Mehmet KARA |
|
DP’de kongre günü… |
Mayıs ayı demokrasimiz için önemli bir aydır. DP’nin 14 Mayıs 1950’de iktidara gelmesi “demokrasi bayramı” olarak kutlanmasa da milletin gönlünde yerini almış ve gönlünde “demokrasi bayramı” olarak kutlamaktadır. DP’nin iktidara gelmesinin sene-i devriyesinden iki gün sonra bugün Demokrat Parti’nin 5. Olağanüstü Kongresi toplanıyor. Kongrede yeni genel başkan, Genel İdare Kurulu ve Merkez Kararı üyeleri seçilecek. Bin 112 delegenin oy kullanacağı kongrede üç aday genel başkanlık için yarışacak. Demokrat Parti, 22 Temmuz seçimlerinden sonra bir takım sebeplerle seçim barajının altında kaldığı bir zamanda yapılan 6 Ocak 2008 tarihinde toplanan 4. Olağanüstü Kongre’de genel başkanıyla yönetim organlarını yenilemişti. Bu kongrede 15’in üzerinde aday arasından Süleyman Soylu Genel Başkan olmuştu. Soylu, bu kongreden 11 ay sonra 15-16 Kasım’da yapılan 9. Olağan Büyük Kongresi’nde de tekrar genel başkan seçildi. Soylu, bu 14 aylık süre içerisinde neredeyse Türkiye’de adım atmadığı bölge kalmadı. 29 Mart mahallî seçimlerine girerken kendisini oy oranı ile bağlayan Soylu, partisi 5.4’ün altında oy aldığı için seçimlerin hemen ardından partisinin yetkili organlarından olağanüstü kongre kararı çıkarttırdı. Bu safhada aday olmayacağını açıklamasına rağmen, gelen yoğun talep üzerine tekrar aday olduğunu açıkladı. İşte, şimdi bu kongre için gün geldi çattı ve kongre bugün Anadolu kongre ve gösteri merkezinde yapılacak. Şu anki Genel Başkan Süleyman Soylu ile birlikte DYP eski Genel Başkanlarından Hüsamettin Cindoruk, DP Genel Başkan Yardımcılarından Mehmet Ali Bayar yarışacak. Bu yarış demokratik bir yarış olacak. 10-15 gündür kamuoyunda DP üzerine yapılan tartışmalardan sonra delege kararını bugün verecek. * * * 14 Mayıs 1950’da demokrasinin bir zaferi olarak iktidara gelen Demokrat Parti’nin 10 yıllık iktidarının 27 Mayıs askerî darbesi ile yolu kesilmeseydi, bugünkü Türkiye’nin “gelişmekte olan ülkeler”den olmayacağı, “gelişmiş ülke” olacağı kaçınılmazdı. Köylüye insan olduğunu hissettiren, inanç özgürlüğünü sağlayan, iktidara geldiğinde ilk iş olarak ezanı aslına çeviren, din derslerini okullarda okutmaya başlayan, tek parti zihniyetinden ülkeyi kurtaran, en önemlisi de halkın değerlerine saygılı, onun isteğini baş tacı eden bu misyona her zamankinden çok ihtiyaç var. Türkiye’de birçok mesele tartışılırken, “merkez sağ” diye târif edilen, aslında tam olarak ismi “demokrat misyon” olan siyasî yapılanmanın eksikliği hissediliyor. İktidara karşı alternatif ihtiyacı her zaman dile getiriliyor. AKP’li yöneticiler dahi alternatifsizlikten, muhalefet yokluğundan yakınıyor! Çünkü alternatif olursa hem bundan ülke ve millet yararlanacak, hem de iktidar. Çünkü yanlışlarını sırf muhalefet olsun diye değil, milletin arzu ettiği şekilde düzeltilmesi için bir ikaz edenler olacaktır. Bu partiye gönül verenlerin bu ihtiyacı karşılamak, milletin değerlerine saygılı, korkmadan, çekinmeden milletin istediğini yeri getirecek kadroları işbaşına getirmeleri konusunda üzerlerine görev düşüyor. Güçlü bir alternatif oluşturmak için bu partinin her ferdi elinden geleni yapmalıdır. DP son mahallî seçimlerde 3.9’luk bir oy almış olsa da oy aldığı bölgelere bakıldığında ne sahil partisi, ne bölge partisi olmuştur. Bu da DP’nin “Türkiye partisi” olduğunu ve milletin demokrat misyona ihtiyacını gösteriyor. “Bitti, artık dirilemez” denilirken, yok farz edilirken 1.5 milyondan fazla oy alabilmesi de bunun göstergesidir. DP’nin geleneğinde kavga, gürültü yoktur. Adına yaraşır bir vakar ile kongresini yapıp genel başkanını seçecek ve Pazar’dan itibaren de bu genel başkan etrafında toplanıp, iktidara alternatif bir kadroyla, milletin hizmetinde olacaktır. DP’ye gönül verenlerin temennisi budur. 16.05.2009 E-Posta: [email protected] |