Siz, benim kim olduğumu; biliyor musunuz?
Gerçekten soruyorum:
Siz…
Beni tanıyor musunuz?
Durun lütfen!
Hemen:
Sözümü kesip:
“Peki, sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diye çıkışmayın.
Ben..
Hoş görün!
Şaşıracaksınız ama:
Ben; en fazla sizler kadar nankör biriyimdir herhalde!
***
Huzurdan kovulan..
Dergâhtan atılan…
Diyâr diyâr sürünen....
Bir ben miyim?
Hayır!
Hiç birinizin benden yok ki bir farkınız…
Şimdi de siz;
İçin.. için içlenerek:
Ben..
diye başlayan cümleleri eveleyip durmayın içinizden!
***
Kaçınız farklı olabilir ki benden?
Hepimiz..
Ama istisnasız;
Hepimiz!
Âdem baba..
Ve:
Havva annemizin evlâdı değil miyiz?
İmtihan için bu dünya tarlasına gelen…
Ancaaaaak:
Bu imtihana ait verdiği her sözü nerede ise unutan varlıklar.
Kendini Yaratanı unutacak kadar gâfil…
Halbuki:
Peygamber (asm) bile bir an benimle baş başa kalmak istemedi….
***
Siz, benim kim olduğumu; bilmiyorsunuz?
124 bin peygamberin huzurunda hesap vereceğiniz “Haşir Günü”nü hâyâl etmenizi bile engelleyebilirim ben!
Ben:
“Kör nefisim”!
***
“Bu, Allah’ın vaadidir. Allah verdiği sözden caymaz: fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Onlar dünya hayatının görülen kısmını bilirler. Ahiretten ise habersizdirler!”
Rûm Sûresi
Merhametine sığınıyoruz Allah’ım!
“Kör nefsimizi” ıslah et Allah’ım…
04.12.2008
E-Posta:
[email protected]
|