Sınırlar vardır; iyiyle kötü, yanlışla doğru, güzelle çirkin arasında. Sınırlar vardır; kimi dikenli tellerle, kimi mayın tarlalarıyla çevrili. Ama hepsi insanı kendisine çağıran bir çekicilikte.
Sınırlar vardır; kiminden kan revan içinde kalarak geçersiniz, kiminden ölümü göze alarak. Ama hepsi mıknatıs gibi çeker sizi kendisine, kurtulamazsınız.
Önce sınırları geri dönmek için aşarsınız. Bir süre sonra, öbür tarafta daha fazla zaman geçirmeye başlarsınız. Git gide, sınır ötesi kendi memleketiniz, geldiğiniz yer yabancı bir ülke oluverir.
Bir köyde aşmanızın kolay olmayacağı sınırların, büyük şehirlerde sessiz sedasız çiğnenebiliyor olması, sınırı sınır olmaktan çıkarmaz. Dikenli teller gitmiştir belki, ama mayınlar oradadır.
Herkesin bir sınırdan geçmesi de sınırı sınır olmaktan çıkarmaz. Bu sadece iyiler tarafındakilerin nüfusunun eksildiği anlamını taşır.
Sınır öteleri, bir arkadaşa bakılıp çıkılacak yerler de değildir. Olsa olsa o arkadaşa benzeyeceğimiz yerlerdir.
Şimdi sınırlar belki biraz daha görünmez ve biraz daha çekici. Öyle hayatımızın dışında bir yerden değil, kapımızın önünden, hatta belki evimizin içinden geçiyor. Akşam iyiler tarafında yatıp, sabah kötüler tarafında uyanabiliyoruz. Bir sonraki istasyonda iner gibi iniyoruz, sınırın diğer yakasında.
Artık sınırın öbür tarafında, filmlerde görmeye alıştığımız, suratından kim olduğu belli o kötü adamlar yaşamıyor sadece. Bir arkadaşımız atıvermiş adımını oraya. Bir dostumuz yan yana duran iki vapurdan ona değil, ötekine binerek ulaşmış. Bir komşumuz bir anlık gafletle dalıvermiş içeri.
Ve belki biz de oradayız. Sınırın kötüler, çirkinler, yanlışlar, eğriler tarafında. Hemen çıkacağım diyerek kendimizi kandırıp geçmişiz. Belki çıkmışız, belki çıkamamışız, belki çıkmak bile istememişiz.
Belki o kadar benimsemişiz ki, yanlışları; neyin doğru, neyin yanlış olduğunu karıştırıyor hale gelmişiz.
Belki de en iyisini yapıyoruz ve insanları iyiler tarafında kalmaya, kötüleri de sınırı aşmaya çağırıyoruz.
Hangisi?
(Genç Yaklaşım, Ekim 2008 sayısında yayınlanmıştır.)
16.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|