Hepsine katılmasam da aşağıdaki birçok hususa iştirak de ederim...
Aslında:
Geçen haftaki Çerez konusu ile bu haftaki yazıları biraz fantastik bulmuyor da değilim!
Ancak:
Hassaten görev yaptığım üniversitemdeki öğrencilerim..
İleeeen..
Gazetemizin genç ruhlu okuyucuları—ki hemen—her Yeni Asya okuyucusu genç ruhludur… Zirâ ruh yaşlanmaz!
Aşağıda yer alan hususları işlediğimizde itiraf etmeliyim ki çok zevkle bu tür Çerezleri okuduklarını..
Hemencecik…
Bir şekilde;
Bize yansıtıyorlar.
Hem de yazıyı okur okumaz!
Telefonla!
Yahut:
Bilgisayar vasıtası ile!
***
Efendim:
Amerikalı olmanın şöyle bir faydası varmış:
Kendinizi iyi hissetmeniz ve Amerikalı olmanın hazzını almak için, herhangi bir Amerikan filmini seyretmeniz yeterliymiş(!)
Her zaman ülkeniz savaştadır, ama size zarar gelmez...
NBA maçlarını izlemek için sabahın köründe kalkmazsınız...
Her apartmandaki 10 kişiden 5 ‘i dünyayı kurtaracak güçtedir(!)
Düşman ister uzaylı olsun isterse bir göktaşı...
Alın sizlere iki misâl:
Rambo, Terminator vesair…
***
Ve…
“Türk olmanın faydaları”na gelince:
2050 yılında dünyanın tek hakimi olabilirsiniz!
Çünkü herkes uzaya çıkmış olacaktır(!)
Eğer dünyanın hakimi olursanız, uzaydan gelebilecek UFO’lara taş atıp onları korkutup, kaçırabilirsiniz.
Ki böylesi bir hadise masallarda değil bir ili-mizde yaşanmıştır...
Tarlada UFO ve uzaylı görüp sopayla kovduğunu televizyonda yemin-billâh anlatan amcamı siz de görüp duymuşsunuzdur…
***
Ve yine ayrıca:
Otobüs.
Uçak..
Hastane…
gibi….
“Cep telefonu kullanmak yasak!” olan yerlerde gizli gizli cep telefonu kullanabilirsiniz(!)
Bu;
Cigara için de geçerlidir!...
Şaka bir yana:
Yaşadığımız şu canım memleket gerçekten de bir hoş!
Yurt dışından gelince eğilip vatan toprağını öpüyorsunuz.
Yurt içinde ise karmaşa yumağı içinde gibisiniz.
Ortası yok…
En son şunu yaşadım:
Bir konuda önceki hafta mahkemede idim.
Şahit olaraktan.
Bana;
15 liralık..
Yazı ile:
“On beş” liralık posta pulu verdi hâkim…
Aa..
Şaştım-kaldım bu işe.
Mübaşir tanıdıktı Allah’tan!
Mahkeme salonundan çıkar çıkmaz şaşkınlığımı izâle etmek için izâhâtta bulundu bana:
“Hocam; on beş lira para verseler hâkimler size, bu paranın çek-nakit; formalite işleri sebebiyle astarı-yüzünden pahalıya geliyor! Kafaya takmayın… Atın cebinize gitsin bu pulları!”
İyi de;
Anam-babam…
Çok normal insanlar değilizdir biz yazarlar kısmısı.
Şimdi de şuna taktım:
Bu bildiğimiz PTT pulları israf olmasın diye yeni yılda kartpostal mı göndersem eşe-dosta?
İyi de:
Kartpostal diye bir şey cep telefonları ile mesajlaşma yokken vardı.. Şimdilerde var mı kırtasiyelerde öyle şeyler?.
İnanın hatırlayamıyorum!
Offffffffff…
Of ki; ne of!
18.12.2008
E-Posta:
[email protected]
|