H. İbrahim CAN |
|
Sri Lanka’da kaybeden kim? |
Sri Lanka’da silâhlar sustu. 26 yıllık kanlı savaş sona erdi. Sokaklarda binlerce insan savaşın bitişini kutluyor. Dar bir kıyı şeridine sıkıştırılan Tamil Kaplanları silâh bıraktı. Liderleri Velupillai Prabhakaran, iki adamıyla birlikte bir ambulansla kaçmaya çalışırken, pusuya düşürüldü ve yanarak öldü. Diğer önde gelenleri de öldürülen Tamiller teslim oldu. Ocak ayından bu yana yedi bin sivil Tamil öldü bu güç dengesi olmayan savaşta. Savaşın başladığı 1983 yılından bu yana ölenlerin sayısı ise yetmiş bin. Sri Lanka ordusu askerî savaşı kazandı. Şimdi hükümetin önünde onbinlerce yerlerinden edilmiş, yaralı ve perişan halde sivil duruyor. Birleşmiş Milletlerin yaraları sarmaya koşma zamanı şimdi. Sri Lanka lideri Rajapaksa, Tamillere karşı mücadelesini terörizme karşı küresel mücadele kisvesine büründürmüştü. Dünyanın terörist örgüt listelerinde yer alan Tamil kaplanları, intihar saldırıları, suikastlar –en önemlisi 1991 yılında bir kadın intihar bombacısı ile Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi’nin öldürülmesi idi-, savaş alanlarında sivilleri kalkan olarak kullanmaları ve kaçmaya çalışanları vurmaları yüzünden dünyadan pek sempati görmüyorlardı. Ancak savaşın son beş ayında yaşanan insanlık dramı herkesin yüreğini dağladı. Sri Lanka güçleri acımasızca bomba yağdırdı kaçmaya çalışan Tamil sivillerin üzerine. Uluslar arası yardım yollarını kapattı. İnsanlar üzerlerine yağan bombalar, açlık ve hastalıklardan kırıldılar. Dünya medyasına kapatılan bölgede yaşanan dram, şimdi gün ışığına çıkmaya başladı. Ağır bombardıman sebebiyle bir hastanedeki bütün sivil yaralılar, yalvaran çığlıklarına rağmen orada terk edilmişti. Peki savaş gerçekten bitti mi? Savaşı kim kazandı? Sri Lanka hükümetinin baskıları yüzünden ülkeyi terk etmiş onbinlerce Tamil var. Ailelerinin, akrabalarının acımasızca katledilişini çaresizce seyrettiler. Hepsi de aşağılanmanın, haksızlığa uğramanın öfkesini büyütmeye başladı içinde. Eğer Sri Lanka hükümeti, askerî alanda kazandığı bu savaşı, Tamillere karşı şefkatle, siyasî ve kültürel haklarını tanımakla taçlandırmazsa, yakın gelecekte yeniden silâhlı mücadelenin başlaması kaçınılmaz. Çünkü hiçbir etnik çatışma, savaşla sona erdirilemez. İnsanlar yenilir ama savaş bitmez. Aksine yeraltına iner. Asıl barış ancak uzlaşmayla, anlaşmayla varılabilendir. Tıpkı Kuzey İrlanda’da olduğu gibi. Sri Lanka için olduğu kadar, ülkemiz için de geçerli bu prensip. Otuz yıla yakın zamandır, binlerce insanın ölümüne, çocukların yetim kalmasına, ülkemizin ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, bütçesinin önemli bir kısmını güneydoğudaki çatışmalara harcamasına sebep olan terörle mücadelenin, yalnızca askerî tedbirlerle yapılmayacağı ancak şimdi kabul edilmeye başlandı. Sri Lanka’da yaşanan acıların, dünyanın gördüğü son insanlık dramı olmasını diliyoruz. 20.05.2009 E-Posta: [email protected] |