri bitinceye kadardır. Benazir Butto bunu çok pahalı bir yolla öğrendi. Şimdi de eşi aynı tecrübeyi yaşayacak gibi görünüyor.
İSTANBUL’DA FİLİSTİN KONFERANSI Bugün İstanbul’da önemli bir konferans var. Türkiye’den İHH İnsanî Yardım Vakfı, Dünya Müslüman Âlimler Birliği, İslâm Ulusal Konferansı gibi çok sayıda örgütün düzenlediği Uluslararası Filistinle Sivil Dayanışma Konferansı. İslâm ülkelerinden bir çok ünlü isim bu konfe-ransta Filistin halkının geleceği, İsrail terörü ve barış meseleleri tartışılacak. Siz de katılımınız ve duâlarınızla destek olun! 22.05.2009 E-Posta: [email protected] |