Gültekin AVCI |
|
Orgeneral ve Stay Behind |
Eski Genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt’ın TV’deki konuşmalarını izleyince sarsıldım doğrusu. Bu sarsıntının en büyük sebebiyse generalin profiller yelpazesinin neresinde durduğunun ve başkalarının kendisine göre aldığı pozisyonun tam şuurunda olmamasıydı. Yani kafası karışıktı generalin. Neden mağdur olduğunu bilmediği gibi 27 Nisan muhtırası cihetiyle neden mağdur ettiğini de bilmiyor bir görüntü bıraktı bende. 27 Nisan muhtırasını kendisinin yazdığını açıkça ifade etmesi, belki bir orgeneralin açık yürekliliği zaviyesinden puan alır, ama bunu kendisinin önüne geçemediği bir derin kitleye verilmiş taviz gibi göstermesi, kendince memleketin içinde bulunduğu ‘şartlar’dan dem vurması hiç tatmin edici değildi. Memleketin içinde bulunduğu şartları, Genelkurmay’ın değerlendirme lüksü yoktur. Türkiye’nin de özel şartları yoktur. “Özel şartlar, öyle ama…” bakışıyla askerî vesayet günden güne mesafe kat etmedi mi? Özel şartlar dedikleri, yıllardır teneffüs edilen demokrasi aromalı askerî diktatorya havasıdır. 27 Nisan madem Büyükanıt’ın dediği gibi muhtıra değil, sadece görüş belirten bir bildiriydi, neden tüm basında e-muhtıranın üzerine aylarca yorumlar yapıldığı halde bugüne kadar Genelkurmay seviyesinde ‘Bu muhtıra değil, bir görüş bildirisidir’ açıklaması yapılmadı acaba? Yapılmadı, çünkü bal gibi muhtıraydı. Eğer ‘Bildiridir’ açıklaması yapılsaydı amaçladıkları tepkiyi koymamış olacaklardı. “Derin devlet olsaydı, 53 yıldır görürdüm” diyor Yaşar Paşa. Ama Genelkurmay’da hiçbir general, NATO konseptinde sivillerin ve Meclisin bilgisi dışında kurulan ve faaliyet gösteren Stay Behind (orduya paralel perde arkası oluşumlar) yapılanmasını derin devlet kabul etmez ki? Bunun her NATO ülkesinde mevcut makul bir yapılanma olduğunu düşünürler. Bu yapılanmanın kontrol dışılığı ve yozlaşmasının memleket vücudunda oluşturduğu habis tümörleri görürler, ama kabul edemezler. İtalya’da 1974’de Operasyon Tora Tora darbesi soruşturmasında Savcı Tamburino’ya ifade veren Albay Amos Spiazzi gibi. Ne diyordu darbe teşebbüsünün aktörlerinden Albay Spiazzi: “…Savcıya bazı şeyleri söylemem mümkün müydü? Hayır; çünkü askerî gizlilik buna engeldi.” İtalya gibi askerî vesayetin mecburî kâbus olmadığı bir ülkede, bir Albayın askerî gizliliğe verdiği öneme bakınız. Bir de, yıllardır askerî vesayet prangasında demokrasi damarları kurutulmuş bir ülke olan Türkiye’de askerî gizliliğin hangi boyutlarda olabileceğini ve ne gibi değerlere rağmen korunabileceğini düşünün. Hukuka rağmen, yaşanan zulümlere rağmen, kanlı ihtilâllere rağmen, millete rağmen… Ergenekon tutuklu sanığı Yarbay Mustafa Dönmez için Genelkurmay’ın silâh ve mühimmatını kaçırmaktan askerî mahkemede dâvâ açılıyor. Hal böyleyken Genelkurmay, “Ergenekon yapılanması orduda kimleri potasında eritiyor?” düşüncesine kapılmadan sadece ve sadece “Bu silâhları, belgeleri ve bilgileri dışarıya nasıl sızdırıyorlar ve nasıl sızıyor?” sorularının peşine düşüyor. Bugün Türk Stay Behind illegal şebekesinin içinde muvazzaf generaller mevcuttur. Henüz bu kişiler savcılarca alınamamıştır. Bu şebekenin içinde olmayan, ama TSK’nin sivillere rağmen motor güç olmasını kabul eden, balans ayarlarını makul bulan generallerin sayısı kesinlikle az değildir. Ekseriyettir. Ve bu şebekenin içinde olmayan bir generalin de böyle güçlü ve kendisini aşan bir sofistikasyona sahip bir yapıyı ‘Evet, var’ diyerek kamuoyu önünde deşifre etmesi mümkün mü? Bunu beklemek mantıklı mı? Büyükanıt, derin devletin olmadığını beyan eden açıklamasıyla çelişkili bir şekilde “Ergenekon mağduruyum” diyor. Ama Ergenekon’un ordu içinde kurulmadığı düşüncesiyle. Halbuki Ergenekon, ordu içinde kurulmuştur. Yaşar Paşanın böyle bir gerçeği kabul etmesi, kendisini de mesuliyet altına sokar, zira “Neden engellemedin veya böyle bir yapıyı kabul etmesen de neden göz yumdun?” sorularının altından kalkamaz. Kimse unutmasın. Her Ergenekoncu darbecidir, ama her darbeci Ergenekoncu değildir. Aziz milletimiz ise hem darbeciliği, hem de Ergenekonculuğu lânetlemektedir. 19.05.2009 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları |