Kış, mü’minin baharıdır
Geçtiğimiz ay içerisinde, bir hadis-i şerif olan başlıktaki sözün fiilen tahakkukunu yaşadık. Almanya’nın Duesseldorf şehrinde bir okuma programına katıldık. Hıristiyanların Noel tatilinden fırsatla istifade etmek isteyen hanım kardeşlerimiz, bir okuma programı çerçevesinde bizi dâvet ettiler.
Bu dâvet öncelikle bir medrese açılışını içeriyordu. Fedakâr kardeşlerin gayr-i Müslim bir ülkede bu kadar faaliyetler içerisinde oluşları ve teyakkuz halinde bulunmaları beni ciddî etkiledi. Bu kardeşler, âhir zamanda yaşanıyor olduğu, bu zamanda hem kendilerinin, hem de ailelerinin ve çocuklarının muhafazasının zor olduğu bilincine varmışlardı. Bu yüzden bir saat gibi düzenli çalışan Almanya’da teneffüs vakti olan bu tatilden istifade cihetine gitmişlerdi. Çünkü kaybedilecek bir an bile yoktu.
Bir cihette Hazret-i İsa’nın vekili olan Risâle-i Nurların okunması, yayılması için olağanüstü çaba gösteren bu kardeşlerimizle hizmetler çerçevesinde farklı şehirlere de gittik. Her gittiğimiz yerde aynı şevk ve fedakârlık kendini gösteriyordu. Sohbetlerde Alman Nur talebelerini de görmek sevincimizi bir kat daha arttırdı.
Peygamber Efendimiz (asm) “Kış mü’minin baharıdır. Zira geceleri uzun, gündüzleri kısadır. Gündüzleri kısa olduğu için oruç tutar, geceleri uzun olduğu için kalkar ibadet yapar” demiştir. Biz de bu kış baharından istifade ile önce 13-16 yaş arası kızlarımızla bir haftalık bir okuma programı yaptık. Adeta bir okul gibi, Risâle-i Nur hakikatlerini eğitim araç ve gereçlerini kullanarak anlattık. Çünkü buradaki kardeşlerin çocukları burada doğup büyüdükleri için Türkçe’yi çok iyi bilmiyorlardı. Bir de Risâle-i Nur’un diliyle karşılaşınca bir hayli zorlanıyorlardı. Buna rağmen çok güzel bir eğitim faaliyeti oldu.
Dikkatimi çeken bir nokta, bu çocukların hepsi günlük hayatlarında olduğu gibi okullarında da örtülü olmalarıydı. Bu onlar açısından sevinmeme, kendi ülkemdeki çocukların bu haktan yoksun bırakılmalarına üzülmeme sebep oldu.
Örtünmeye karar veren Müslüman çocukları gittikleri okulda sınıf öğretmenlerine ve sınıf arkadaşlarına bir bilgilendirme konuşması yaparak, bu tercihinin sebebinin ne olduğunu, ne anlama geldiğini vb. sınıfla paylaşarak, kendisini kabullenmelerini sağlıyordu.
Doğrusu Avrupa’nın bir İslâmiyet doğuruyor olduğunu bir kez daha görmek beni mutlu etmişti.
Programlar birbiri ardına devam ediyordu. Oradaki kardeşlerimiz her zaman dilimlerini en verimli şekilde geçirmek istiyorlardı. Bu vesileyle gençlerle olan programımızın ardından hanımlarla olan okuma programımız başlıyordu.
Programımız öğlen başlayıp akşamları saat 23-24’lere kadar süren bir yoğunluk içerisinde devam ediyordu. Hanımların fedakârlığı ile beraber, çocuklarıyla ilgilenen eşlerin, kayınvalidelerin fedakârlığı hakikaten takdire değer bir durumdu.
Almanya’da binalardan yükselen köpek sesleri, çan sesleri, Noel gürültülerinin arasından yükselen Nur sesleri adeta Avrupa’yı sarıyordu. Çünkü bizimle beraber aynı tarihlerde Fransa’da da kırk kişiyle yürütülen bir genç kızlar okuma programı vardı. Bu bizim bildiğimiz ve duyduğumuz idi.
Daha çok meslek, meşrep ve ictimâî meseleleri ele aldığımız bu programdan sonra hepimiz şevk kaynağımız olan Risâle-i Nurlardan daha çok istifade etmek için değişik programlar hazırladık. Okudukça açlığımızı hissettik. Acıktıkça okuduk. Üstadımızın dediği gibi, şefkat kahramanı olan bu kardeşlerde samimî fedakârlık da had safhada idi. Çünkü bu programa ne çocukları, ne evlerinin uzaklıkları, ne başka şehirde oturmaları, ne yaşları, ne hastalıkları, ne yoğun işleri mani olmamıştı.
Türkiye’deki hizmet birlikteliğimizin yanında Almanya’da da bu program çerçevesinde hizmetlerde bulunduğumuz Fahriye Ablayla beraber; dizlerinin ağrımasına rağmen programı sonuna kadar takip eden Adalet Teyze, uzakta oturan Kübra; küçük çocuklarına rağmen Tuğba, Nihal, Elifenur, Gülseren, Sümeyye kardeşler; işlerinin yoğunluğuna rağmen Esma ve Yasemin kardeşler; okuduğu okulu bitirme teziyle uğraşan fakat bunu da bahane kabul etmeyen Elif ve Hilal kardeşler ile program için başka şehirlerden gelen diğer kardeşlerimizi bu heyecan içerisinde görmek şevkimize şevk katıyordu.
Bu arada Ahlen Gonca Gençlik Hanımlar Teşkilâtı ile Köln’deki hanım kardeşlerimizin programlarını ayrıca burada ifade etmekte fayda var. Çünkü bu programlar da hanım kardeşler arasında çok sıcak ve dinamik bir hizmet anlayışı varlığını hissettiriyordu.
Dusseldorf, Ahlen, Köln’deki bu yüksek ruhlu hanım kardeşlerimizden Allah razı olsun. Risâle-i Nur okulu her geçen gün yeni yeni şubelerini açmaya devam ediyor. Hizmet kervanı dünyanın her tarafında büyük heyecanlarla yürüyor. Bu kervandan nasipsiz kalmamak temennisiyle bir başka okuma programında hatıralarımızı paylaşmak üzere…
|