Heyecan ve koşuşturmayla geçen dört günlük Kurban Bayramı geride tatlı bir yorgunluk bıraktı. Rabbim cümle ümmet-i Muhammed’e tekrarını nasip etsin ve hiçbir zaman kötü gün göstermesin.
Bayram boyunca Allah’ın bize vermiş olduğu güzel şeylerden yiyip içtik ve O'na bu güzel nimetlerden dolayı şükrettik.
“Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızkların temiz olanlarından yiyin; eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız O'na şükür edin.” (Bakara Sûres,i 172. âyet)
Türkler için bayram ikramı deyince akla hemen baklava gelir. Misafire sunulacak olan ikramların efendisidir baklava. Hele de Antep fıstıklısının tadına hiç doyum olmaz!
Araplarda ise bayram ikramının efendisi hurmalı tatlılarıdır. En meşhur olanı Kaâk denilen, içinde tereyağlı hurma ezmesi bulunan kurabiyedir. Müthiş lezzetli olan bu kurabiyeyi yedikçe yiyesiniz gelir. Kaâk’ın yanında genellikle mis gibi kakule kokan Arap kahvesi ikram edilir. Türk kahvesine alışık olan biz Türkler için başlangıçta tadı biraz garip gelebilir. Ancak bir kere alıştınız mı bu kahveye, artık bırakamayacağınız bir tutkuya dönüşür.
İnsanın başını döndüren Arap kahvesinin tadını bir tarafa bırakıp, hurmaya dönmek istiyorum.
Arkeolojik bulgular hurmanın tarihinin M.Ö. 4000 yıllarına, hatta daha da öncesine kadar gittiğini ispatlıyor. Bu bulgulara göre Sümerler, Akkadlar, Bâbilliler evlerinin çatılarını hurma ağacından yapmışlardır.
Verimli Mezopotamya topraklarının en eski ve meşhur meyvesi hurmadır. Meyvesinden, çekirdeğinden, gövdesinden, yapraklarından her türlü istifade edildiği için, tarih boyunca hurma ağaçlarına sahip olmak zenginlik işareti olarak algılanmıştır. Özellikle de erkek hurma ağacı servet olarak görülmüştür. Çünkü bir erkek hurma ağacı 40 ilâ 50 dişi hurma filizini döller.
Hurma ağaçlarını imha etmek bir savaş taktiği olarak uygulanmıştır. Düşmana ağır ekonomik darbeler vurulmak istendiğinde, sahip olduğu hurma ağaçları, özellikle de erkek ağaçlar imha edilmiştir.
Sıcak iklimi seven hurma ağacı, 3 ilâ 5 yaşında meyve vermeye başlar. 10 ilâ 12. yaşında meyve veriminde doruğa ulaşır. Botanikteki ismi ‘Phoenix dactylifea’ olan hurma ağacının meyvesi dört merhaleden geçer.
1- Kimri: Döllendikten sonraki ilk 17 hafta içinde oluşan hurma tomurcuğudur. Sert oluşumlu, yeşil renkli ve acıdır.
2- Khalal: Kimri dönemi bitiminden sonraki altı hafta içinde oluşur. Ağacın cinsine göre sarı, turuncu ve kırmızı renkli olabilmektedir. Meyve, bu konumda hafiften tatlanmaya başladığından yenilebilir. Ancak dalından koparıldığında bekletmeden yenmesi lâzımdır. Veya bozulmaması için 1-7 derecelik soğuklukta buzdolabında saklanmalıdır.
3- Rutab: Eti yumuşak, siyaha dönük kahve renklidir. Tadı bal gibi tatlıdır. Allah Teâlâ’nın Hz. Meryem’e yemesini emrettiği hurma “Rutab”dır. (Bkz Meryem Sûresi, 25. âyet)
4- Tamr: Bu son merhalede meyve iyice olgunlaşır. Belli işlemlerden geçilerek depolanır.
Dalları olmayıp 3- 4 metre uzunluğunda yaprakları olan hurma ağacı, boyuna büyüyerek 30 metre yüksekliğe kadar varır.
Bir hurma ağacı 5 ilâ 10 hurma destesi verir. Her destede yaklaşık 10 kilogram hurma bulunur.
Dünya Gıda Teşkilâtının (FAO) 2005 yılı bültenine göre bütün dünyada 150 milyon hurma ağacı bulunmaktadır. Bunun 62 milyonu Arap ülkelerindedir.
Irak, S. Arabistan, Mısır, Cezayir, Sudan, B. A. E. en fazla hurma üreten Arap ülkeleridir.
Hurma meyvesinin yüzlerce çeşidi vardır. Sırf Haliç (Körfez) ülkelerinde 280 cins hurma bulunmaktadır.
Madjool, Dayri, Deglet Nour, Hayani, Khustawi, Zahidi, Amir Hajj, Macraf, Manakbir, Şelebi, Khudri, Mebruum, Sufli, İhlas, Berhi, Sükkeri, Acwa, Amber, Zağluul, Hallawi yüzlerce cinsten sadece birkaç tanesidir.
Haliçli Araplar ve buralarda yaşayan yabancılar, özellikle de Müslüman olanlar hurmasız yapamazlar. Bu yüzden yolları sık sık ‘Souk et-Tamr’ denilen hurma çarşılarına düşer. Cins cins hurmaların sergilendiği çarşıda hangisinden alacağınızı şaşırırsınız.
Ancak öğrendiğimiz kadarıyla Kuveyt’te daha çok İhlas, Berhi ve Sükkeri cinslerine rağbet gösteriliyor...
Gelecek hafta hurma konusuna devam edeceğiz
İnşaallah.
14.12.2008
E-Posta:
|