"Gerçekten" haber verir 13 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

S. Bahattin YAŞAR

Namaz, âcizi, ‘aziz’ kılıyor



Âcizin, aziz saatleri, namaz saatleridir

Namaz sünnetleri, Efendimizle (asm) olan birlikteliğin saadetli zaman dilimleridir. Sünnetler, Cenâb-ı Hakkın Huzur’una, ruhen ve bedenen hazırlanma, arınma ibadetleridir.

Namaz saatleri, kul için en büyük Huzur anıdır. Her şeye gücü yeten, her şeyi gören ve bilen ile olan randevu, âciz kulu aziz kılıyor. Bu özel saatleri, çok güzel değerlendirmeli insan. Dünyalık derdiyle örselediğimiz farz namazlar ve ihmal ettiğimiz sünnetler, aksi netice veriyor.

Bir vakit namazından sonra, dosta, namazda hangi sûreleri okuduğunu sordum. Epey düşündü, hatırlayamadı. Bu acı tabloya birlikte üzüldük.

Bu haliyle namazlar namaz olmaktan çıkıyor. Bu kadar zihinsel yoğunluk, tam bir gaflet hali. Fâni dünyanın, fâni işleri ibadetlerimize aşırı müdahale ediyor. Onun için de şefkatli tokatlar yiyoruz. Ama ders, alınmayınca ders olmuyor.

Oysa, namaza durunca, hayat durmalı. O an, mâsivâyı, elinin tersiyle itmeli, unutmalı insan. Hakikî kulluk; namazlarımızın namaz olmasına bağlı.

‘Yaratıcıyı önemseyen, O’nun yarattıklarını da önemser’

Namaz saatinde, işlerini durduran azizler tanıyorum. Onlar, Huzur’a ulaşmayı, Huzurlu saatler kazanmayı, para kazanmaktan daha çok önemsiyorlar. Bahtiyarlar.. Uzman doktor, özel muayenehanesinde, namaz saatinde, çalışmaya ara verip, namazını eda ediyor, güne namaz katıyor, huzur, saadet katıyor.

İnsan Kaynakları Birimi Amiri, ‘İnsanların yaratıcıları ile olan bağlarını önemsiyorum. Yaratıcısı ile arası iyi olanın, O’nun yarattıkları ile de arası iyi oluyor. Yaratıcıyı önemseyen, O’nun yarattıklarını da, işini de önemsiyor. İş verimi artıyor. Çalışanların ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için kurumlar, ibadet mahallerini, mescidi, okuma salonlarını ihmal etmemelidirler.” diyor ve ekliyor; ’Evet, insan, yaratıcıyı tanımakla (imanla) insanlaşıyor ve kendi zenginliğini keşfediyor.”

Her namaz, insana kul olduğunu hatırlatıyor.

İyi giden-gitmeyen bir şeyler varsa; bu, İlâhî bir ilginin sonucudur

İşlerin rast gitmesi, bozulmaların düzelmesi, ulaşılan başarılar, tanınan şanslar, özel ikramlar, kulun düşünülmüş olunduğu hatırlanan o ‘an’lar, hepsi birer Yaratıcı hatırlamalarıdır. Müsbet, menfi her hal, bir imtihan vesilesidir.

Kâinat Hâlıkının gündeminde olmak, âciz kul için büyük bir saadettir.

İnsan, verilenlere şükür, elinden alınanlara sabırla mükelleftir.

İşte namaz da bunun en güzel vesilesidir. Bu saadet, ganimettir.

Namaz saatleri, saadetli saatlerdir

İnsan, icabet ettiği bir önemli dâveti, unutulmaz bir hatıra olarak hayatı boyunca anlatıyor. Aldığı bir unvanı, hayatının sonuna kadar taşıyor.

Ya Yaratıcının dâvetine olan icabeti nasıl karşılamalı insan?

Bu buluşma, insanda nasıl bir heyecan meydana getirmelidir?

Aslında uyanık bir ruh için, sadece bir namaz hali bile, bir ömrü aydınlatmaya, bir uyanışı, bir dönüşü başlatmaya, günahları terk etmeye, mi'racı hissetmeye vesiledir.

Namazlar, namaz saatlerinin dışındaki zamanları da aydınlatıyor. İki namaz arasındaki meşrû işleri, ibadetleştiriyor. Kula, böylesi namazlar yakışıyor. Âciz, böyle namazlarla azizleşiyor.

Evet, ‘namazlar namaz olursa’, namazlı zamanlar ebedîleşiyor.

Bu, âciz kul için, çok özel bir mazhariyettir.

13.12.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.12.2008) - Namazlarımız bizden memnun mu?

  (01.12.2008) - Hiçbir edebiyat dinsiz değildir

  (22.11.2008) - ‘Meşrû daire’ye ‘gayr-i meşrû’ müdahale

  (15.11.2008) - İnsanın kıymeti mahiyetindedir

  (08.11.2008) - İnsan sorusu kadardır

  (03.11.2008) - İnsan neden günah işler?

  (26.10.2008) - Şahs-ı mânevî, ‘müsbet hareket’le yaşar

  (18.10.2008) - Şahs-ı manevî nerede başlayıp, nerede bitiyor?

  (11.10.2008) - “Bütün vazifeleri şahs-ı mânevîye bırakmak”

  (05.10.2008) - Mezarlıklar, işi yarım kalmış insanlarla dolu

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır