Robert MİRANDA |
|
Şirketler vahşileşiyor |
Amerika’nın ünlü otomotiv devi General Motors binlerce işçisi ve yatırımcısını ailelerinin gelecekleri hakkında yüzlerce soru işareti ortasında bırakarak iflâsını ilân ediyor. General Motors aslında Kapitalizm’in “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” felsefesinin çöküşünün bir başka örneğidir. Kontrolsüzce kâr hırsıyla hareket eden bu şirketlerin açgözlülüklerine karşı halkı koruma konusunda bu şirketlere güven olmayacağı gibi, kendi kibirlerinden kendilerini dahi korumak imkânsızdır, çünkü onların esas amacı her daim kâr elde etmektir ve toplumun geleceği ile ilgili endişeleri düşünmez ve sorumluluk kabul etmezler. “Rabbinizden size gerçekleri gösteren deliller geldi. Artık kim gözünü açar hakkı idrak ederse kendi yararına, kim de (hakkın karşısında) körlük ederse kendi zararınadır. Ben başınızda bekçi değilim.” (En’âm Sûresi, 104. âyet) Her ne zaman ‘kârlılık’ halkın çıkarlarıyla çatışacak olsa, her seferinde galip gelen ‘kâr’ olur! Bunun sebebi de bu şirketlerin halkın koruyucusu olmak yerine halkın yağmacısı olmalarıdır. Bu dediğimiz radikal bir görüş falan değildir. Bilâkis çok açık bir gerçekliktir. Tabiî eğer üzerine düşünürseniz... Kâr peşinde koşan şirketlerin varlık sebepleri kâr elde etmektir ve her zaman için “daha fazla kâr” makbuldür. Kârlılığı arttıran şey ne olursa olsun bu şirketler için o şey en iyidir, bunun tam tersi olarak kârlılığı azaltan her ne olursa olsun o şey de bu şirketler için en kötüdür. Bu sebeple de kâr etmek için gereken her şeyi yapmaya azamî gayret gösterirler. Bu “bırakın yapsınlar, bırakınız geçsinler” felsefesiyle beslenen Kapitalizm’in en temel ilkelerindendir ki, kâr amacı güden şirketleri, çıkarları doğrultusunda her şeyi yapmak konusunda serbest bırakmıştır. Bu ise sadece ekonominin felâketi değil aynı zamanda toplumun yıkıcı bir felâketidir. İslâmî ekonomi ve finans sistemine gelince, bu anlayış bazı temel değerler, idealler ve ahlâk kuralları üzerine bina edilmiştir. Bunlardan bazıları; dürüstlük, güvenilirlik, şeffaflık, kolaylaştırma, işbirliği ve dayanışma vs.’dir... Bu tür ahlâkî ilke ve prensipler oldukça ehemmiyetlidir, çünkü bunlar finansal işlemlerin istikrarının, güvenliğinin ve selâmetinin teminatlarıdır. Kontrolsüzce kâr peşinde koşan şirketler halka beş yolla zarar verir. Bunları saymadan önce kastettiğimiz şirketlerin çoğunlukla büyük çaplı sermaye sahibi olan ve senetleri borsada işlem gören halka açık şirketler olduğunu söyleyelim. Fakat bu söylediklerimiz yine de herhangi kâr amacı güden şirket için de geçerli olabilir, velev ki çok küçük ve özel şirketler olsun fark etmez... “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” felsefesine sahip Kapitalizm’in savunucuları kâr amacı güden şirketlerin dünyanın iyiliği için çok mühim bir kuvvet olduğunu iddia ederler. Bunlara göre, bu şirketler olmasa harika mal ve hizmetler üretmek ve ortaya koymak hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Fakat gerçek şudur ki; serbest piyasa şartlarında at koşturan bu şirketler kontrolsüz bir şekilde şu beş yolla halka zararlar vermektedir: 1. VERGİ KAÇIRMA— Bu şirketler kârlarını maksimize etmek adına her fırsatta ödedikleri vergileri minimize etmenin yolunu arar. 2. REKABETİ ORTADAN KALDIRMA— Kâr maksimizasyonu adına her daim ortadaki rekabet şartlarını ortadan kaldırmak yahut rekabet piyasasını kendi kontrolleri altında tutmayı arzular. 3. ÜCRET VE MAAŞLARDA KESİNTİ— Kârlarını en üst seviyeye çıkarmak için işçilik maliyetlerinde azaltmaya ve dolayısıyla maaş ve ücretlerde kesintiye gider. 4. ÇEVREYE DUYARSIZ DAVRANMA— Kârlarını maksimum seviyede tutmak adına hiçbir çevresel faktörü tanımaz ve önemsemez. 5. TEHLİKELİ VE ZARARLI MALLAR SATMAK— Kârları maksimumda durduğu müddetçe zararlı yahut tehlikeli olabilecek şeyleri bile satmaktan çekinmezler. Öyleyse bu tehlikeye karşı biz neler yapmalıyız? Ben iddia ediyorum ki, yakın bir zamanda Batı medeniyeti İslâmî ekonomik sistemi dikkatlice analiz edilip, kendi sistemlerine adapte etmek isteyecektir. Sadece şirketlerin çıkarlarını gözeten bir ekonomik sistemi insanlık daha fazla kaldıracak durumda değildir. Bilâkis ekonomi politikaları, bundan böyle sosyal dengeyi muhafaza edecek ve insanlık yararına düzenlemeler üzerinde bina edilmelidir. Çare adil bir şekilde uygulanacak, doğru düzenlemeler yapmaktan geçmektedir. Bütün şirketler hepimizin aynı gemide olduğunun farkına varmalı ve hiç kimsenin diğerine nisbetle daha avantajlı bir konumu olduğu gibi bir yanılgıya kapılmamalıdır. Bu doğruya giden yolda bir adım olabilir. Aksi halde, kâr amacı güden bu şirketler her istediklerini fütursuzca yapmaya devam edecek, dünyamızı da bu sorumluluk nedir bilmeyen materyalist zihniyetli ve sadece daha fazla para kazanmak hırsıyla yanıp tutuşan şirketlerin insafsızlığına terk ederek, dünyamızın ziyan olmasına sebep olacaktır.
Tercüme: Umut Yavuz
Corporations Gone Wild
The giant American automaker General Motors is filing for bankruptcy leaving many of its thousands of employees and investors wondering about their families’ future. General Motors is another example of the failed economic notion of Laissez-faire Capitalism. Simply, unregulated profit-seeking corporations cannot be trusted to conduct themselves in a manner of business that protects the Public from their greed and protects them from their own vanity, because their main objective is to make profits, not to be responsible to the overall health of society. "Now have come to you from your Lord proofs to open your eyes: if any will see, it will be for (the good of) his own soul; if any will be blind it will be to his own (harm): I am not (here) to watch over your doings." [The Qur’an 6:104] Whenever profit-making conflicts with the Public interest, profit-making wins! Thus they become Predators on the Public, not Protectors of the Public. This is not a radical idea, but an obvious fact, if you think about it. Profit-seeking corporations exist to make a profit, and the more profit, the better. Anything which increases profits is good for them; and anything which decreases profits is bad. So they try to do whatever is necessary to make profits. This is the essence of Laissez-faire Capitalism - profit-seeking corporations are left alone to do whatever they choose to do in order to make profits, which is not only disastrous to the economy, but also destructive to society. The Islamic economic and financial system is based on a set of values, ideals, and morals, such as honesty, credibility, transparency, clear evidence, facilitation, co-operation and solidarity. These morals and ideals are fundamental because they ensure stability, security, and safety for all those involved in financial transactions. Unregulated profit-seeking corporations harm the public these five ways. I am speaking about the larger, publicly-traded, profit-seeking corporations like those whose stocks are traded on the stock exchanges. But the same ideas can apply to any unregulated profit-seeking corporation, even the smaller ones and the private ones. Defenders of Laissez-faire Capitalism point out that profit-seeking corporations can be a great force for good in the world, creating and providing wonderful goods and services that would be unavailable by any other means. But the reality is this; if the free market is left unregulated the harm to the public can be measured in five ways. 1. NOT PAY TAXES -In order to maximize profits, they always seek to avoid or minimize their taxes. 2. ELIMINATE COMPETION -In order to maximize profits, they always seek to eliminate or control their competition. 3. CUT WAGES AND SALARIES - In order to maximize profits, they always seek to reduce their labor costs. 4. DISREGARD THE ENVIRONMENT - In order to maximize profits, they always seek to avoid all environmental restraints. 5. SELL DANGEROUS, HARMFUL PRODUCTS - In order to maximize profits, they are tempted to sell dangerous or harmful products such as those made with lead paint. So what should we do? The adoption of an Islamic-like economic system should be carefully analyzed by the west. No longer should economic policies be based on what is best for corporations; rather, economic policies should be established to advance social stability and human growth. The answer is reasonable regulations, applied fairly, so that all the companies are in the same boat and nobody gets any special advantage, would be a step in the right direction. Profit-seeking corporations that are left alone to do whatever they choose to do in order to make profits, leave our world in the hands of irresponsible materialists who only seek to increase their wealth much to the detriment of our world. 05.06.2009 E-Posta: [email protected] |