Recep TAŞCI |
|
Sessiz zirve |
Küresel krizin de etkisiyle ekonomi, gündemimizin ilk sıralarında yer alıyor. Zaman zaman başka konular öne geçmekte ise de sürekli olarak ekonomi, önceliğini koruyor. Normal. İş, aş önemli. İnsanların karınlarının doyması, barınması, ısınması, giyinmesi ekonominin gidişatına bağlı. Türkiye İstatistik Kurumu da (TÜİK) sıkça açıkladığı rakamlarla gündemi ısıtıyor. Büyüme, işsizlik, millî gelir, ihracat, ithalat, enflasyon, faiz ve benzeri makro göstergelere ilişkin rakamlar yayınlandıkça, bu rakamları yorumlayan akademisyenlerin, köşe yazarlarının ve politikacıların görüşleri görsel ve yazılı basında önemli ölçüde yer buluyor. Bazen ekonomi haberleri manşetlere taşınıyor. Eskiden ekonomiye ilgi böylesine yoğun değildi. İhtiyaçlar ve sıkıntılar arttıkça ilgi çoğaldı, gündemin baş köşesine oturdu. Sevindirici. Ancak dikkatimizi bir husus çekiyor. Ekonomi deyince aklımıza ilk gelen “dolar” ve “borsa”. Biraz hareketlenme olunca manşetler; “Dolar çıldırdı”,”Borsa coştu” şeklinde atılıyor. Millî paranın yerine doların bu kadar önemsenmesi, halkın ilgi göstermesi insanı üzüyor. Borsanın “coşması” ise sokaktaki insanın umurunda değil. Ayrıca çıldırma ve coşmanın mantıklı bir açıklaması, ekonomik gerçeklerle bir bağlantısı yok. Tamamen spekülatörlerin manipülasyonu. Adeta kumar. Kamuoyu esir alınıyor. Oysa daha ciddî olaylar es geçiliyor. Meselâ İstanbul’da 6-7-8 Mayıs tarihlerinde geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirildi. Basında ara ki bulasın. Tek kelime söz edilmedi. Belki de biz atladık. Toplantının adı; 12. Avrasya Ekonomi Zirvesi. Düzenleyen Marmara Grubu Vakfı. Zirveye 41 ülkeden aktif ve eski birçok lider katıldı. Kimler mi? Başta dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel olmak üzere, Hırvatistan, Kosova Cumhurbaşkanları, Bulgaristan’dan Moğolistan’a kadar pek çok ülkenin eski cumhurbaşkanı bir araya geldi. Benim de ikinci gün katıldığım zirvenin gündeminde küresel ekonomik kriz ve enerji sorununa yer verildi. Enerji sorunu bütün ülkeler gibi Türkiye içinde hayatî önem taşıyan bir sorun. Bu bağlamda Nabucco Hattı Projesi çok önemli. Hazar bölgesindeki doğal gazın Türkiye’den geçerek Avrupa’nın içlerine kadar taşınmasına imkân sağlayacak bir proje. Çeşitli ülkelerin üst düzey yetkilileri ve uluslar arası kurum temsilcileri görüşlerini dile getirdiler, tartıştılar. Bu projeyi Türkiye ile birlikte Avrupa da destekliyor. Sadece ekonomik değil stratejik açıdan da gerekli. Zira Avrupa doğal gazda Rusya’ya bağımlı. Her an kesilebilir veya pürüz çıkabilir. Ukrayna örneğinde olduğu gibi. Proje tamamlandığında Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanacak 3.300 km uzunluğundaki boru hattından başlangıçta 13 milyar metreküp gaz sevk edilecek. İleriki yıllarda bu miktar 2-3 kat arttırılacak. Boru hattının maliyeti 5 milyar euro’ya yakın. İnşasına 2011’de başlanması planlanmış. Ancak siyasî, ekonomik, teknik engeller var. Zirvede bu engeller nasıl aşılır, proje nasıl realize olur, tartışıldı. Tartışıldı ama kimsenin haberi olmadı. Ekonomi; borsa, dolar ve faizden ibaret değildir. Enerji, teknoloji, bilimsel araştırmalarla ilgili toplantılar, paneller yakından takip edilmeli, konuşulanlar kamuoyuna aktarılmalıdır. Yazımızı bu zirveyi sessiz sedasız gerçekleştiren Marmara Grubu Vakfı’na teşekkür ederek noktalıyoruz. 18.05.2009 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (11.05.2009) - Elin parasıyla sefa (27.04.2009) - Bankacılık mı, tefecilik mi? (13.04.2009) - Her yerde kriz var! |