Sayılı gün her zaman çabuk geçiyor. Daha geçen hafta yola çıkmanın, bayramı karşılamanın heyecanı içerisindeyken; bu hafta da yollara düşmenin, bayramı uğurlamanın hüznünü yaşıyorum.
Bayramı uğurlamanın hüznünü hepimiz yaşıyoruz. Bir bayram gidiyor, diğeri geliyor. Araya hayatlar sığıyor, umutlar, sevinçler, hüzünler sığıyor. Ve bizler yine bir ümitle, diğer bayramı beklemeye başlıyoruz.
Bu bayram, bayram namazına gitmeye niyetliydim aslında. Mısır’da Cuma ve bayram namazları bayanlara da açık. Cuma namazına daha önce gittim, ama bayram namazına gitmek bir türlü nasip olmadı. Bu bayram aksatmayacağım diyordum, ama yine Türkiye’ye geldim ve bayram namazına gidemedim. İnsan çok merak ediyor. Mısır’daki çoğu arkadaşım, arkadaşlarıyla namazda bayramlaşıyorlar, namaz sonrası da hep beraber toplanıp meyve sucuya gidiyorlar. (Bilenler bilir: Mısır’da neredeyse her köşe başında bir taze meyve sucu vardır. Bunlar envaî çeşit meyve suyu satarlar, bu meyve sularının hepsi tazedir ve mangodan ananasa, keju fıstığından ay çekirdeğine dek onlarca kuru ve yaş meyvenin taze sıkılmış yahut yapılmış suyunu içebilirsiniz bu mekânlarda). Aslında bayram namazına gitmek onları bir araya getiren bir unsur olduğundan dolayı, bu arkadaşlar eski bayramlarını ve eski bayram geleneklerini de her daim yaşatıyorlar. Bu her bayram eski bayramları özleyen ve bir sonraki bayramda da geçmiş bayramları özlemeye hazırlanan bizlerin daha bir iç çekmesine sebep oluyor.
Ben yine de bayramların eski tadının kalmadığını düşünenlerin bayramda evlerine misafir gelen yahut da kapılarını çalıp şeker isteyen bir çocuğun yüzüne, gözlerindeki ışıltıya bakmalarını tavsiye ederim. İşte bayram coşkusu o gözlerde kendisini tam anlamıyla gösterip hissettirmektedir. Ne olursa olsun, çocuğa bayramdır. Biz bu yaşımızda apartmanda komşularımızı kapı kapı dolaşıp şeker toplayamadığımızdan, eski bayramların tadını yitirdiğini düşünüyoruz belki de. Ama bayramın her anını sabırsızlıkla bekleyen ve yaşayan bu çocuklar, bir nev'î eski bayramların ya da içimizde ölmeye ve üç-beş günlük tatil paketleriyle değiştirilmeye yüz tutmuş bayram coşkusunun yaşayan örnekleri.
Ben de bayram ziyaretleri çerçevesinde amcamın ziyaretine gittiğim zaman, o eski bayramlara döndüm. Amcam mendil içerisinde şeker değil, ama geçen haftaki yazıma cevaben bana en sevdiğim çaydan bir paket hediye etti. Bu da beni çok mutlu etti. İçimdeki çocuk, yeni bir bayramın ilk gününe uyanırcasına uyandı. Hem bayramı kutladım, hem almaya geldiğim çayı aldım, yine yollar göründü. Murathan Mungan’ın dediği gibi “Neresi sıla bize, neresi gurbet, yollar bize memleket…”
16.12.2008
E-Posta:
[email protected]
|