Mehmet KARA |
|
Başbakan çok gergin, çok… |
Başbakan Tayip Erdoğan’ın üslûbu mâlûm. Kasımpaşalı olması ile övünen Erdoğan, ‘azarlaması’ ile ünlendi. Kimi zaman çiftçilere, kimi zaman işçilere, kimin zaman da gazetecilere sinirlendi. Suriye sınırlarında mayınların temizlenmesine ilişkin kanun etrafında yapılan tartışmalar sinirlerini hayli yıpratmış olacak ki, seçim meydanlarındaki sert üslûbuna geri döndü. Başbakan, olur olmaz konularda fırça geçmekten kendini alamıyor. Son günlerde kendisini en çok sinirlendiren de partisinin adının kısaltması şekli oldu. “Bizim partimizin kısaltılmış adı AK Parti’dir, AKP değil. AKP diyenler, ne yazık ki demokratik noktadaki etik kurallara uymadan, siyasî etiği hiçe sayarak, bunu edep dışı söylemektedirler” dedi. Yani AK Parti yazan edepli, AKP yazanlar edepsiz! Erdoğan’ın bu çıkışı partililerine de ilham kaynağı oldu! Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da, “Bizim her söze verilecek cevabımız var. Ama iftirada, ahlâksızlıkta, edepsizlikte yarışamayız…” dedi. Dikkat edilirse, haberlerde partilerin tam isimleri değil de kısaltmaları kullanılır. Cumhuriyet Halk Partisi için “CHP”, Milliyetçi Hareket Partisi için “MHP” olduğu gibi… Bu dikkate alındığın da Adalet ve Kalkınma Partisi için AKP kullanmak kadar normal bir şey yok. Şöyle formüle edersek: Adalet’in (A)sı, Kalkınma’nın (K)si, Partisi’nin (P)si=AKP… Erdoğan partilerinin kuruluş dilekçesinde kısaltma olarak “AK Parti” yazdıklarını söylese de, AKP yazanları edepsizlikle suçlaması bir başbakana ne kadar yakışır, siz karar verin… Bir başbakan bunlarla mı uğraşmalı? Hem kendisi, bir parti için “yavru muhalefet” demiyor mu? Meclis’teki başka bir partinin adını dahi ağzına alıyor. Başbakanın böyle demesi hemen bir kutuplaşmaya yol açtı bile. Gereği var mıydı? Biz bu sertliği, istediği olmayınca yaşadığı psikolojisine bağladık. Yoksa yanılıyor muyuz? * * * BU NE PERHİZ, NE LAHANA TURŞUSU Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi ile ilgili kanunun Meclis’teki görüşmelerinde CHP’nin sert muhalefeti olmuştu. CHP’li milletvekilleri, başkanvekili ile sert tartışmalara girmişler, başkanvekili kürsüyü bırakıp onlarla tartışmıştı. Sonrasında ise başkanvekili kolundan tutularak oradan götürülmüş ve yönetimi Köksal Toptan devralmıştı. CHP’nin itirazı Suriye sınırındaki mayınların temizleme işinin İsrail’e verilmesi ile ilgiliydi. Lâkin, öyle bir olay oldu ki, adeta “Bu ne perhiz, ne lahana turşusu” sözünü akıllara getirdi. Tasarının görüşülüp hararetli tartışmaların yaşandığı ve kabul edildiği gün Meclis’te İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy’nin görülmesi heyecanla ve şaşkınlıkla karşılandı. Gazeteciler sağa sola koşturuyor, Levy’nin nereye geldiğini öğrenmeye çalışıyorlardı. Bir süre sonra gerçek anlaşıldı. Levy, CHP’li bir milletvekili ile görüşmüştü. Tabi bu daha çok şaşkınlık yaşattı herkeste. Bir tararftan yalın temizleme işi İsrail’e verilmesin diye muhalefet edeceksin, diğer yandan büyükelçi ile görüşeceksin… Levy ile görüşen CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Bergama doğumlu Levy ile tarih konuştuklarını kahve içtiklerini söyledi ama Mengü’nün bu sözleri ile kendi partili arkadaşlarını bile inandıramadı. Bakalım altından ne çıkacak? Malûm, bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı olurmuş. * * * BU NE DEMEK ŞİMDİ? Bülent Arınç, AKP’in kuruluşundan beri beyin takımında olan dört kişiden birisi. (Şimdi bu dört kişiden sadece ikisi kaldı.) Bu dört kişiden birisi Başbakan, diğeri Cumhurbaşkanı, Arınç da Meclis başkanı olmuştu. Dördüncü kişi başbakan yardımcısı oldu, ama bir süre sonra partiden kopup, yeni parti kurdu. Arınç, Meclis başkanlığından sonra sade bir milletvekili olduğu dönemde, sessizdi, pek basına çıkmıyordu. Son kabine revizyonunda Başbakan yardımcısı olduktan sonra konuşmaları ile dikkatleri üzerine toplamayı başardı. Başbakanla birbirlerine kızdıkları, gücendikleri günler olduğunu ancak Erdoğan’ın “one minute” çıkışından sonra bütün haklarını helâl ettiğini açıkladığı konuşmasında öyle bir söz söyledi ki, biz içinden çıkamadık. Çetelerin AKP iktidarını devirmeye çalıştığını söylerken, “Meydan okuyoruz. Ateş-i Nemrut’tan korkar mı İbrahim olan? Hodri meydan, hodri meydan!” Biz bu söze bir anlam veremedik. 07.06.2009 E-Posta: [email protected] |