07 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Osman ZENGİN

Kahire’de mescid aradık!


A+ | A-

Mısır’a önceki gelişimizde; İskenderiye, Şarm-el şeyh, Basata, Dehab, Sina yarımadası, Süveyş kanalı, Kızıldeniz gibi yerleri gezme imkânımız olmuştu. Aslında Tur-i Sina denilen, Hz. Musa’nın (as) Cenâb-ı Hak’la konuştuğu, Tur Dağının yakınından geçiyordu yolumuz. Yanımızda bulunan Mısırlı yol arkadaşlarımıza, görmek istediğimizi söylediğimizde, hem çok yorucu bir dağ yolu, hem de soğuk olduğunu ifade ederek, bu fikrimizden caydırmışlardı bizi. Fakat içimde de bu, bir ukde olarak kalmıştı.

İskenderiye; Mısır’ın kuzeyinde, Akdeniz sahilinde ve Kahire’den sonra ikinci büyük şehri. İsmi de, tarihteki büyük İskender’den gelmektedir. Bir gece kalıp, gezmek için gittiğimiz İskenderiye’yi gezerken, yanımdaki Türk arkadaşlarıma lâtife yollu, ”Burası da bizim Antalya’nın karşı sahilleri” demiştim. Her halde bunu, bu kış buradaki bir sempozyum için gelen arkadaşlarımızın içinde bulunan gazetemizin yazarlarından, aslen Antalya’lı olan Nejat Eren dostum daha iyi hissetmiştir.

İskenderiye’den Kahire’ye dönüşte, (yaklaşık 225 km.lik bir mesafe) öğle namazının vakti girmişti. Hem namaz kılmak, hem de yemek için bir lokantaya girdik. Yemek siparişlerimizi verip, namaz kılmak için abdest hazırlığı yaptıktan sonra bir garsonun yanına gelip "mescid nerede?” dedik. Yüzümüze anlamaz bir edayla baktı. Acaba mescid yok muydu? Ama büyük bir lokanta olduğu için mutlaka olmalıydı. Bizde dahi, böyle yerlerde çoğunlukla namaz kılınacak bir yer olurdu. Laikliğin elden gitme tehlikesi olmayan burada, muhakkak vardı mescid. Bir kere daha sorduk, bizim kelimemizi tekrarlayarak cevap verdi: "Mescid, mesciiid?” diye anlamadığını beyan etti. Bir-iki defa daha aynı şekilde aramızda diyalog sağlamaya çalıştıysak da olmadı. Canım sıkıldı, ellerimi kulağıma kaldırıp, namaz tekbirini tarif ederek bir taraftan da, bağırıyordum: "Yahu mescid, mescid, Allah-u Ekber” diye. O zaman sanki maden bulmuş gibi “Haaa mesgiiid, mesgiiid” demez mi? Hemen sür’atle bizi büyükçe bir mescide götürdü. Şaşırmıştık, niye böyle olmuştu acaba? Namazı kılıp yemek yenilen yere geçince Fatma Nur’a sorduk. “Babacığım, burada mescide mesgid diyorlar, burada ‘c’ harfini ‘g’ diye kullanıyorlar” dedi.

Sonraki günlerde dikkat ettim, gerçekten de; halkın konuşmasında ‘c’ yani cim harfi yerine, ‘g’ yerine geçen ‘gayın’ harfi kullanılıyordu. ”Acaba bu neden böyledir?“ diye kendi kendime düşünürken; her halde ya, cim ve gayın harfleri birbirine benzediğinden böyle yapıyorlar diye aklıma geldi. Veya İngiliz dessasının zaten çok menfi icraatları arasında acaba bunu da mı sokmuşlardı? Rusya’nın SSCB zamanında Türk devletlerinin lisanını karıştırıp, birbirini anlamasına engel olduğu gibi. Zaten Arap âleminde, devletler arasında bunu görmek mümkün. Fas, Cezayir, Libya gibi kuzey Afrika’da bulunan memleketler, birbirleriyle anlaşamakta zorlanıyor...

Bir de, burada camilere de mescid diyorlar. Mescid Rabiat-ül adeviye, Mescid Hüseyin, Mescid Ezher gibi. Tabiî, yine “mesgit” ifadesiyle söylüyorlar. Aslında, sadece mescid değil, diğer kelimelerde de ‘c’ (cim) yerine ‘g’ yi kullanıyorlar. Meselâ; yeni mânâsındaki “cedid” yerine”gedid” gibi.

Neyse, öyle veya böyle bunu da öğrenmiş olduk. Yoksa, az daha Kahire’de namaz kılmak için mescid bulamayacaktık!

07.06.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.06.2009) - Ezher Camiinde Cuma namazı

  (31.05.2009) - Kahire’den selâmlar!

  (27.05.2009) - Yarım asırlık hıyanet

  (18.05.2009) - İneğin yaptığına bakın!

  (11.05.2009) - Yüz yaşına da gelsek, ona muhtacız!

  (10.05.2009) - 60 kuruşa gazete, 6 kuruşa ev alınır mı?

  (01.05.2009) - Yeniden “Hoş geldin, safa geldin!”

  (15.04.2009) - “Bursa’nın İslâmiyet gömleği yırtılmamış!”

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis