Kirli hava, tarih düşmanı
SELÇUK Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nazım Koçu, kış aylarının gelmesiyle birlikte artan hava kirliliğinin özellikle şehir merkezlerindeki tarihi eserlerin yapısını bozabildiğini söyledi. Koçu, insan sağlığı ve hayatı açısından tehlikeli olan hava kirliliğinin özellikle kış aylarında sınır değerlerin çok üzerine çıktığını belirtti. Atmosferdeki gazların su buharının yoğun olduğu bulutlarda suyla birleşerek sülfürik ve nitrik aside dönüştüğünü ifade eden Koçu, ‘’Bu asitler, daha sona yağmur damlaları ile birlikte yere inerek tarihi eserler üzerine düşmekte. Yapı yüzeyine düşen asit yağmurları tarihi eserlerin bozulmasını hızlandırmakta’’ dedi. Tarihî eserlerin özellikle kış aylarında hava kirliliğinin en yoğun olarak yaşandığı kent merkezinin tam ortasında kaldığını belirten Koçu, şunları kaydetti: ‘’Atmosferdeki duman, toz, kükürtdioksit, karbondioksit ve karbonmonoksit havanın nemi ile reaksiyona girerek tarihî eserlerin yapısını bozabiliyor. Hava kirliliği sonucunda oluşan sülfatlar tarihi eserlerdeki yapı taşlarını bozmakta ve bu gözeneklerde kalsiyum sülfat oluşmaktadır. Böyle durumda yapı taşları bünyesine su aldıkça şişer, kuruması sırasında ise büzülür. Gözeneklerin sürekli şişip küçülmesinden dolayı da gerilmeler, yüzeyde kavlamalar oluşur.’’
|