Yasemin GÜLEÇYÜZ |
|
Kur’ân-ı Kerim’den aile modelleri |
Peygamber Efendimize (asm) gönderdiğimiz her salâvat hediyesinde yer alan ‘Al ve Ashab’ terkibinin belki de binlerce hikmetlerinden bir tanesi aile kurumunun önemine dikkatimizi çekmektir. Gerçekten de aile kurumunun şahısların ve toplumların hayatındaki yeri tartışılmaz derecede önemlidir. Kelâm-ı ezeli olan Kur’ân da, aile kurumu hakkında nikâh akdi, ebedî hayat arkadaşlığı ve aile bireylerinin dünya imtihanında birbirleri için zorlu bir sınav sorusu olduğu hakikati aile kavramı ile ilgili âyetlerde sık sık vurgulanır. Bediüzzaman Hazretleri aile kurumu hakkındaki bu Kur’ânî hakikatleri veciz bir şekilde şöyle formülleştirmiştir: "Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder, refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur. Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp ‘ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim’ diye takvaya girer.‘’
İmran ailesi Al-i İmran Sûresi, hadis-i şerifte Cennetin dört önemli hanımından biri olan Hz. Meryem’in mensup olduğu ailenin ismini taşır. Bir Sûreye isim olacak kadar önemli olan İmran ailesi, Kur’ân’ın örnek aile modellerindendir.
Hz. Lut (as) ve Hz. Nuh’un (as) aileleri Bu iki peygamber de eşleriyle imtihan edilmişlerdir. Peygamberlerinin emrine itaat etmeyen kavimlerle birlikte bu kadınlar da helâk olmuşlardır. Tahrim Sûresindeki ilgili âyetler bu açıdan önemlidir. Hz. Lut’un kızlarının annelerinin rağmına babalarının risâletini kabul etmeleri, Hz. Nuh’un ise eşinin ve oğlunun tufanda kavimleriyle birlikte helâkı ilginçtir. Bunlar ilâhî kitabımızda kıyamete kadar gelecek mü'minlerin nazarına ibretle sunulur.
Ebu Leheb ve ailesi Peygamberimizin amcası olan Ebu Leheb, Tebbet Sûresinde eşi Ümmü Cemil ile birlikte cehennemdeki halleriyle tablolaştırılır. Kaynaklardan öğrendiğimize göre peygamberlik gelmeden önce Resullah’ın kızları olan Hz. Rukiye ve Hz. Ümmü Gülsüm’e iki oğulları Utbe ve Uteybe için talip olan bu aile, peygamberlik geldiğinde derhal evlilik girişimini bozmuşlar, sıkıntı vermek için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır. Hatta bir defasında Utbe, Peygamberimizin yakasına yapışarak eziyet ettiğinde, “Allah’ın bir iti onu yiyecek” diyen Peygamberimizin verdiği bu haber kısa zaman sonra aynen çıkmış, Utbe bir arslan tarafından parçalanarak ölmüştür. Bediüzzaman Hazretleri ‘Mektubat’ isimli eserinin 19. Mektubu olan ‘Mu'cizat-ı Ahmediye Risâlesi’nde bu hadiseden bahseder. İlginç olan nokta, bu ailenin bir ferdi imanla şereflenmiş ve Medine’ye hicreti göze almıştır. Dürre binti Ebu Leheb adıyla tanınan bu hanım sahabe, Ebu Leheb’in kızıdır! Evet Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi: "İnsan nur-u imanla âlâ-yı illiyyine çıkar, Cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i küfür ile esfel-i safiline düşer, Cehenneme ehil olacak bir vaziyete girer.’’ (Sözler, 23. Söz) Ebu Leheb’in ailesi iman ve küfür imtihanında, insanın aile ortamında ne hallere girebileceğinin ibretli bir örneği olarak İslâm tarihindeki yerini alır. Ebedî hayat arkadaşlığı temeli üzerine bina ettiğimiz aile hayatımızın dünyadaki cennetimiz, sığınağımız olması temennisiyle… 10.05.2009 E-Posta: [email protected] |