Geçen hafta “Yeni Asya’dan size” köşesini okurken bir kere daha gözlerim doldu. Dâvâya bu ölçüde bağlılık o kadar güzel birşey ki, biz gençler büyüklerimizin anı ve tecrübelerini dinledikçe daha çok şey öğreniyoruz ve de bağlılığımız ve şevkimiz binlerce kat artıyor.
Gazetemize yazmaya başladığımdan bu yana, yazılarımın hemen hemen her kesimden gerek arkadaş olsun, gerek diğer kişiler olsun takip edildiğini biliyorum. Olumlu ya da olumsuz, destekleyici ya da yıldırıcı e-postalar, tebrik eden güzel notlar alıyorum günden güne değişen. Babam Osman Zengin’in mektubunda da dediği gibi insan bir kere “inat kelimesini sevmese de inat edince,” her şeye kulak tıkayıp, olanlara farklı bir gözden bakmayı da başarabiliyor.
Bana gelen e-postaların içinde hiç şüphesiz en enteresan ve şaşırtıcı olanı, “Çok güzel yazıyorsunuz, ama neden Yeni Asya’da yazıyorsunuz? Harcadığınız emekle farklı yazılarınız kesinlikle farklı yerlerde de yayınlanabilir” mesajını içeren e-posta olmuştu. Şaşırdım, ama üzülmedim. Zira herkesin bunun ne olduğunu anlaması beklenemezdi. Çoğu arkadaşım “Aaa peki, sen şimdi çok iyi para kazanıyorsundur” dediklerinde tebessüm ederek bunu gönüllü yaptığımı söylediğimde de, benim oldukça “saf” ve “işini bilmez” olduğumu düşündüklerini belirttiler. Buna da aldırmayıp geçtim.
Ben de biliyorum ki, yazılarım başka yerlerde yayınlanabilir, bunlardan para da kazanabilirim v.s. Gelecekte hedeflediğim kariyerimde de medya öyle ya da böyle yer alacağından, ekmeğimizi gün gelecek, bu kapıdan çıkaracağız. Ama bu demek değildir ki, ben Yeni Asya’da yazarken başka yerde yazamam. Bu demek değildir ki, yazılarımı başka çevrelerle paylaşamam.
Hasta yatağımdan başımı kaldıramadığımda, internetim olmadığı halde kilometrelerce yol gidip, internet olan bir yer arayıp haftalık yazımı gönderdiğimde, ertesi gün sınavım olduğunda, seyahatten yeni geldiğimde… İçinde bulunduğum her şartta ben gazeteme yazmaya devam ettim ve Allah nasip ederse devam da edeceğim.
Eğer bu kişisel bir mesele olsaydı yahut ben sadece kendim için birşeyler yapıyor olsaydım, o en hasta, en yorgun ve en çaresiz zamanlarımda yazımı gönderebilmek için bu kadar çabalamaz, koşturmazdım.
Büyüklerimizin gazeteye dair hatıralarını okuduğumda, belki artık bizim aynı şartları yahut duyguları yaşayamayacağımızı anlayabiliyorum. Ama şu teknoloji çağında, bizim de farklı duyarlılıklarımız, “inat”larımız ve yaklaşımlarımız olduğundan eminim.
İnşaallah, ileride ben de bu hatıralarıma dair birşeyler yazdığımda, şimdi babamın gazete bulabilmek için 3 km yol yürümüş olmasının bana şaşırtıcı gelmesi gibi, benim çocuklarıma da, dünyanın her yerinde internet bulamadığım için, yazımı göndermek uğruna arabayla kilometrelerce yol gitmem şaşırtıcı gelecektir. Yani yıllar geçtikçe hatıralar aynı olmayacaktır, fakat her devirde farklı zorluklar ve anılar olacaktır.
Tıpkı küçükken anne ve babamın “Nerede o eski bayramlar?” dediklerini anlayamadığım, ama şimdilerde benim aynı özlem içinde bulunup “Nerede o eski bayramlar?” diye hayıflanışım gibi. Ben kendi eski bayramlarımı bu kadar güzel bulup özlüyorsam, kim bilir onların eski bayramları ne kadar güzeldi diye de düşünüyorum zaman zaman…
“Büyük bir aile gazetesi” denilerek, Yeni Asya’ya dair aldığım birçok eleştirel e-posta da oldu. Bunda ben eleştirilecek bir boyut bulamadım. Yeni Asya tabiî ki büyük bir aile gazetesidir. Aynı filmi izleyenlerin, aynı kitabı okuyanların, aynı zevkleri paylaşanların, aynı şehirde doğanların hepsi ayrı ayrı büyük aileler oluştururken, tabiî ki aynı gazeteyi okuyanlar da büyük bir aile oluşturacaklardır.
Şimdi Allah’tan dileğim, ne ile karşılaşacağımızın belli olmadığı bu hayatta, nerede yaşarsam yaşayayım, nerede çalışırsam çalışayım, nerede ne yazarsam yazayım, Yeni Asya’daki yazılarımı aksatmamam için bana gereken ilham ve gücü vermesi. Biz istedikten ve O diledikten sonra her şeyin olacağı bu dünyada, tıpkı Abdullah Uzun Ağabeyimizin yıllarca hizmet edip okuduğu şevk ile gazetenin bir parçası olmayı, bizi bir araya getiren ve bir arada tutan bu aileden ayrılmamayı umuyorum.
Her ne kadar gurbette elime geçen bir gazete olmasa da, internetten de olsa gazetemi takip edebildiğime şükrediyorum.
25.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|