Şaban DÖĞEN |
|
“Bu din her yere ulaşacak” |
Elde edilen hangi büyük, önemli, değerli şey vardır ki sıkıntısız, çilesiz, gayretsiz elde edilmiş olsun! Büyük mutluluklar büyük çile ve ıztırap ister. “En büyük saadetler büyük ve acı felâketlerin neticesidir.” Asr-ı Saadete, özellikle İslâmın ilk yıllarına baktığımızda nice çile ve ıztırap çekildiğini görürüz. Sahabîler az mı sıkıntı çekmişlerdi? Daha bir avuç Müslümanın bulunduğu günlerde sırtı, göğsü ateşte dağlanan Habbab bin Eret’e, Allah Resûlü (asm), “Öyle bir gün gelecek ki San’a’dan Hadramut’a giden bir çobanın Allah’tan, bir de sürüsüne kurdun saldırmasından başka birşeyden korkmayacağını, böylesine bir emniyet ortamı doğacağını müjdeliyor, sabra dâvet ediyor, “Ama siz acele ediyorsunuz” diyordu. Yine kılıçların şakırdadığı, yayların kırılıp okların fırladığı, nice canların fedâ edilip kanların oluk oluk aktığı bir savaş dönüşüydü. Bunca fedâkârlık, başka birşey için değil, sırf Allah’ın dinini yaymak, insanları düşmüş oldukları sapıklık bataklığından kurtarmak, zulüm bulutlarını dağıtmak içindi. Evet, Resûl-i Ekrem (asm) işte böyle bir savaştan dönüyordu. Âdetiydi. Her savaş dönüşünde mescide gider, iki rek’ât namaz kılar, sonra da sevgili kızı Fatıma (ra) annemize uğrar, daha sonra da evine giderdi. Namazdan sonra yine Hz. Fâtıma’nın yanına uğradı. Fâtıma vâlidemiz Peygamberimizi görür görmez, ağlamaya yüzünü, gözünü öpmeye başladı. Peygamberimiz, “Niçin ağlıyorsun, ciğerparem, kızım, sevgili yavrum?” diye sorunca şu cevabı aldı Fatıma validemizden: “Sevgili babacağım! Seni rengi solmuş, elbisesi eskimiş, yorgun gördüm de kendimi tutamadım.” “Ağlama kızım Fâtıma! Allah, babanı bunun için vazifelendirdi. İstense de, istenmese de bu din, insanların bulunduğu her yere ulaşacak. Benim vazifem ise bu dini anlatmak, yaymaktan ibarettir.” Bütün sıkıntılar, çileler, ıztıraplar işte bunun içindi. Resûl-i Ekrem (asm) bu yolun yolcularına bu yolda sıkıntılar bulunduğunu, çile çekilmesi gerektiğini öğretiyordu. Nitekim bu yolda çekilen çileler İslâmın gönüllerde taht kurmasına, İslâmın kurtuluş elinin en ücrâ köşelere kadar uzanmasına vesile olmuştu. 20.05.2009 E-Posta: [email protected] |