Murat ÇETİN |
|
Kalbini sev |
Kırmızı giyer misin, giymez misin bilmem, ama doğru, kalbini sev. Bir anneler, sevgili-ler ya da başka bir şeyler gününde simge olduğu için değil. Kan pompaladığı ve hayatının devamına vesile olduğu için de değil sırf. Sevdiği için sev, sevme konusunda seçici olmasa da. Heyecanlandığı için sev, neler için heyecanlandığı üzerine sonra düşünmek üzere. Çarptığı için sev, kim ve ne için çarptığını bir kenara not ederek. Korktuğu için de sev, Allah’tan korktuğu için. Sadece ağır yemeklerden sonra, heyecanlı ve sıkıntılı anlar sırasında, bir kardiyoloji servisinde beklerken hatırlama onu. Sadece yağını seçerken, “zararlı gıdalar” hakkında sohbet ederken, “sağlıklı hayat”a dair kitaplar okurken gelmesin aklına. İyiliğe, sevmeye, vicdana dair konularda da hep onu düşün. Hep tercihlerle geçen ömründe, iyiyi, güzeli, doğruyu, vicdanlıyı seçerken de hatırla. Hayatında “kalpsizlik” lekesi bırakmayı, “bugün yemeği fazla kaçırdım”dan daha fazla önemse. “Vicdansızlık” kusuruyla yaşamayı, kırmızı etten daha çok düşman bil kendine. Heyecansız bir hayatı, sürekli ritminde atan, bir gün öncesinin tekrarı bir kalpten daha zararlı gör. Neyi ya da kimi, ne için sevdiğini, neden korktuğunu, ne için ve kim için heyecanlandığını, bir ilâcın prospektüsünden daha dikkatli incele. Kalbini sev ve onu gerçek bir kalp gibi koru. 20.05.2009 E-Posta: [email protected] |