Halil USLU |
|
Ahi Evren diyarı |
Türkiye’de ve 193 ülkede sınırlar bellidir, fakat hizmetlerde sınır yoktur. Özellikle fikir bazında sınırlar aşılmıştır. Bilhassa imanî ve Kur’ânî hizmetlerde, hizmetin küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Bakılacak olan tam ihlâs ve uhuvvet-i hakikîdir. İslâm tarihi bunlarla baştan sona doludur. Tarihimizin şeref levhalarındaki harika zatlar ve gönüllerde makes bulan kahramanlar bu iki manevî silâhı esas tutarak ve gönül çarşısında da kullanarak Cenâb-ı Allah’ın sevgili ve makbul kulları arasına girmişlerdir. Çok yollarda barikatlar engeller vardır, fakat kalpden kalbe giden yollarda engel yoktur ve olamaz.. Hadisat-ı âlem ne kadar karışık olursa olsun, yazılı ve görsel basın ne kadar divanece tahriklerde bulunursa bulunsun, Türkiye’de münevver ve akl-ı selim sahibi kişiler vardır. Çevreyi gezdikçe yapılan dâvetlere katıldıkça çok mühim zevatı gördükçe ümitlerim çoğalıyor. Çünkü Hz. Peygamber “Ümit, ümmetime Allah’ın bir rahmetidir. Eğer ümit olmasaydı, hiçbir anne çocuğunu emziremez, hiçbir ağaç diken de dikmezdi”1 buyurmuştur. 14 asır geçmesine rağmen bu sözün tazeliği devam etmekte ve görülmektedir. Kırşehir-Akpınar merkez ilçenin belediye başkanlığı tarafından Anneler Günü için dâvet olunduğum Muhammed Fatih Konferans Salonunda “Asr-ı Saadetten günümüze aile hayatı” başlıklı konferansımda, bu mezkûr hadis-i şerifle birlikte günün mânâ ve ehemmiyetine binaen, rakamsal tesbitlerle takdim etmeye çalıştım. Hassaten “Cennet annelerin ayakları altındadır”2 hakikat-ı âliyesinin, ne geçmişte söylenmiş ve ne de gelecekte söylenmesi mümkün değildir. Yalnız Türkiye’de son 6 yıl içinde 1.500 civarında kadın ve kız aile içi şiddetten öldürülmüştür. Bu mezalim dünyanın büyük ülkelerinden 1 milyar 300 milyonluk Çin’den 183 milyonluk Brezilya’ya kadar gitmektedir. Son Mardin-Bilge Köyünde hain katliâmda 44 kişinin aile içinde şehit edilmesi çok düşünülecek evsaftadır. Her ne kadar çokları meseleyi 60 bini aşan “koruculuk sistemine” götürseler de, esas hastalık iman vitamininin azlığındandır. 73 milyonluk Türkiye yılda 10 milyon ton A-B-C vitamini statüsünde ekmek yemektedir. Acaba üniversite ve lise dengi okullarda okuyan 20 milyon gence, milletce çok muhtaç olduğumuz iman vitamini ne kadar verilmiştir ve verilmektedir. Millî Eğitim, Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları bu vitamin üzerinde ne gibi görevleri yapmışlardır? Bu babda Diyanet İşleri Başkanlığı Kültür İşleri Başkanlığından, Akpınar Belediye Başkanlığına halkın teveccühüyle gelen sayın Mustafa Atalay ve yakın dâvâ arkadaşlarını tebrik etmek gerektir. Türkiye’de takriben 3.250 belediye bu tarzda seminer ve konferanslar verdirirse, eğitim, hoşgörü, birlik ve beraberlik sahasında çok önemli yol alırız kanaatindeyim. Vatan sathını bir mektep ve medrese haline getirmek her vatandaşın görevidir. Hz. Bediüzzaman “Herkes âlem-i asgarında cihad-ı ekber ile mükelleftir” buyurmaktadır. Yani kalplerden gönüllerden başlamak lâzım. Ahi Evren diyarında Hacı Bektaş, Yunus Emre ve Mevlânâ gibi sultanların dergâhında kalpler yıkılmaz, bilâkis tamir edilir ve mazinin altın sahifeleri ve Nurun ve Kur’ân’ın yolu budur.. Dolu dolu geçen haftanın son günlerini, yine Ahi Evren diyarında Yeni Asya Kültür Merkezinde üniversiteli bayanlara “Okumanın önemi ve formülleri “başlıklı seminer verdik, çeşitli suallere muhatap olduk. Bir gün önceki akşam ise Yeni Asya Vakfında geniş bir kitleye “Peygamberimizden (asm) çağımıza müjdeler ve Hollanda’daki izlenimler” başlıklı seminer sohbetinde bulunduk. Gözleri maziden istikbale bakan, gönülleri tamir etmeye çalışan, konferans ve seminerlerimize teşrif eden aziz kardeşlerime ve başta bizi hiç yalnız bırakmayan Osman Atalay ve Osman Bakırcı kardeşlerime ve sayın Belediye Başkanına, yol güzergâhında ziyaret ettiğim Aksaraylı ve Ortaköylü hizmet eri can dostlarına gönüller dolusu şükranlarımızı sunuyoruz.
Dipnotlar: 1- Camiü’s-sağir: 2:559, hadis no: 2550, 2- Camiü’s-sağir: 3:361, hadis no: 3642. 15.05.2009 E-Posta: [email protected] |